Görülen ama elle tutulamayan, dalgın ama diken üstünde, derin ama anlaşılabilir olmakta zorlanan, becerikli ama kolay dağılan, bir şeye takıldığında da kolay kolay kendini kopartamayan, "kendine özgü" bir varlıktır.
Klasik yöneticisi sınırları zorlamayı ve abartmayı seven Jüpiter’dir. Modern yöneticisi ise yüzünün bir yanı hayaller ve yanılgılara, diğer yanı ise kendini kaybedip gerçeği bulmaya dönük Neptün…
Onu tam olarak anlamak mümkün değildir! Ancak yeterince uzun süre birlikte yaşadıysanız, aşağı yukarı ne durumda olduğunu sezebilir ve yanılma payınızın sınırlarını uygun aralıklara yerleştirebilirsiniz.
Balık'lar için neden mi büyülü destenin "kayıp jokeri" dedim?
Ele geldikleri zaman çok özel nitelikleri olduğunu fark ettiğiniz ama nereye koyacağınızı bulmakta zorlanırken, bir anda ziyan ediverdiğiniz o sürpriz kartlara çok benzerler de ondan.
Onların kapasiteleri çok yönlü, düşünce sistemleri karmaşık ve kendilerine özgü, tutumları "kendileri farklı bir moda girmedikçe" durağan hatta saplantılı, ama son anda yapacakları hareket daima şaşırtıcıdır. Koyduğunuz yerde bulsanız da, bıraktığınız halde kalacaklarından emin olamazsınız.
Balık, 12’inci evin doğal sakini olduğundan, varlığının sınırlarını kaybetmeye yatkındır.
Yaşadıkları ortamlara ya derinden nüfuz eder ve içinde kendilerini kaybederler. Ya da hiç bir şekilde ait hissedemez ve tamamen kopuk dururlar.
Ben ve diğerleri arasındaki çizgiyi çekmekte biraz zorlanırlar. Etraflarındaki insanların hissetiklerini algılamak konusunda rahatsız edici sayılabilecek bir yetenekleri olabilir. Hatta bazen başkalarının duygu ve halleri ile fazlaca bütünleşip, abartılı özdeşlikler kurabilirler.
Doğum haritasında Güneş‘i hangi evdeyse, o evin temsil ettiği konularda sınırsız ve engelsiz, bazen de –Güneş olumlu açılar almamışsa – kaygısız, sorumsuz ve münasebetsiz davranır…
Canları isterse kahramanın, istemezse de anti-kahramanın dibi olurlar. Hiçbir şeyi bilmeye ihtiyaçları yokmuş, sadece hayal etmeleri ve kendilerini öyle olduklarına inandırmaları, istedikleri role bürünmeye yetermiş gibidir…
Balık değer verdiği şeyleri büyük bir tutkuyla ister. Elde etmek konusunda sınır tanımaz. Ama elde tutmak konusunda sorumluluk sahibi ya da tutarlı olmayabilir.
Para kazanmak konusunda çok yetenekli olabilir. Sevdiği işleri yaparken gayet üretkendir. Özellikle iyi açılar almış bir Mars ve iyi konumlanmış bir Jüpiter’le paraya para demez. Ama kazandıklarını güzel de ezer! Haz aldığı şeyleri kullanmak konusunda da kendine engel olmakta güçlük çeker…
Onlar adaleti bir stratejiye dönüştürebilen özel varlıklardır. Eğer yükselen burçları ve Mars'ları onları etkin olmak konusunda ekstra teşvik etmiyorsa, canlarının istediği şeyler için dahi fazla hareket etmeyebilirler.
Balık ketumdur! Fakat konuştu mu iyi konuşur. Hele de Venüs’ü iyi açılar almışsa sözleri çok etkileyici olabilir.
