Öncelikle 1 Aralık’tan itibaren gökyüzünde etkinleşmeye başlayan ve henüz şimdilerde geride bıraktığımız Mars’ın Uranüs ve Plüton ile oluşturduğu zorlayıcı T-kareye bakalım. Aralık ayında yazdığım konuyla ilgili yazımdan bir bölüm;
“Terazi Burcu’nda ilerlerken ilişkilerde hak ve adalet konularını ön plana çıkararak, çatışmaları özellikle bu konular üzerinden çıkaran Mars, oldukça gergin etkiler alarak, ilişkilerinizde öfke ve nefretle hareket etmek yerine, sizi sakinleşip, olayları oldukları hali ile düşünme ve hoşgörülü olmaya davet ediyor. Eğer verdiklerinizin karşılığında, hiçbir şey alamadığınızı düşünüyorsanız, genel olarak yaşamla aranızda bir alma-verme döngüsü bozukluğu vardır. Bir duyguyu veya davranışı verdiğiniz ölçüde karşınızdaki kişiden talep edin. Bu özellikle kadınlarda görülen, 'Hiç kimseye ihtiyacım yok, her şeyi kendi başıma halledebilirim.' düşüncesinin negatif sonuçları olarak sıklıkla karşımıza çıkmakta."
Gücünüzü fark etmenin tam zamanı!
Yaşamın size sunduğu hediye ve yardımları kabul etmek sizi güçsüz kılmaz, aksine sevildiğinizi ve değerli olduğunuzu hissetmenize sebep olur. Bu yüzden kalbinizi yardıma, desteğe ve “Hak ettiğinizi almaya” açık tutun. Eğer siz kendinize bu değeri vermez ve kendinizi yeterince önemsemezseniz, karşınızdaki insanlar da size hiçbir şey vermedikleri gibi, yardıma kapalı olduğunuzu ve hatta zaten karşılığında bir şeye ihtiyaç duymadığınızı zannedebilirler. Sevginizi göstermek için sürekli bir şeyler vermeniz veya yapmanız gerektiğini zannetmeyin. Bu, “Eğer onun için bir şey yapmazsam, beni sevmez..” inancınızdan kaynaklanan bir durumdur. İnsanların sizi olduğunuz gibi sevmelerine, hiçbir şey yapmıyorken de sizi bu halinizle kabul etmelerine izin vermeyi tercih edin.20 Aralık’a kadar gökyüzünde gerilimi arttıran Uranüs-Mars-Pluton T kare açısı, özellikle ilişki bağları sağlam olmayanlarınızı ciddi sınavlardan geçirirken, öfkenizi ne kadar denetleyebildiğinizi de test ediyor olacak. Öfke, çaresizlikten gelir. Oysa sizin gibi binbir özellikle donatılmış insanoğlu, kriz zamanlarında öfkesini nasıl denetleyebileceğini kolaylıkla öğrenebilir. Saldırgan ve agresif tavırlar hiçbir şeyi çözümlemedikleri gibi, her şeyi daha kötü hale de getirip, ilişkilere ve ruhunuza düğümler atarlar. Bu durumu kontrol altına almak için psikologlardan destek görebilirsiniz. Genel olarak, fevri davranışlardan kaçınmak yerinde olacaktır; ama bir şey sizin canınızı fazla yakıyorsa, lütfen bu durumu görmezden gelmeyin ve acınızı, öfkenizi belirli bir ölçüde yaşayın. Yaşanmamış, görmezden gelinen her duygunun sonraki zamanlarda başka şekillerde tezahür ederek yaşam yolunuzda engeller oluşturabileceğinin farkında kalın.”
Yengeç Burcu'nda Dolunay ilişkilerinizi nasıl etkileyecek?
Şimdi ise hemen önümüzde 25 Aralık 2015 saat 13.02’de Yengeç Burcu’nda gerçekleşecek ve hepimize aradığımız güvenlik, huzur ve aidiyet hislerini verecek olan Dolunay var. Bu Dolunay 20-31 Aralık zaman aralığında etkili kalarak, oluştuğu andaki birbirinden güzel açılarla, bozulan ilişkilerin düzelmesine, güven duygusunun yeniden inşa edilmesine, aile olmaya, birlikte olmaya ve böyle bir beklentisi olanlar için hamilelik haberlerine sebep olabilecek.Aile bağlarınızı şifalandırmak, ilişkilerinizi iyileştirmek için daha iyi bir zaman düşünülemez. Gökyüzündeki Jüpiter Merkür uyumu, haberleşme ve iletişim kurmanın çok daha kolay ve anlaşılır olduğu süreci gösterirken, yıl sonuna doğru sevdiğiniz kişiyle birlikte bir plan yapmak, kısa da olsa geziler, seyahatler gerçekleştirmek ilişkinizin enerjisini arttırırken aynı zamanda birbirinizi yeniden ve daha iyi anlamanıza yardımcı olacak.
