Sevginin eksik olduğu, sevgi kavramının tam anlaşılamadığı günümüzde bu Sevgililer Günü, sevgi enerjisini içimize aldığımız, çevremize bu enerjiyi yaydığımız gün olsun diyorum.
Birlikte olduğumuz ama bir türlü bütün hissedemediğimiz, sanki bir deprem olacak, aramızdaki yol yarılacak, dağılacağız gibi devam eden ilişkimiz, sevgi ile ışıkla dolacak, deprem gerçeği uzaklaşacak, sıcacık bir his olacak ikimizde de. Bu kez deneyelim. Akışa bırakmadığımız hayatımızı akışa bırakalım ve gerçeğe dönüştürelim.
Bu Sevgililer Günü'nü eşimiz, partnerimiz, erkek arkadaşımızla sevgiyi hissetme günü olarak, birbirimize sevgiyle baktığımız gün olarak kutlayalım bu kez. Hatta hediyemiz sevgi olsun. Sevgililer Günü'nde ne hediye alalım, akşam nereye gidelim diyenlere Nazım Hikmet'ten bir armağan olsun. Nazım Hikmet “Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerek. Sevgi ne Boğaz'da ne mum ışığında yemek ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi bir lokmada iki mutlu insan demek.” derken bunu çok güzel ifade etmiş.
14 Şubat'ta kendini seven bir kadın kendine hediye alabilir, evine çiçek gönderebilir. Sevginin anlamını yaşamak, kendine duyduğu sevgiyi vurgulamak isteyenlere öneririm. Kendini sevmeyen, sevgi enerjisini içine almayan bir kadın veya erkek karşısındakine sevgisini nasıl yansıtabilir?
İlişkilerde en önemli etken sevgidir. Sevgiyi veremezseniz alamazsınız. Eşinize sevgiyle bakın, sadece Sevgililer Günü'nde değil, her gün sevgiyle bakın. Sesinizde sevginin tonu olsun. Sesteki tınıyı fark etmeyen olamaz. Ormanda vahşi olması muhtemel bir köpek bile, konuştuğunuzda sesinizde rengin sevginin yansıması olduğunu hissediyor ve size sevgiyle yaklaşıyor.
Mevlâna “sevgi şifadır, sevgi güçtür, sevgi değişimin sihridir” der. Haydi sevgi enerjisini içimize alalım, eşimize, herkese, ama önce kendimize sevgiyle yaklaşalım. Değişimi yaşayalım. Ne dersiniz?
Sevgililer günü, sevgi gününüz kutlu olsun.
Sevgililer Günü nedir?
Her yıl, 14 Şubat günü birçok ülkede Sevgililer Günü olarak kutlanan bu özel günün kökeni, Roma İmparatorluğu zamanına kadar dayanıyor. Köklerini Roma döneminde Luepercalia adı verilen ve üç gün süren bir festivalden aldığı düşünülüyor. Çünkü Doğurganlık Tanrısının şerefine gerçekleşen festival Şubat ayının ortasına denk geliyor ve bu festival baharın resmi başlangıcını müjdeliyordu.
Sevgililer Günü ile ilgili bir diğer hikaye ise İmparator 2. Claudius'un evli erkeklerin kötü askerler olduğuna inandığı için evlenmeyi yasaklaması ve Aziz Valentine'in evlenmenin dünyanın amacı olduğuna inanması nedeniyle sevenleri gizlice evlendirmesi üzerine.
Claudius, Aziz Valentine'in bu yasağı deldiğini öğrenince onu önce hapse, ardından ölüme mahkum ediyor. Bunun nedenle Sevgililer Günü, Batı toplumlarında Aziz Valentine Günü adıyla olarak kutlanıyor.