Müdahaleci olmak yerine kendi duruşlarını korumayı tercih ederler. Bu nedenle de, çok gerekli görmüyorlarsa görüş bildirmekten, çok lazım değilse adım atmaktan kaçınırlar. Öte yandan, geç ama yerinde tepkiler verdikleri için, sözleri ve davranışlarıyla ortamı bir anda değiştirebilirler.
Balık'lar sert insanlar olarak bilinmezler, zira bir çok şeyi içlerine atarlar. Bastırdıkları kızgınlıklar orta yere döküldükçe de rezalete yol açacak boyutta dağıtabilir, umulmayacak bir duygusal ve fiziksel şiddet sergileyebilirler.
Balık’ın derin bir gözlem ve analiz yeteneği vardır. Bu nedenle insanlarla iletişim kurmak için fazla bir şey yapmaz ama canı etkilemek istiyorsa, sessiz ve derinden dokunuşlarla bam telini bulup basabilir. Canı isterse de alttan ata herkesi çekip çevirebilir!
İnsanlık fikrini ciddiye alır, insanları ise genel anlamda itici ve tedirgin edici bulurlar.
Etrafındaki enerjileri sünger gibi çektiği ve bir süre sonra da dönüştürmekte zorlandığı için, insanlarla sürekli iç içe olmak Balık'ı biraz rahatsız eder. Bu nedenle bir Balık herkesle yan yana durur ama "bir İkizler örneğindeki gibi" özel olarak insanlara bulaşıp kaynaşmak filan onlara pek cazip gelmez.
İstediği zaman sempatik hatta sosyal görülebilir. Yine de etrafındakiler onun kendileriyle ilgili gerçek düşüncesini, o göstermedikçe anlamazlar.
Aslında yakın ilişkilerinde son derece seçicidir. Sadece kıymet verdiği, üstat ya da işinin erbabı gibi gördüğü kişilerle, belli bir konu üzerinde yoğunlaşan yakınlıklar kurmayı tercih eder. Güven duymakta da vermekte de zorlanır. Sonuçlara değil olasılıklara ve dönüşüme odaklıdır. Olayları bir noktaya getirmekle değil, akışı iyi değerlendirmekle ilgili oldukları için, karar vermek ve uygulamak yerine çözümlemek ve vizyon sunmak konusunda iyidirler. Bu özelliklerini bilinçli olarak kullandıklarında çok iyi bir stratejisyen olabilirler!
Balık kişisi dağılmaya müsaittir. Kendine ve hayatına sınır çekmeyi pek bilmez. Ev ve aile kavramları da herkesin ki kadar keskin çizgilere sahip değildir. Çocukluklarında çok huzur verici ya da düzenli ailelerde yaşamamış olabilirler. Bu nedenle, huzuru "hareket alanı sahibi olmak" zannederler.
Ellerinin altındaki fırsatları iyi kullanır, canları istiyorsa her duruma bir süreliğine adapte olabilirler. Ama uzun aidiyetler hissetmekte zorluk çekerler ve ne vakit gelip ne vakit gidecekleri belli olmaz.
Konfor alanlarına düşkün insanlardır. Tercihlerinin bir başkası tarafından belirlenmesine katlanamazlar. Mutlu olmadıkları, kendilerini ait hissetmedikleri ortamlarda bulunmak onlar için işkenceye dönüşebilir. Kafalarına göre davranmayı arzu eder ve yapacakları şeyler için hesap vermekten kaçabilirler.
Balık’ın hareketli ve seyahatli işler yapmasında fayda vardır. Böyle bir hayat biçimi, tutarsız halleri konusunda aynı ortamı paylaştığı kişilere absürt açıklamalar yapmasına ya da saygısız görünmesine gerek kalmadan ortadan kaybolması için iyi bir bahane olur.
Sorumluluk almaktan kaçmaz ama çok geniş kapsamlı bir sistem kurmaya kalktığı ve zaman yönetimiyle ilgili sorunlar yaşadığı için süreç yönetiminde zorlanabilir. Çoğu kez, iyi başlar ama iyi açılar almış bir Merkür’ü yoksa pek iyi bitiremez!
