Satürn ötesi planetlerin varlığı da astronomi bilimi sayesinde ortaya çıkmış ve astrolojik olarak da incelenmiştir. Bu araştırmalar esnasında, 1983 yılında uydu görüntülerinde saptanan bir galaksinin, gezegen olduğu söylendi ve bu gezegeninin de, her 3661 senede, güneşin yörüngesine girerek dünyanın yakınından geçen Marduk olduğu dillerde dolaşmaya başladı. Hatta öyle varsayımlar yapılıyor ki, bu gezegen, Mayaların kullandıkları takvimin sonu olan 21 Aralık 2012 de dünyaya çarpacak ve insanlık yok olacak.
Biz insanoğlu daha henüz kendi gerçeğimizin bile tam olarak farkında değilken, böylesi haberler doğal olarak kimi zaman farklı şekillerde kullanılabiliyor. Yüzlerce kitap piyasada satış grafiğini, bu tarih yaklaştıkça daha da yükselteceğe benziyor. Sadece kitaplar mı, bu konuyla ilgili yapılacak ve yapılmış filmler bir çok kişi için mükemmel bir gelir kaynağı. Gezegen dünyaya çarpacak, insanlık yok olacak. Bütün bunların mali gelirini hesaplamak bile oldukça zor.
Evet Mayalar inanılmaz zeki bir uygarlıktı ve astroloji ilminde ustaydılar. Bu uygarlığın kullandığı takvim veya uygarlığın bizzat kendisi hakkında bilgiler insanlık tarihi açısından son derece değerli. Bunu diğer uygarlıklar gibi önemsiyor ve bilgi anlamında yararlanıyoruz. Yalnız şu var ki, yaşamımızı negatif yönde etkileyecek ve gücümüzü azaltacak, bizleri aciz bırakacak şekilde kullanılmasına da karşı çıkmamız, gelişimimiz açısından önemli. Eğer böyle bir gerçek varsa, astronomi bilimi elindeki tekniklerle mili milimine, saniye saniyesine kadar hesaplayabilir ve bizleri her zaman olduğu gibi aydınlatabilir.
Astroloji köşemizde bizler, enerjileri doğru bir biçimde kullanmamız gerektiğini ve kendimize olan güven duygumuzun önemli olduğunu her defasında belirtiyor ve çaresiz olmadığımızı, aslında ne kadar büyük bir gücü içimizde barındırdığımızı, astroloji ilmi çerçevesinde açıklamaya çalışıyoruz.
Ben, 2012 yılındaki enerji hareketlerini incelediğimde, insanlık için yeni ve olumlu bir döngünün başlamakta olduğunu düşünen danışmanlardanım. Bu döngünün adı bana göre bilincin uyanışıdır. Yani cehaletin sona erişi ve insanın kendi içindeki muazzam gücünün farkına varışı. 2012 yılı gezegen oluşumları bizleri, yepyeni bir bakış açısıyla hayatı kucaklamaya çağırıyor. Barış ve sevginin ne kadar önemli olduğunu, savaşların insan hayatındaki olumsuzluğunu anlamamız gerekiyor. Artık sığ düşüncelerle değil, geniş açıdan hayatı ele almamız lazım. Eğer hala gereksiz bilgilerin ışığında, sanki kaderin elinde oyuncakmışız gibi düşünmeye devam edersek, bu olsa olsa kendi gerçeğimizden kaçış olur ki işte bu büyük bir kıyamettir. Astrolojik açıdan 2012 yılı bir değişim dönemidir. Bazı gezegensel oluşumlar zorlayıcı gibi görünse de, her zorlanmada, kazanılan bir olgunluk ve aydınlanma vardır. Burada önemli olan geçmişin derslerini unutmamak ve geleceği güvenle kurabilmektir. Eğer bunu başaramazsak, Marduk değil ama biz kendi kendimizi yok edeceğe benziyoruz" diye belirtti.