@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 08.09.2023

Bu ilişkiler kurtarılamıyor!

İlişkileri çıkmaza sokan 4 günahı, Kuramcı Psikolog John Gottman'ın "mahşerin dört atlısı" olarak ifade ettiği dört büyük yıkıcı davranışı biliyor musunuz?

Kuramcı Psikolog John Gottman'ın "mahşerin dört atlısı" olarak ifade ettiği dört büyük yıkıcı davranış biçimi; eleştiri, savunma, aşağılama ve küsme yaklaşımından vazgeçmeyen çiftlerin ilişkilerini kurtaramadığını biliyor musunuz? Peki bilseniz de neden işler daha iyi noktaya değil, kötüye gidiyor, biliyor musunuz? Çünkü çoğu çift yaklaşımlarını eleştiri, savunma, aşağılama olarak tanımlamıyor. Klinik Psikolog Ziya Ünlütürk Pudra.com okurlarına özel olarak bu davranış biçimlerine örnekler verdi ve ilişkimizi kurtarmak istiyorsak, neler yapabileceğimizi açıkladı.

İlişkileri çıkmaza sokan 4 günah: Bu iliskiler kurtarılamıyor!
 
Bazı çiftler ilişkilerinde çok daha mutlu ve başarılıyken, bazılarının daha mutsuz, dalgalı ve istikrarsız; kısaca daha başarısız bir ilişki yaşamasının sebebi sizce ne olabilir? Kuramcı Psikolog John Gottman’ın “mahşerin dört atlısı” olarak adlandırdığı “eleştiri, savunma, aşağılama ve küsme” olarak sıraladığı dört büyük yıkıcı davranış şekli, ilişkileri çıkmaza sokan ve sonunda bitmesine yol açan davranış biçimlerinin başında geliyor. En önemli konu ise çiftlerin birbirilerine yaklaşımlarını eleştiri, savunma, aşağılama olarak tanımlamaması, küsme davranışını ise çok haklı bulması. Gelin bunların gerçekten öyle olup olmadığına Klinik Psikolog Ziya Ünlütürk ile bakalım.

BÖYLE DEVAM EDEN İLİŞKİLER KURTARILAMIYOR!
 
Eleştiri, savunma, aşağılama ve küsme. Kuramcı psikolog John Gottman’ın “mahşerin dört atlısı” olarak adlandırdığı bu dört büyük yıkıcı davranış biçimi ilişkileri çıkmaza sokarak sonunda bitmesine neden oluyor. Klinik Psikolog Ziya Ünlütürk, ilişkileri allak bullak eden bu dört davranış biçimini ve ilişkiyi nasıl etkilediğini anlattı.

1. ELEŞTİRİ 
 
İlişkide eleştirinin olumsuz etkileri


Eleştirel insanların temel dürtüsü eleştirilmemek için eleştirmektir. Bu insanlar, kendilerini eleştirdikleri gibi başkalarını da eleştirirler. İlişkilerde eleştirel sistem aktifleştiğinde kişi genellikle şöyle bir haklılık yoluna gider:

Ne yani sevgilimi/partnerimi/eşimi eleştiremeyecek miyim? Tek laf edemeyecek miyim, düzeltmesi gerektiğini düşündüğüm bir noktayı ona insanca söyleyemeyecek miyim?

Bu gayet mantıklı bir yol gibi geliyor değil mi? Haklısınız. Ama mesele bu kadar kolay ve masum değil. Eleştiri, aslında bir yetişkinden çok eleştirel bir ebeveyn basamağından kopup gelen bir davranış biçimi olduğundan eleştirilen kişiyi eleştirilen çocuk basamağına itebiliyor. Eleştirilen kişi çocuk rolüne itildiğinde, yani ebeveynin karşısındaki çocuk olduğunda ya uyumlanarak cevap veriyor ya da öfkeli bir çocuk olarak tepki gösteriyor. Böylece savunmacı bir çocuk rolüne bürünüyor.
 
Ne yapabilirsiniz: Eleştirmek yerine daha ılımlı yaklaşın
  • Suçlayıcı ifadelerden ve “sen” dilinden uzak durun.
  • Daha yumuşak ifadeler kullanın.
  • Ben dilini kullanın.
  • Kendi hislerinizi paylaşın. Yapılan davranışın sizi nasıl hissettirdiğini anlatın.
 
2. SAVUNMA
 
Savunmaya geçmek

Savunma genellikle eleştiriye bir yanıt olarak gerçekleşir. Haksız yere suçlandığımızı hissettiğimizde bahaneler ararız ve partnerimizin geri adım atması için savunmaya geçeriz ve masum olan kurbanı oynarız. Ancak bir eleştirinin karşısında savunmacı bir tutum takınmak eleştirmekten farksızdır.
 
Savunmacı olmak da eleştiri kadar yıkıcı, sarsıcı ve çıkmaza sokan bir davranış biçimidir. Savunucu tutum, eleştirinin alınmadığı, kabul edilmediği hissini yaratır. Eleştiren kişi kendini haklı görüyor gibi görünse de kendini savunan kişi de aslında ona bir dayanak sunar.