Olmadık bir yere takılı kalmak, ya da açıklayamadığı nedenlerle vazgeçmek gibi eğilimler gösterebilir. Bu nedenle de, onu çok iyi anlayan, taleplerine ve mod değişikliklerine duyarlı olmaktan sıkılmayan ve uğraşmak istemediği eksiklerini kapatabilen insanlar tarafından desteklenmesi gerekir.
Başka bir deyişle; Balık yumuşak görünüp, etrafında gönüllü kölelerden oluşmuş bir imparatorluk kurabilecek biridir!
Balık ve Kariyer
İşlerini sevmek zorundadırlar! O zaman çok mutlu olur ve gayet yaratıcı projelere imza atabilirler.
Doğrudan dışavurumcu olmakta zorlandıkları için, dolaylı dışavurumlarla kendilerini ifade etmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle sanatsal bir üretime meyletmeleri doğal ve hatta sağlıklıdır. Hem zaten bohem hayata da bayılırlar!
Görsel tasarıma özel bir yetenekleri vardır; Renoir ve Michelangelo resim dünyasında, Bertolucci yönetmenlikte çığır açmış Balık'lardır.
Kendine has diliyle insanı iç dünyasına çeken yazar Carson McCullers bir BALIKtır. İçsel ve fiziksel yol hikayeleri ile 67’li neslin kahramanı olan Jack Kerouac da öyle! John Steinbeck’i de unutmayalım…
Beste yapmaya müsait bir Merkür kombinasyonları varsa, dehaları Vivaldi, Bach, Chopin ve Haendel örneğindeki gibi evrensel üretimlere yol açabilir.
Sahne performansı konusunda bilinen BALIK ünlülerini sayacak olursak, Nina Simone, Kurt Cobain, George Harrison, David Gillmour, Harry Belafonte, Josh Groban, Andy Gibb, Johnny Cash, Nat King Cole, Jon Bon Jovi, Erikah Badu, Seal… diye uzayan bir listemiz var bu konuda.
Balık ayakları temsil eder ve birçok dansçı çıkartır. Ünlü balet Rudolph Nureyev, show-yıldızı kimliğiyle de bilinen Lisa Minelli, step üstadı Fred Astaire bu alanda en bilinen isimlerdir.
Beyazperde de Balık'ların hülyalı bakışlarını ve bir başka kimliğe bürünme yeteneklerini sevmiştir. Javier Bardemmm… O ne güzel bir Balık ikonudur. Michael Caine, Bruce Willis, Kurt Russell, William Hurt, Elizabeth Taylor, Drew Barrymore, Gülse Birsel akla gelen diğer örneklerdir.
Genel itibariyle yayıncılık dünyasıyla ilgili işlerde çalışmak da ilgilerini çeker. Ünlü basın kralı Rupert Murdoch bir Balık'tır!
Rutinleri pek sevmedikleri için, çalışma koşullarını kendilerine uyduracak ya da özgür davranma imkanı veren işleri seçecek, bir de mutlaka arkalarını toplayan birilerine ihtiyaç duyacaklardır.
Aslında onlar için en ideal işler, bol bol seyahat etmelerini sağlayacak şeyler, ya da en azından zihinsel seyahatler yapmalarına imkan veren yani bol bol okuma, inceleme, iç dünyalarının derinlerine dalma, yeni boyutlara girme imkanı veren şeylerdir. Bu nedenle din adamı, kaşif ya da bilim adamı olmaya yatkındırlar. Ünlü astronom Copernicus Balık'tır. Filozof Arthur Schopenhauer de öyle. Zaten özdeşlik kurabildikleri zaman işlerini ibadet eder ya da aşk yaşar gibi yapma huyları vardır. Ancak sıra dışı kafaların üretebileceği akıldan hayalden geçmeyecek buluşlara imza atan Graham Bell’in ve Einstein’ın Balık olmaları hiç şaşırtıcı değildir!
