2012 yılına yaklaşıldıkça, üretilen felaket teorileri de giderek artıyor. Hatta bu teorilerin bazıları, girmekte olduğumuz 2010 yılıyla birlikte çok sancılı bir dönemin en kritik noktasına gelineceğini işaret ediyor.
Bazı Nostradamus araştırmacılarına göre, 2010-2012 yılları arasında insanlığı dünya savaşı kadar büyük bir hadise bekliyor. İçinde bulunduğumuz dönemi işaret ettiği iddia edilen kehanetlerinde Nostradamus iklim değişiklikleri, büyük kuraklık, dev sel suları, dinlerin ve ülkelerin büyük değişimlerinden söz ediyor. Bazı araştırmacılara göre Nostradamus 2015’e kadar karanlık bir dönem öngörmekte ve ardından 2016-2020 arasında Altın Çağ'a giriş yaşanacak. Bazılarıysa olumsuz kehanetlerin 2025 yılında tamamen sona ermekte oluğunu söylüyor.
Psişik kahin Edgar Cayce’ye göre ise 1998 yılından bu yana yeniçağ başladı. Bu zamanlar sona ermektedir ve doğrular yeryüzünün mirasçıları olacaklardır. Ancak bu öyle kolay olmayacaktır. Tersine, insanların ruhlarını sınayacak olan bir anlaşmazlıklar, talihsizlikler ve felaketler dönemine girmekteyiz. Cayce’ye göre, Üçüncü Dünya savaşı çıkmayacak, ancak dünyayı daha büyük bir tehlike bekliyor. Küresel ısınmayla birlikte başlayacak doğal felaketler yaşanacak. Antarktika ve Grönland'daki buzullar eriyecek, su seviyesi yükselecek. ABD'de San Francisco ve Los Angeles gibi kıyı kentleri yok olacak.
Bir başka psişik kahin Baba Vanga’ya göre Kasım 2010'da başlayacak Dünya Savaşı 2014'e kadar sürecek. 2011’de Radyoaktif dalgaların yoğunlaşması nedeniyle hayvan ve bitkiler yok olma noktasına gelecek. Müslüman ülkeler kimyasal savaşla Avrupalıları yok edecek. 2014’te İnsanlığın yarısı kanserle boğuşacak. 2016’da Avrupa'nın nüfusu azalacak.
Michael Drosnin, kitabı İncil’in Şifresi’nde ( The Bible Code) 2010 ve 2012 yıllarında dünyaya kometlerin çarpacak olduğunu söylüyor. Drosnin’e göre İncil bize Tanrı’nın 2012 yılında Dünya’yı yok edeceğini söylüyor.
Tevrat’ın Şifresi ve Gizli Kehanetleri kitabının yazarı Joseph Noah’a göre, 2010-2012 yılları arasında çıkacak dünya silahlı çatışmasında, biyolojik silahlar kullanılacaktır. Orta doğu da sınırlı bir savaşla başlayıp, dünya ekonomisinin çökmesine bağlı kıtlık, salgın hastalık ve doğal afetlerle ve hatta kozmik afetlerle tamamlanacak bir süreç olacaktır. Aynı yıllar arasında dünyaya 7 astroidin çarpması beklenmektedir. Dünyanın manyetik kutupları tersine çevrilecek, kutuplar yer değiştirecektir. Bu olay ancak büyük bir astroidin dünyaya çarpması ile olabilir denmektedir. Hayatta kalma mücadelesi verilecektir. Astroid çarpmaları 2010’da başlayarak dünya ekseninde 3 aşamalı kaymaya sebep olacaktır. Kutup kayması 2010’da başlayacak ve 2, 3, kaymaları 2012’de son bulacaktır. 2012’ye kadar dünyada 25 derecelik kutup kayması beklenmektedir.
Miriam Delicado’ya göre 2010 yılındaki doğal afetler o kadar ani ve şiddetli olacak ki bildiğimiz anlamda yaşam sona erecek. Bu noktadan itibaren, 2012 ve sonrasındaki yıllarda küresel felaketler bir dizi halinde hız kesmeye başlayacak.
Perulu spiritüel haberci Willaru Huayta, 2013’te devasa bir manyetik asteroidin Dünya’nın çok yakınından geçeceğini ve sadece egolarına üstün gelenlerin bundan kurtulacağını söylüyor. Zulu şamanı Credo Muttwa da kırmızı boğa yılında (2012) çok uzun bir kuyruğu olan, Mu-sho-sho-no-no yıldızının geri döneceğini söyleyerek aynı felaket haberini veriyor. Bu yıldızın bir önceki ziyaretinde bir tufan olduğu ve dünyanın altının üstüne geldiği yani “Güneş’in Güney’den doğup Kuzey’den battığı” söyleniyor. Bunu manyetik kutup değişimini tarif ettiğini düşünebiliriz. Kaynak: 4.The Wormhole of Daath.
İngiltere’de Avebury’deki ekin çemberinde, Güneş ve gezegen dizilimleri astronomlara göre 21 Aralık 2012 tarihini veriyor. Burada Güneş’in alışılmışın dışında hareketi söz konusu ve bu güçlü bir solar aktiviteyi işaret ediyor olabilir. Bu şekilde göze çarpan bir diğer şey de Plüton’un yalpalayan konumu.
