Türk Androloji Derneği, sertleşme sorunu (erektil disfonsiyon), Türk erkeklerinin tutumu ve yeni tedaviler ile ilgili güncel verileri ve araştırma sonuçlarını düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ramazan Aşçı ve Türk Androloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Selahittin Çayan’ın katıldığı basın toplantısında, Türk erkekleri bağlamında Türkiye’de cinsel hayatın kalitesi ve yaşanan sorunlar masaya yatırıldı.
Türkiye’de erkeklerin önemli bir kısmının sertleşme sorunu yaşadığının belirtildiği toplantıda, yeni tedavi yöntemlerinin umut verdiği ifade edildi. Erkeklerin bu konuda konuşmaktan çekindiği ve ilaç kullandıklarının bilinmesini istemediklerini belirten Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, “Artık cüzdanda taşınacak kadar küçük paketlerde, ağızda eridiğinden suya bile gerek bırakmayan, hatta nane tadında bir ilaçla tedavi mümkün. Yeter ki erkekler sorunlarını saklamasın, bir doktordan yardım almaya gönüllü olsun” dedi.
Bugün 40 yaş üstü erkeklerde sertleşme sorununun yüzde 69’un üzerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, 2025 yılında Türkiye’de 11 milyona yakın erkeğin sertleşme sorunu yaşayacağının tahmin edildiğini söyledi.
Sorun yaşayan erkeklerin sadece yüzde 34’ü doktora danışıyor
Türkiye’de erkeklerin yüzde 34’ünün sertleşme sorunu yaşadığını ve özellikle 40 yaş üzerindeki erkeklerin yaşla birlikte sertleşme sorunlarının arttığını ifade eden Prof. Dr. Çayan, Türkiye’nin 11 büyük kentinde yaşayan 25 yaş üzeri erkeklerle gerçekleştirilen “Erektil Disfonksiyonda Türk Erkeklerinin Tutumu” başlıklı araştırmanın sonuçlarını aktardı.
Araştırmaya göre cinsel performansını artırmak isteyen erkeklerin yüzde 64’ü, mevcut durumlarının doktora danışmayı gerektirecek kadar ciddi olmadığını düşünüyor. Erkeklerin yüzde 43’ünün uzun süreli bir ilişki ya da iyi bir evlilik için cinsel yaşamın çok önemli düşünmesine rağmen, yaşadıkları sorunları doktora danışmadan çözmeye çalıştıklarını ifade eden Çayan, sertleşme sorununun tedavisinde Türk erkeklerinin ilaç kullanımının dışında en çok fındık (%54), ceviz (%41), bal-kaymak (%34) gibi doğal ürünleri tüketmeyi tercih ettiklerini belirtti. Araştırmaya göre sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin sadece yüzde 34’ü bir doktora danışıyor.
Sertleşme sorunu ciddi bir hastalığın işareti olabilir
Erektil disfonksiyonun (sertleşme sorunu) üç aydan uzun bir sürede tatmin edici bir cinsel ilişki veya aktivite için yeterli ereksiyonu sağlayamamak ve koruyamamak olarak tanımlayan Prof. Dr. Ramazan Aşçı, ereksiyonun psiko-nöro-vasküler bir olay olduğunu ifade etti.
Ereksiyon için sağlıklı sinir sistemi uyarısı, sağlıklı damar yapısı ve sağlıklı penis düz kas yapısına gereksinim olduğunun altını çizen Aşçı, sertleşme sorununun başka hastalıkların işareti olabileceğini belirterek bir hekim tarafından mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Aşçı sertleşme sorununa yaşa bağlı hormonal eksiklikler, kronik hastalıklar (kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, depresyon), stres, alkol, ilaç ve sigara alışkanlıklarının neden olabildiğini kaydetti. Diyabetin sertleşme sorununu 4,1 kat, stresin ise 3,2 kat arttırdığını ifade eden Aşçı, hareketsiz yaşam şeklinin ve obezitenin de temel risk faktörleri olduğunun altını çizdi.
Nane tadında çözüm
Sertleşme sorunu yaşayan hastaların kullanımına sunulan medikal yöntemler üzerine bilgiler veren Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, ağızdan alınan ilk ürünün 1999 yılında piyasaya sunulduğunu belirtti. Ancak 2012 yılında Türkiye’deki hastaların da kullanımına sunulan Vardenafil etken maddeli ağızda eriyen tabletin hasta dostu kullanım şekli itibarıyla son derece önemli bir ihtiyaca yanıt verdiğini söyledi.
Ağızda eriyebilmesi, çok yağlı ve kalorili bir yemek sonrası bile etkinliğini sürdürmesi ve 65 yaş altı erkeklerde 15 dakikaya ulaşan hızlı etki başlangıcı nedenleriyle avantajlı olduğunu belirten Kadıoğlu; ürünün, suyla ilaç yutma güçlüğü çeken hastalar için de tercih sebebi olduğunu kaydetti. Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin, sorunlarını partnerleriyle paylaşmaktan çekindiklerine işaret eden Kadıoğlu, “susuz kulanılabilmesi ve hatta nane tadında olması erkekleri rahatlatan bir özellik” dedi.