Apple‘ın alışılmış kalpları zorlamayı seven ve kullanıcılarında duygusal bağımlılık yaratıp, onları toplumun genelinden başka bir platformda çalışmaya teşvik eden ürünler geliştiren patronu Steve Jobbs da bir Balık'tır.
Satranç tahtasının başına geçince oyunu yaşamasıyla ve özel hayatında ikide bir ortadan kaybolmasıyla bilinen Bobby Fisher da öyle.
Satürnleri iyi konumlanmışsa, geniş insan kitlelerini yönetmek konusunda da çok başarılı olabilirler; bakınız George Washington, Gorbatchev, Al Gore ve Tayyip Erdoğan… ABD Merkez Bankasının efsanevi başkanı Alan Greenspan da uzun yıllar dünya ekonomisine yön vermiştir.
Balık ve Sağlık
Balık kendisi gibi "teşhisi ve çözümlenmesi" zor hastalıkların insanıdır! Güneş'leri ve Venüs'leri iyi konumlandıysa çok sağlıklı olabilir ya da enerjilerini çok rahat toplayabilirler.
Ayakları hem en güçlü hem de en hassas yerleridir. Ayak kemikleriyle ilgili rahatsızlıklar, bileklerde ödem, ayak cildine ait egzama türü sorunlarla karşılaşabilirler.
En sık karşılaşılan sorunlardan biri, özellikle Jüpiter'lerinin sert açı aldığı durumlarda insülin dengesizlikleri ve şeker hastalığıdır.
Neptün'leri olumsuz etkiler almışsa, madde bağımlılıklarına yatkın olabilirler. Eğer Uranüs'leri, Pluto'ları veya duruma göre Satürn'leri zor açılar aldıysa vehim vesvese kapasiteleri de hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını aratmaz! Bu özelliklerini mutlaka kontrol altına almaları gerekir. Zira olumsuz uç noktalara gitme eğilimlerini, yaşam biçimi haline dönüştürürlerse, melankoliden şizofreniye kadar uzanan geniş bir yelpazede değerli zihinsel enerjilerini tüketebilirler.
Bazen de epifiz bezi ya da metabolizma dengesizlikleri yaşayabilirler.
Balık’ın Yolu
Toplanmak için iyice bir dağılması gereken insanlardır. O yüzden Yay’lar gibi her daim eylemde değilse de, kafada büyük yolculuklar yapmaya yatkındırlar.
İnandıkları şeyler içinde yitip giderler. İç dünyaları çok zengin ve sıra dışıdır! Görünmeyene iman etme kapasiteleri çok geniştir. Suya da Ay’a da bayılırlar…
İyimserliğin de karamsarlığın da dibini bulabilir ve bütün derinlerden sağlam çıkabilirler. Tabii onların ”sağlam” halleri, başkalarının sağlamlık normlarına ne kadar yakındır, orası hiç belli değil
İçsel arayışlarını tutarlı bir rotaya oturtmuş ve kendine dünyanın akışına hizmet eden bir amaç bulmuş bir Balık için imkansız diye bir şey yoktur. Zira onlar imkansızlığı yaşamaktan başka insanlar kadar korkmazlar. Bu nedenle de kimsenin varamadığı sonuçlara ulaşabilirler.
Balığın güzelliği sınırsızlığındadır. Çirkinleşebildiği zaman da yine sınır adabını kaybettiği için o hale gelir!
En iyi Balık gönlünü sınırsız, ama tavrını adaplı tutabilmeyi öğrenmiş ve dünyada cenneti yaşamanın anlamını maddi değil manevi manada keşfetmiş Balık'tır. Bunu da arif olan Balık'lar gayet iyi bilir!
Kaynak: junoastrology