Foton Kuşağı teorisyenlerine göre, bu ışık parçacıkları halindeki enerji bandı, Dünya ile çarpışınca: 5 günlük bir karanlık, elektriksizlik, UFO inişleri, insanlık için psişik yeteneklerin ortaya çıkması, insan bedeninde olan dönüşümler beklenmekte. Şu an karanlık dönemin sonunda olduğumuz ve bu dönemin 2012 yılında son bularak 2000 yıllık ışık devrine geçiş yapılacağı söyleniyor. Rus bilim adamları da adeta bunu doğrulayan tespitlerde bulunuyorlar. Başını Rus bilim adamı Dimitriev’in çektiği bazı bilim adamlarına göre, uzayda değişik ve çok daha yüksek enerji seviyesine ve titreşimlerine sahip bir manyetik alana bir enerji bulutuna girmiş bulunuyoruz. Bu bulut, güneşe ve tüm gezegenlerin atmosferlerine enerji veriyor ve onların dengelerini bozuyor. Rus bilim adamı Dimitriev’e göre, doğa olayları artarak dünyadaki mevsimsel değişmeleri ve biyosferi etkileyecek. Dünya 2010-2020 yılları arasında bu bulutlar dizisine girecek ve bir felaket yaşayacak.
Ünlü Sırp astronomu Milutin Milankovitch’in kendi adını alan üç devri, dünya iklimi ve felaketler açısından incelemiştir. Dışmerkezlilik olarak bilinen birinci devre göre, dünyanın güneş çevresindeki yörüngesi 90.000 ile 100.000 arasındaki sürede tam bir daireden biraz daha elips şekline dönüşür. Biz şimdi bu dönemin en dairesel aşamasındayız. Bu aşamada Güneş’ten alacağımız radyasyon %20-30 daha fazla olacaktır. Bu da sert iklim farklılıklarına ve hava değişikliklerine neden olacaktır. Bilim adamı Lonnie Thompson’a göre, büyük bir iklim değişikliği olacağını gösteren ipuçları var. Thompson yıllardan beri dünyanın 5200 yıl önce bir iklim felaketi yaşadığını kanıtlayacak kanıtlar bulmak için çalışıyor. Yapılan araştırmaya göre, güneş aktivitelerinde 5200 yıl önce meydana gelen keskin bir düşüş ve sonra da çıkış, sahrayı yeşil bir kuşaktan çöle çevirdi, kutuplardaki buzulları küçülttü, küresel ekolojiyi bozdu. Bu 5200 yıllık sürecin Mayaların Çağ ya da Güneş tanımlamasına uyması ilginçtir. Thompson, 5200 yıl önceki koşulların, bugünkü koşullara çok benzediğine inanıyor. Ama o zamanda bugünkü gibi dünyada 6,5 milyar değil, yaklaşık 250 milyon insan yaşıyordu. (Kaynak: Kıyamet 2012)
Max Planck Enstitüsünden Sami Solanki, güneşin 11.000 yıldan beri ilk kez bu dönemde bu kadar aktif olduğunu söylüyor. 11.000 yıl öncesi, son Buzul Çağı’nın sonu, bir ikon dönemi oluyor ki bu bildiğimiz iklim değişikliklerinin en büyüğüdür. Bilim adamları 2003’ten beri Güneş’te düzensizlikler görülmekte olduğunu söylüyorlar. 2005 yılında güneş minimumu döneminde Amerika’da meydana gelen korkunç kasırgaların, güneş lekeleri döngüsünde beklenmedik bir çıkış dönemi olarak görülmekte olduğunu söyleyen Güneş fizikçileri, güneş aktivitesinin 2012’de rekor düzeyde artacağı dönemde zararın daha büyük olabileceği konusunda fikir birliği içerisindedirler.
Binlerce insan, hızla yaklaştığına inandıkları sona hazırlanıyor. 2012 ile ilgili kıyamet teorilerini anlattığı biz dizi kitabın yazarı olan Patrick Geryl’a göre, Güneş’teki yoğun aktiviteler yüzünden 2012 yılında bir nevi kısa devre yaşanacak ve sadece kutuplar değişmekle kalmayacak, dünya tersine dönmeye de başlayacak! Geryl, 2006’da mühendislik işinden istifa ederek 2012’deki kıyamet için hazırlıklara başladı. Geryl, Afrika kıtasında dağlık bir bölgede bir arazi satın aldı ve kurduğu ekiple burada kıyametten kurtulma hazırlıklarını sürdürüyor. Ekip burada dev dalgalardan kurtulabilecekleri mağaralar inşa ediyor. Amaçları, kıyametten sonra yeni bir uygarlığın temellerini atmak.
Ülkemizde de Ege bölgesinde 2012 yılına hazırlık yapan Bozdağ gibi yüksek yerlerde ve Şirince’de yerleşmiş bir grup insan var. Mistik bir havaya sahip ve ismi kadar şirin bir kasaba olan Şirince’de, spiritüalist eğitmen Işık Yazan’ın yönettiği "Bilgelik Bilinci" seminerlerinde, 2012 süreciyle ilgili bilgiler veriliyor. 22 Aralık 2012’de hayatın duracağı, 6 gün sonra her şeyin yeniden başlayacağı düşünülüyor. 2012 yılında bu bölgenin korunacak olduğu ve Hz İsa’nın buraya inerek, buradaki insanları kurtaracağı bekleniyor...
Astroloji Uzmanı
Öner Döşer