Boşanma korkusu
Hepimiz biliyoruz ki boşanma oranları gün geçtikçe artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 2015 yılında resmi olarak boşanan kişi sayısı 131830 ve bu boşanmaların yüzde 39’u evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşiyor. Çevremizden sürekli boşanma haberleri alıp, yürümeyen evlilik hikayeleri duyarken evlilikten korkmamak da pek mümkün değil. Birçok hayalle başlayan evliliklerin bu kadar çabuk yıkıldığını görmek, birçok insanın evliliğe olan bakışını olumsuz etkiliyor. “Bizim de sonumuz böyle olursa” düşüncesi evlilik korkusuna yol açabiliyor. Sonuçta hiç kimse boşanma gibi sancılı bir süreci yaşamayı istemiyor. Ancak sevdiğiniz kişiyle bir ömür geçirmek istiyor ve ilişkinize güveniyorsanız bu belki de almanız gereken bir risk.
Aşkın bitmesinden korkmak
“Evlilik aşkı öldürür” sözüne o kadar aşinayız ki, aşk dolu bir evlilik fikri mucize gibi geliyor. Genellikle evliliğin aşk yerine sevgi, saygı, mantık üzerine kurulması gerektiği düşünülüyor. Elbette bunlar da çok doğru ancak sizin aradığınız şey aşk ve tutkuysa, bu düşünce sizi evlilikten korkutabilir. Evlenince her şeyin rutinleşeceğine, aşkın ve tutkunun tükeneceğine ya da sıkıcı bir ilişkiniz olacağına dair korkularınız bir araya gelip evliliği sizin için korkulu bir rüyaya çeviriyor.
Kendine güvenmemek
Karşınızda sevdiğiniz, güvendiğiniz, birlikte vakit geçirmekten keyif aldığınız biri olmasına rağmen evlilikten korkuyorsanız sebebi kendinize güvenmemeniz olabilir. Daha önceki deneyimlerden yola çıkarak ilişkiyi mahvedeceğini, aldatabileceğini ya da ilişkiden bıkabileceğini düşünmek evlilik korkusunun başlıca sebeplerinden biri. Genellikle evlenmek istememek doğru kişiyi bulamamakla ilişkilendirilse de, çoğu zaman asıl sebep evlilikten korkan tarafın doğru kişi olmaması oluyor. Bu durumun sebebi de geçmişte yaşanmış kötü deneyimler ya da bağlanma korkusu gibi aşılması zaman alacak sorunlar olabilir.
Ailenin mutsuz bir evlilik yaşaması
Sevgisiz bir ailede büyümüş olan çocukların ilerleyen yaşlarında evlilikten korkma ihtimalleri oldukça yüksek. Aile içinde sürekli tartışmalar, kavgalar, anlaşmazlıklar görmek evliliğin böyle sürdüğünü düşünmenize sebep olabilir. İyi giden bir ilişkiniz olsa bile, içten içe evlendiğiniz zaman bunun bozulacağını, aynı anne-babanız gibi sürekli kavga eden bir çifte dönüşeceğinizi düşünebilirsiniz. Çoğu zaman anne-babanın yaşadığı sorunlardan evlilik kurumu sorumlu tutuluyor ve kendi ailenizden yola çıkarak evliliği mutsuzlukla özdeşleştiriyorsunuz.
Bilinmezlik
Herkes bilinmeye, yabancı olana dair korku duyar. Çevrenizden ne duyarsanız duyun, ne kadar örnek görürseniz görün evlilik de sizin için bir bilinmeyen. Tüm hayat tarzınızı değiştireceğiniz, yepyeni bir dünyaya gireceğiniz büyük bir adım. Evlilik neye benziyor? Her şey değişecek mi? Mutlu olabilecek miyim? Benim için uygun mu? Soruları evliliği düşünen herkesin aklına geliyor elbette. Ama bazı insanlar için daha büyük anlam taşıyor. Tüm bu bilinmezleri fazlasıyla düşünmek de evlilikten kaçmanıza sebep oluyor.Konuyla ilgili diğer yazılarımız
Erkek arkadaşınız evliliği düşünmüyor mu?
Evlilik birçok erkeğin kulağına hoş gelmiyor. Peki, erkek arkadaşınız evlilikten kaçan erkeklerden biri mi? Pudra.com bunu nasıl anlayabileceğinizi yazdı.
Evet demeden önce kendinize sormanız gereken 3 soru
"30 Lessons for Loving: Advice from the Wisest Americans on Love, Relationships, and Marriage" kitabının yazarı Karl Pillemer, bağlılık sözü vermeden önce kendinize mutlaka sormanız gereken 3 soruyu yazdı.
Evlenmeden önce ilişkinizi test edin
İlişkiniz mükemmel bile olsa evlilik kararı vermeden önce bazı şeyleri test etmenizde fayda var. Evet demeden önce dikkat etmeniz gerekenler Pudra.com'da
Evlilikle ilgili çevrenizden duyabileceğiniz yanlış düşünceler
Konu evlilik olunca çevremizdeki her evli çiftin verecek bir tavsiyesi oluyor. Dikkate almamanız gereken evlilik tavsiyelerini Pudra.com yazdı.