Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülcan Özer, boşanma kararı vermeden önce çiftlerin aklından geçebilecek soruları yanıtlıyor…
Boşanma kararı almadan önce aile terapistine gitmek işe yarar mı?
Bu şart değildir, ancak çiftin kendi insiyatifi dahilindedir. Boşanabilmek için evlilikle ilgili hesabın görülmüş olması, defteri kapatmış olmak, vedalaşmak gerekir.
Aile terapistleri, önce çiftin tarihini anlarlar. Eşlere birbirleriyle neden evlendiklerini, neden kriz yaşadıklarını, bu krizdeki rollerini sorarlar. Her ilişkinin kendine özgü parmak izi ve haritası vardır. Terapistler, ilişkinin haritasını çıkarmaya çalışırlar. İlişkideki aksaklıkları çiftle beraber görmeye çalışırlar.
Müdahale edilemeyen tek alan vardır, o da duygusal alandır. Birbirine olan duygusal istek ve ihtiyacı bitmiş ama terapiden ilişkinin duygusal ayağını talep eden çiftler için yapılabilecek hiçbir şey yoktur. Ancak bazen hayal kırıklıkları ve öfkeler, duygusal hatların üstünü örter. Bunları temizlerseniz duygular ortaya çıkar ve yeniden yapılanma sağlanır. Ama altta bir duygusallık kalmamışsa yapılabilecek bir şey olmaz.
Çocuk annesiz babasız büyümesin düşüncesiyle boşanmamak doğru mu?
Boşanma, çocuklu ailelerde çok önerilen bir seçenek değildir. Eşlerin sahiden mücadele etmeleri gerekir. Yapıcı olabilecek her türlü malzemeyi kullanıp ilişkiyi kurtarmaları önerilir. Bunu sağlayamadıkları ve ilişkinin devam etmediği durumlarda, özellikle bizim coğrafyamızda çocuklar evliliğin devamını sağlamak için neden olurlar. Ama evliliğin kalitesinin düşmesi, tadının gitmesi de önlenemez.
Çocuk sebebiyle evlilik devam ediyorsa çocukların yükü de artar. İlerleyen yıllarda, onun yüzünden bir arada kalmış ve mutsuz olmuş bir anne ve baba varsa, sorumluluğu ve suçluluk duygusu fazla olan bir çocuk ortaya çıkar. Sizdeki duygu neyse çocuk da sizden bunu alacaktır. Mutsuz olduğunuzda o da mutsuz olacaktır. Siz iyi hissetmek ve çocuğunuza da bu duyguyu vermekle mükellefsiniz.
Boşanma zordur ve mücadele edilmelidir. Ama olamıyor noktasında evliliğe devam ettiğinizde, kanayan biri haline gelirsiniz ve bu da çocuğunuza geçer.
Belirli bir süre ayrı yaşamak evliliği kurtarabilir mi?
Ayrı yaşamak, boşanma egzersizidir. Finansal şartları organize etmek ya da uzlaşma yaratmak için mola verilir. Aslında eşlerden biri tarafından boşanma kararı verilmiştir.
Diğer ayrı yaşama tipinde, eşler birbirlerinin hayatlarındaki anlam ve önemi fark etmek için mola verirler. Çiftler ayrı evlere geçerler, birbirlerinin hayatından çıkarlar ve muhakemeye başlarlar. “Ben ne yapıyorum?”, “Bu evlilikte benim yarattığım sorun nedir?”, “Çözebileceğim alan nedir?” sorularını sorarak çözüm üretebilirler.
Bu ayrı yaşama tipinde tekrar bir araya gelinebilir mi, ilişki toparlanabilir mi sorusu vardır. Benim profesyonel olarak çok tavsiye ettiğim, çok ciddi tıkanmanın dışında tercih edilesi bir uygulama değildir.
Çiftler boşandıktan sonra tekrar bir araya gelebilir mi?
Tahmin edilenden daha güçlü bir ilişkidir evlilik. Çok ciddi iç içe girmiş sistemler vardır, bunların hepsini kaybedersiniz ve yeniden yapılanmanız gerekir. Bu sırada birini de kaybedersiniz. Çok istenilen bir boşanma bile olsa, boşanma sonrası yas yaşamamak çok nadir rastlanılan bir durumdur.
Evlilikte genelde hep karşı taraf eleştirildiğinden, bu yas esnasında kendinizi eleştirme noktasına gelirseniz, hala birbirinize yönelik duygusal bir kanal, istek ve ihtiyaç da varsa bir araya gelebilirsiniz. Birbirinizin hayatındaki anlamı fark ederek bir araya gelebilirsiniz.
Çocuklu boşanmada annelikten ve babalıktan boşanılmaz. Anne baba olarak birbirinizle bağlantınızı sürdürmek, çocuklarla ilgili durumlarda ortaklığı devam ettirmek bir zorunluluktur.
Evlilikte yaşanan sorunları çocuktan saklamak doğru mu?
Boşanma kararı ve sorunlar, erişkin hale gelmiş çocuklarla hemen paylaşılabilir. Tabii cinsellik ve kişisel alanlar dışında…
Çocuğunuzla arkadaş olmak gibi çok da sahici olmayan bir noktaya doğru sürüklenmemelisiniz. Çocuğun zaten birçok arkadaşı ve sadece bir tane anne babası vardır. Çocukla anne baba ilişkisi kurulmalı.
Çocuğun yaşı daha küçükse, evlilikteki sorunlardan da, boşanma için gerekçe olacak nedenlerden de çocuğun haberdar olmasına gerek yoktur. Çocuğun bilmesi gereken, birbiriyle çatışan, sorun yaşayan bir anne baba olduğu ve onların ortak olarak böyle bir karar verdiğidir.
Bu kararın içeriğinin çocuk için çok fazla bir önemi yoktur. Çünkü kadın ve erkek birbirinden ayrılıyor, ancak anne babalıktan boşanmıyorlar; çocuğun da bilmek isteyeceği budur. 5-15 yaş aralığındaki çocuklar için her bilgiyi vermeye gerek yoktur. Aksi takdirde çocuklar, çok küçük yaşlarda çözüm üretmek için sorumluluk algısı içine girebilirler. Sonuç olarak çocuğa içeriğin değil, kararın iletilmesi gerekir.
Günümüzde çiftler boşanmaya daha kolay mı karar veriyor?
Boşanma oranları ciddi boyutta arttı, çok daha hızlı boşanılabiliyor ve artık sosyal olarak boşanma daha kabul gören bir sistem halini aldı.
İnsanların evlilikte, ilişkiyle mücadele etme refleksleri günümüzde daha düşük. İnsanlar hayata daha kısa ve hızlı bakıyorlar. Artık geçmiştekinden farklı bir evlilik figürü var. İktidar sahibi ve ona biat eden şeklindeki evlilik biçimi değişti; şimdi iki tane iktidar sahibi var. Bu, hazzı daha yüksek ve çok daha zor bir ilişki tipidir. Çok hızlı restleşmeye gidilebiliyor. Dolayısıyla bu da boşanmayı çok kolaylaştırıyor.
Boşanıyorsanız, onunla değil, kendinizle hesaplaşmanız gerekiyor. Değişmeyen kafa yapınızla hayata devam etmemelisiniz. Günümüzde artan sayıda boşanmalar yaşanıyor ve evlenilip tekrar boşanılıyor. Değişik insanlarla çok benzer ilişki figürleri yaşanıyor. Oysa yeni ilişkilere aynı kafa yapısıyla başlamamak gerekir.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülcan Özer