Dolunay haftasında ilişkinizin sağlam bir temele oturması, aranızdaki bağların güçlenmesi için kendinize göre dualar, niyetler yapabilir, bu güçlü enerjiyi etkili şekilde kullanabilirsiniz. Özellikle su ve toprak elementlerini kullanarak yapılacak niyetler, çok daha etkili sonuçlar verebilir: Bir fidan veya kök alıp, ona niyet yükleyerek, toprağa yerleştirip, daha sonra düzenli olarak su vererek, onun gelişimini izleyebilir, o büyüdükçe niyetinizin de gerçekleştiğini gözlemleyebilirsiniz. Yeter ki yaşama, kendinize ve hayata tam bir inançla yaklaşın; inanın her şey oldukça mümkün.
Bu Dolunay haftasında özellikle annelik ve anne-çocuk ilişkisi üzerine düşünebilirsiniz. Anneniz hayatta olsun veya olmasın, onunla kurduğunuz bağlar, sizi yaşama bağlayan bir ağacın kökleri gibidirler. O kökler ne kadar güçlü olurlarsa, sizin de ağacınız yaşamın içindeki varlığını bir o kadar kolay kabul edebilecek ve yaşamsal tavırlarda zorlanmayacaktır. Örneğin, annenizi sevmediğinizi belirtseniz bile, dünyada bulunduğunuz sürece, yaşama gelmenize aracı olan kişi anneniz olacağı için, kendinizi onu sevmeye zorlamak yerine, “onu olduğu gibi almak” fikrine alıştırabilirsiniz. Yani örneğin; anneniz alkolik olabilir, mutsuz bir karakter sahibi olabilir, sizinle az ilgilenmiş veya herhangi başka bir tavırda bulunarak sizin üzülmenize sebep olmuş olabilir. Onu veya onunla ilişkinizi değiştirmeye çalışmadan, (bunun için fazladan bir güç sarf edip, çabalamaktan söz ediyorum) onu olduğu gibi almak, yani her hali ile kabul etmek demek, kalbinizde ona yer açmak, annelik kavramına yüreğinizde yer vermek demektir. Bu da elbette sizin yaşamla olan bağlarınızı bilinç dışı bir seviyede iyileştirmeye başlayacak, kişiler arası sevgi alışverişinizi kolaylaştırarak ilişkilerinizi iyileştirecek ve yaşama daha fazla güven duymanızı sağlayarak, korku ve kaygılarınızı uzaklaştırmanıza zaman içinde yarayacak bir durumdur.
Merkür Retrosu ilişkileri hangi sınavlardan geçirecek?
Ocak ayında ise yaklaşan bir Merkür Retro sürecine gireceğiz. 5-26 Ocak (durağan günleri ile 2-29 Ocak) aralığında gökyüzünde Kova Burcu’ndan başlayarak Oğlak Burcu’nda Retro harekette kalacak olan Merkür, ilişkilerdeki iletişimi sınavlardan geçiriyor olacak.Bu süreçte ilişkilerde kırılma ve incinmeye karşı geliştirilen soğuk, mesafeli, sınırlı ve uzak tavrın herhangi bir konuda çözümleyici olmadığı gibi, kişisel olarak ilişki anlayışınızı oldukça yaralayıcı olduğunu ve belki de bu durumun özgüven eksikliği ile ilgili olabileceğini fark edin.
Devam eden ilişkilerinizde mümkün olduğunca iş hayatı ile ilişkileri karıştırmamaya, herhangi bir durumda soğuk veya mesafeli tavır almak yerine, konuyu muhatapları ile birebir konuşarak, çözümleme yoluna gitmeyi tercih edin. Bu da zaten yetişkin bireylerin ilişki modelinde olması gereken tavırları bize açıklayan bir örnektir.
Hiçbir gökyüzü olayı size zarar vermek için gerçekleşmez; var olan tüm etkiler sizdeki enerjileri açığa çıkarmaya yarayan tetikleyicilerdir. Dolayısıyla bireysel frekansınızı yükseltmek, sevgi ve paylaşım enerjisini arttırmak, güven duygunuzu, istikrarlı ilişki kurabilme potansiyelinizi gözden geçirmek, hem devam eden ilişkileri hem de yeni başlayacak olan ilişkilerinizi çok daha iyi ve kaliteli şekilde sürdürmenize yarayacaktır. Unutmayın ki; en güzel yatırım ruhunuza yaptığınız yatırımdır. Siz onunla ne kadar meşgul olup, zaman ayırırsanız, kendinizle ve başkalarıyla olan ilişkileriniz günden güne giderek iyileşecek ve bir o kadar derinleşip, güzelleşecektir.
