› 
 › 
Junoastrology.com 19.01.2015

20 Ocak'ta, Kova Burcu'ndaki Yeniay bizi nasıl etkileyecek?

"Bu Yeniay'da, hayatınızdaki olmayanlara, düzelmeyenlere, sizi incitenlere bakmadığınız bir yerden bakın" diyen Juno Yıldız Gözlemcisi, 20 Ocak Kova Burcu'ndaki Yeniay'dan nasıl etkileneceğimizi yazdı.

20 Ocak 2015 günü, İstanbul’a göre 15:13 itibariyle, Yeniay dediğimiz Ay-Güneş kavuşumunu yaşayacağız. Bu Yeniay'da artık "durma" değil, çözüm bulma noktasına doğru evriliyoruz.

20 Ocak'ta, Kova Burcu'ndaki Yeniay bizi nasıl etkileyecek?

İnsan evladının bütün derdi olayların orta yerinde kaybolmaktır. Yaşadığımız durumun doğru düzgün bir değerlendirmesini yapamadan, kendi duygusallığımız içinde yükselip alçalır ve bunun "gerçek" olduğunu sanırız. Oysa algımız çoğu kez beklentilerimiz, coşkularımız, korkularımız, hayal kırıklıklarımız, hiper mutluluklarımız ve küskünlüklerimiz ile perdelenmiştir.

En mantıklı, en pozitivist, en bilimsel geçinenlerimiz bile hatta belki de en çok "ben tuttuğuma, gördüğüme inanırım" diyenler, hayattan umduklarını bulamadıkları ve iki artı ikiyi dört ettiremedikleri zaman feci bozulurlar. Hayatın akması gereken bir yön vardır ve etrafımızdaki insanlar ve çevremizde gelişen olaylar bunu mümkün hale getirir ya da buna engel olurlar. İnsanın "merkezde olmaktan" anladığı budur.

İnsan gerçekten de kendi hayat senaryosunun merkezinde. Ama senaryo şekillenirken bizim var olduğunu sandığımız ihtiyaçlar değil, ruhumuzun bu bedende var olmasıyla ilgili amaçlar önem kazanır. Biz güvende olmayı, herkesin ve her şeyin bizim umduğumuz gibi olması ile eş tutarken, evren bize güler. Zira gözden kaçan şudur; kendimizi hayattan korumaya çalışmak için girdiğimiz modlar ve yaptığımız ataklar, güvende olma duygumuzu ve akışla bütün olabilme yeteneğimizi baltalar!

Biz kendimizi, etrafımızı ve hayatı, aldığımız sonuçlarla yargılarız. İnsan;
- Çalıştıysa kazanmalı,
- İstediyse almalı,
- Aradıysa -sabrı tükenmeden- bulmalı,
- Sevdiyse sahip olmalı,
- Fedakarlık ettiyse takdir görmeli ve destek bulmalı. Yani umduğunu bulmalı.

Sonuç istediği/beklediği gibi olmayınca insan haksızlığa uğradığına veya cezalandırıldığına inanır. Zira sosyal bilinçaltımız bizi böyle şekillendirir. Bu nedenle bizi istediklerimize götüreceğine inandığımız yolda, kendimizce gayret, sabır, ısrar gösterir, hatta kaş yarar göz çıkartır, kafa kopartırız. İstediklerimizle sınanacağımız ya da istediklerimizin getireceği bilinmeyen sonuçlardan korunacağımız hiç aklımıza gelmez. İnsanın aklına korunduğu gelmez! Yaşadıklarımızda bir hayır, bilemediğimiz bir iyilik olabileceğini düşünemez ve şükretmeyi ihmal ederiz.

Bu Yeniay'da nelerle sınanacağız?
Bu Yeniay’a doğru yaşanan süreçler, bizi "bir türlü olmayanlar" karşısındaki çaresizliğimiz veya cevapsızlığımız ile yüz yüze bırakmış olabilir. Yeniay’ın getireceği ödül beklentilerimize, çabamıza, elimizde olanlara başka bir gözle bakmak olacak. Duygular bizi gerçekten perdeler diye girmiştim yazıya.

Kovadaki Ay’ın en iyi yanı, duygulara mesafe alabilen, görünene görülemeyen yanlarından bakabilen, sorulmamış soruları ortaya dökebilen bir niteliği olması. Bu Yeniay'da, hayatınızdaki olmayanlara, düzelmeyenlere, sizi incitenlere, acıtanlara, yoranlara, güç yetmeyenlere bakmadığınız bir yerden bakın! Ya olmayanda bir hayır görecek ya da bu kadar aldırıyor, bozuluyor, durumu olduğu gibi görmekten bu kadar kaçınıyor olmanızın altında yatanı anlayıp, duruşunuzu, tavrınızı, talebinizi değiştirin.

Hayat döndürüp döndürüp aynı kapıya çıkartıyorsa bizi, bu bizim kendimizi sonuçlardan korumaya değil, kendimizden korumaya ihtiyacımız olduğuna işaret eder. Hayat bizi sever, bize bayılır, bize yatırım yapar, bize yollar açar. Ama biz kendimizi işaretlere, mesajlara, olasılıklara kapatır ve hep bize iyi geleceğini sandığımız bir sonucu elde etmenin peşine takılırız. Hayata dair değiştiremediğimiz her şey bize değişmemiz gerektiğini gösteren bir işarettir. İşaretlerden korunmayın!

Hayatın sizi getirdiği kapılara korkmadan bakın ve "Ben neden yine buradayım?" diye sorun kendinize. Altında mutlaka değiştirmekten korktuğunuz bir kalıp, bir varsayım, bir zan, bir beklenti, bir özenti, bir küskünlük vardır. İnsanları ya da olayları değiştirme derdini bir yana bırakın artık, sizi yöneten kalıpları değiştirin. Olmuyorsa, boşuna vurmayın kafanızı aynı duvara. Savunma/saldırı ikileminden çıkıp, sakince izleme ve bozulmadan adını koyma düzenine geçin ve en önemlisi önümüze konulan mesajı işin içine duygu karıştırmadan görebilirsek, hayatın bize açtığı yeni yollar ve olasılıklar ile şifa ve çözüm bulacağımıza inanın.

Zaman, yeni planlar yapmak kadar, bu planları hayata koyarken de işe yaramayan alışkanlıklara mesafe almanın ve ben adını verdiğimiz kaleyi bu kadar kırılgan hale getirenin yine biz olduğumuzu anlamanın zamanıdır. Yoksa yeni diye geçtiğimiz her yol eskinin bir uzantısından ibaret kalır. İnsanın her durumda ayakta kalmak için tutunacağı tek şemsiye, hayatın bilgeliğine duyduğu güvendir. Bu güvenden, bu korunmadan, bu sevecenlikten kendinizi mahrum etmeyin.

Junoastrology.com


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER