Bu Dolunay’ın enerjisi, 7-8 Ocak itibariyle etkin olmaya başlayıp, 15 Ocak’a kadar devam edebilir.
Dünyamızda neler olur derseniz, Büyük Kare ve Uranüs ve Satürn ile kavuşumda olan Sabit Yıldızların niteliklerine bakarak şöyle olasılıklar geliyor aklıma;
Toplumsal olarak;
- Maddi anlamda belirgin zararlar verebilecek bir Siber Atak meydana gelebilir.
- Beklenmedik bir oyunla, aldatmacalı bir taktikle gelişecek bir askeri harekat başlatılabilir.
- Özellikle kadınlar ve çocukların zarar görebileceği üzücü bir olay, ya da faili kadın olan bir saldırı gerçekleşebilir.
- Eğitim kurumlarını, özellikle de üniversiteleri ya da basın yayın kuruluşlarını hedef alan olumsuz gelişmeler yaşanabilir.
- Türkiye için askeri ve politik işbirlikleri konusunda belirleyici bir geçiş noktası olabilir.
- Büyük kazalar ya da haberleşme sorunları gündeme gelebilir.
Bireysel olarak;
- Bağlarımızı, aidiyetlerimizi sorgulayacağımız, kimlerle neden ve nereye kadar yan yana durduğumuzu bir daha düşüneceğimiz,
- Bir sıkıntı bir zarar görme ihtimali, bir korku durumunda neyi korumayı tercih edip neyi feda edebileceğimizi kendimize soracağımız,
- Sahip olduğumuzu iddia ettiğimiz idealler ile, hodri meydan denilince takındığımız tutumlar arasında kim olduğumuzu göreceğimiz,
- Bir sıkıntı, sorun zamanında kimin bizi koruyup kolladığını, kimin kendi başının çaresine bakıp uzaklaştığını da fark edeceğimiz bir zaman…
Konfor alanımızı alt üst edecek her türlü tehdite karşı çok duyarlıyız. Kendimizi kırılgan, çaresiz, sahiplenilmemiş, tehdit altında hissetme eğilimimiz çok yüksek olabilir. Bu nedenle adım atmaktan, laf etmekten, tavır almaktan sakınıyor olabiliriz. Bazılarımız genel gerilimin fazla etkisinde kaldığı için, kişisel ilişkilerde de buluttan nem kapıyor, olan biten her şeye abartılı bir tepki veriyor da olabilir!
Korku, savunma güdümüzü harekete geçirdiği ve hayatta kalma becerimizi tetiklediği ya da bize temkinli olmayı hatırlattığı yere kadar faydalı, ama içimizdeki gerilim etrafa karşı bir saldırganlığa, kaygı bozukluğuna ya da bir histeri krizine dönüştüğü yerden itibaren zararlı olur!
Kendimizi korumak için, bazen başkalarının zararı pahasına tercihler yapmayı da düşünürüz… Bu insanın içindeki bencil hayatta kalma güdüsünün bir yansımasıdır. Üstelik bunu meşrulaştıracak sebepler de bulmaya yatkınız. Bu süreçte, bize yapılmasını istemediğimiz bir davranışı başkasına reva görmemek ya da kendimizi korumak için birilerinin zararına göz yummak konusunda sınanabiliriz. Etrafımızdakiler de bizimle ilgili böyle sadakat sınavlardan geçebilirler. "Ayy o bana böyle bir şeyi asla yapmaz!” diye kendi güvenliğimizi ve sevdiklerimizin huzurunu, birilerinin eline teslim etmeden önce dikkatli olmamız gerekebilir.
Sadakat başkasına değil, ruhumuza duyduğumuz bir şeydir!
Ruhumuza sadık olursak, hayat bizi tüm dar geçitlerden geçirir… Ne zarar görsek de düze çıkar, yolu buluruz. Kayıplara uğrasak da, kendimizi kaybetmemiş oluruz!Sevgi işimize gelen ve gelmeyenlere göre şekillenecek bir tercih değil, bir varoluş halidir. Biz sevgiden doğduk… Sevgi ile besleniyoruz. Kendimize, çevremize, insanlığa ve bizi ayakta tutan bu dünyaya karşı da sevgi ve saygı dolu bir aidiyet içerisinde davranmayı borçluyuz.
Kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için, bizi besleyen, ayakta tutan tüm maddi ve manevi değerleri koruyalım!
Junoastrology.com