Satürn Akrep’te hayatımıza hangi temaları getirecek? Bizden ne inşa etmemizi ve hangi alanlarda sorumluluk almamızı istiyor olabilir? Öncelikle, Terazi’den Akrep’te geçişin anlamını görmeliyiz. Terazi 50/50’ci bir burçtur, yarısı sana, yarısı bana der, hep dengede, bir şekilde kimi zaman diplomatik de olsa, uyum içinde durmak ister. Ancak ilişkilerimiz dinamiktir, zaman içerisinde değişirler. Güçlü olma, ele geçirme ve kontrol etme arzusu doğar. İster istemez, sıra Akrep’e gelmiştir. Terazi’nın ılım arayan doğasına karşın, Akrep Mars yönetimindedir. Daha fazlasını ister, arzu eder, hepsi benim der. Sonuçta Terazi’nin dengeleri sallanmaya başlar. Bu bakımdan, hayatınıza şöyle bir baktığınızda, 2010 Temmuz’undan bu yana süregelen dengeler ve ilişkiler içerisinde daha dikkatli, diplomatik ve dengeli olmaya, çıkarlarınızı korumaya çalışmış olabilirsiniz. Tek başına hareket edemediğimiz durumlarda, zarar görmemek, elimizdeki olanakları da kaybetmemek için elimizden geldiğince dengede durmaya çalışıyoruz. Ancak şimdi, 5 Ekim sonrasında Satürn’ün Akrep burcuna ilerlemesi ile güç savaşı kızışacak. Akrep bize kendi kaynaklarımıza güvenmek ve elimizdekileri daha iyi değerlendirmek adına önemli dersler getirecek. Bu nedenle, şimdiden, 25 Haziran sonrasında gerek iş gerek özel hayatınızda, bir şekilde bağlı olduğunuz dengelere bakın. Bu dengeler içerisinde hangi tür güç savaşları oynanıyor, şimdiye kadar gizli kalmış, ya da en azından üstü örtük şekilde kalmış istekler, arzular neler? Bu zamana kadar diplomatik biçimde halletmeye devam ettiğiniz dengelerin sonu geliyor olabilir.
Nihayetinde bu süreçte, hiç de masum olmayan, ancak bize güçlü olmayı öğreten deneyimler içerisinden geçeceğiz. Satürn 2012 Ekim’inden 2015 Ocak’ına kadar olan dönemde, yoğunluklu olarak 2013 ve 2014’te kendi kendimize yetmek konusunda, içimizdeki gücü daha iyi kullanmak konusunda testler sunacak. Önce Akrep sizi sokacak, öldürücü darbesini hazırlayacak, bu öldürücü saldırıyı siz farketmekte geç kalırsanız, ancak 2013 yılında anlayabilirsiniz. Ancak sizlere 25 Haziran sonrasında yavaş yavaş karşınıza çıkan durumlara bakmanızı öneriyorum. İlişkilerinize, ortaklıklarınıza yeniden bakın ve bu süreçte, sizin payınızı elinizden alabilecek, sizi gizli bir politikayla zayıf düşürerek üstünüzde hakimiyet kurmak isteyebilecek koşulları görmeye çalışın. Paranoya geliştirmenizi değil ama daha akılcı olmanızı öneriyorum.