Stresliyseniz ve saldırıya uğradığınızı hissediyorsanız kendinizi savunmanız son derece anlaşılır olsa da bu yaklaşım istenen etkiyi yaratmaz. Savunmacılık, durumu eleştiren eşin geri adım atmaması veya özür dilememesi durumunda çatışmayı tırmandırır. Bunun nedeni, savunmanın aslında partnerinizi suçlamanın bir yolu olması ve sağlıklı tartışma yönetimine izin vermemesidir.
 
Ne yapabilirsiniz: Kendi sorumluluğunuzu alın
  • Bir eleştiri aldığınızda karşı tarafın beğenmediğiniz başka bir yönüne işaret etmeyin. "Sen de x yapıyorsun" diyerek yeni bir eleştiri oku fırlatmayın. Bu, konuyu değiştirmeye çalışmaktır ve konuyu değiştirmeye çalışmak kendi sorumluluğunu alabilen olgun bir insan davranışından uzaktır. 
  • Soruna neden olan yaklaşımınızı kabul edin.
  • Düzeltmeye dair adım atabileceğiniz mesajını karşı tarafa aktarın.
  • Bu sorumluluğu aldığınızı ispat edecek şekilde aksiyon alın.
 
3. AŞAĞILAMA
 
Mahşerin bir diğer atlısı, aşağılamadır. Karşı tarafla alay etme, isim takma, taklit etme, göz devirme gibi yollarla kişinin kendini kötü ve değersiz hissetmesi hedeflenir.

Eleştiri, partnerinizin karakterine saldırırken, saldırının bir parçası olan aşağılama onun üzerinde ahlaki bir üstünlük kurmak için yapılır. Aşağılamada partner hakkında uzun süredir sahip olunan olumsuz düşünceler bir silah olarak kullanılır. Pek çok ilişki burada, beraberliğin sonunu getirebilecek bir çıkmaza sürüklenir.

Ne yapabilirsiniz: Daha çok takdir edin, ilginizi ve beğeninizi gösterin
  • Partnerinizin olumlu davranışlarını takdir edin.
  • Ona saygı duyduğunuzu gösterin.
  • Evin tadilat tamirat işlerini hallettiğinde veya arkadaşlarınızı çok iyi şekilde ağırladığında, bunun sizin ne kadar mutlu ettiğini veya üzerinizden çok büyük bir yük aldığını ona sözcüklerle de anlatın.
  • Onu mutsuz eden bir şey olduğunda sessiz kalmayın, bunun onu mutsuz etme nedenlerini ve nasıl düzeltebileceğinizi sorun.
 
4. KÜSME 

Genellikle aşağılamaya bir tepki olarak gelen küsme, dinleyicinin etkileşimden çekilmesi, kendini kapatması ve partnerine yanıt vermeyi bırakmasıyla ortaya çıkar. Partnerleriyle yüzleşmek yerine, duvar ören kişiler, görmezden gelmek, geri dönmek, meşgul davranmak, takıntılı veya dikkat dağıtıcı davranışlarda bulunmak gibi kaçamak manevralar yapabilirler.

İlk üç davranışın yarattığı negatif hava, küsmeyi anlaşılır bir sonuç gibi gösterebilir ancak bu tepki sıklıkla kötü bir alışkanlığa dönüşür. Küsme, fizyolojik olarak boğulmuş hissetmenin bir sonucudur ve küstüğümüzde, olayları mantıklı bir şekilde tartışabileceğimiz bir pozisyonda değilizdir.
 
Bir tartışma sırasında duvar ördüğünüzü düşünüyorsanız, tartışmayı durdurun ve partnerinizden biraz ara vermesini isteyin. Kendinizi rahatlatmanın bir yolunu bulun ve sonra hazır hissettiğinizde iletişime geri dönün.
 
Ne yapabilirsiniz: Rahatlamayı ve sakinleşmeyi bekleyin
  • Tartışma sırasında kendinizi sakinleştiremediğinizi hissettiğinizde ortadan kaybolmak yerine bir mola vermek istediğinizi söyleyin.
  • Sakinleşip rahatladığınızda, konuyu önce kendi içinizde muhakeme edin.
  • İhtiyaç duyuyorsanız bununla ilgili notlar alın.
  • Zihninizde oturttuktan sonra partnerinizle konuşmak istediğinizi söyleyin.

İLGİLİ HABERLERİMİZ:

​Narsist insanlar boşanma sırasında nasıl davranır?
Toksik ilişkiler toksik evlilikleri, toksik evlilikler de ne yazık ki toksik ebeveynliği getiriyor. Burada en kritik konu narsistik kişilik bozukluğu.

​Değer vermek ve takdir göstermek aldatmayı önlüyor!
Eşler arasında var olan iletişim problemleri, kişilerin dış dünyaya daha fazla yatırım yapmasına ve giderek eşlerinden uzaklaşmalarına neden olabilir.

​İlişkiyi bitiren sürpriz nedenler
İlişkinizin kusursuz olduğunu gösteren bazı işaretler aslında ilişkinizin sonunu getirebilir. İlişkinizi bitirebilecek sürpriz nedenleri Pudra.com yazdı.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER