Yeniay haritasını değerlendirirken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;
- Güneş, Ay ve Venüs, İkizler Burcu’nun 14 derecesinde ve haritanın 12’inci evinde kavuşum halindeler.
- Haritada Yeniay&Venüs Stelyumu, Satürn, Neptün ve Jüpiter arasında, Değişken Burçlara yerleşmiş bir Büyük Kare var. Karenin yerleşimi 4 – 6 – 10 – 12 evlerde ve Değişken Burçlarda.
- Haritanın Yükseleni de 20 derece İkizler. Yükselen Noktası Bellatrix Sabit Yıldızı ile kavuşuyor. Yeniay’ın Yöneticisi Merkür, Boğa Burcu’nda ve 12’inci Evde.
- Merkür de, Pluto, Güney Düğüm – Neptün – Chiron Stelyumu ve Kuzey Düğüm Jüpiter kavuşumu ile bir uçurtma yapıyor.
Meali;
Bu haritanın genelinde bastırılmış bir Başlangıç’ın, arzu edilse de atılamayan adımların gerilimi var!- İçimize uhde olan ama bir türlü ulaşamadığımız idealler veya romantik hayaller,
- Bastırılmış yetenekler ve uygulamaya dökülmemiş yaratıcı projeler,
- Konfor alanımız içinde kalma arzusu, fazla beklentiye maruz kalma korkusu, tembellik, sorumsuzluk gibi nedenlerle ertelediğimiz görevler,
- Ortaya koyamadığımız niteliklerimiz veya dışa vuramadığımız çocuksu, uçarı, flörtçü yanımız,
- Perde arkasından yürüttüğümüz ilişkiler ve gizlice tatmin ettiğimiz arzular.
Belirsizliğin getirdiği rahatlık rahatsızlığa ve çıkışsızlık, mutsuzluk ya da suçluluk hissine dönüşecek… Bu duygudan kurtulabilmek için, kendimize tamam mı, devam mı sorusunu ciddiyetle sormak ve bir karar vermek zorunda kalacağız!
Bu Yeniay’ın getirdiği başlangıç enerjisini verimli bir şekilde kullanabilmek için, aşağıdaki sorulara cevap vermemizde fayda var;
- Neyi ve neden bastırıyorum, gizliyorum, erteliyorum?
- Bir türlü bitiremediğim, vazgeçemediğim ama ellerimin arasında tutup sahip de çıkamadığım şeyler yüzünden daha ne kadar vakit kaybedeceğim?
- İçimde sakladığım arzuları, eğilimleri gerçekleştirmemin, hayata geçirmemin, görünür kılmamın önünde hangi engeller, kaygılar var?
- Ben hiç riske giremediğim için veya sorun çıkabilecek konuları fazla abarttığım, ya da eleştiri almaktan, başarılı olamamaktan fazlaca korktuğum için, kendi hayallerimden vaz mı geçiyorum? Bu kaygılara çözüm bulmak yerine, bana mutluluk vermeyen ama güvenli bir alana mı sığınıyorum?
- Destek alamamak, kaynak bulamamak, mahrumiyet çekmek, reddedilmek, terk edilmek gibi korkularım yüzünden kendimi geri çekiyorsam, bu korkularla baş etmemin mantıklı bir yolu var mı?
- Gözden kaçırdığım detayların üstünden geçerek, abartılı beklentilerimi ve hedeflerimi ya da bana zarar veren geniş, rahat, kaygısız tutumlarımı bir çerçeveye sokarak, önüme çıkan engelleri aşabilir ve yola devam edebilir miyim?
- Ben sorumluluk almaktan, üzerime düşeni yapmaktan, ya da gerçeklerle yüzleşmekten kaçarak kendime yarattığım hayali bir güvence ya da mutluluk alanında kalmaya çalışıyor, insanları oyalıyor ya da kendimi kandırıyor muyum?
- Sahip olmadığım, kazanmadığım kadarını harcamaya, enerjimi boşa tüketmeye ya da gücümün yetmeyeceği bir hayat standardının özlemiyle elimde olanın kıymetini bilmemeye daha ne kadar devam edeceğim?
- Gerçek hayat içinde yeri olmayan romantik bir bağı sürdürmekte neden ısrar ediyorum? Bu kişide benim ulaşılmaz gördüğüm ne? Onda olduğunu sandığım hangi niteliği, kendimde gerçekleştirmekten kaçınıyorum ve onu ede etme hayaliyle kendimi gelişmekten alıkoyuyorum? Bu ilişki hayaliyle hangi kaybın yerini doldurmaya, hangi mahrumiyet hissini gidermeye çalışıyorum?
- Eğer reel koşullar bu arzuyu, bu eğilimi gerçekleştirmeme, bu ilüzyonu veya ataleti sürdürmeme, bu kandırmacayı yaşamama, veya bu fedakarlığa, vazgeçişe devam etmeme imkan vermiyorsa, ben ne yapacağım?
Zaman arzularımız, eğilimlerimiz, kaçışlarımız, ertelemelerimiz ile hayatın bize sunduğu reel koşulları terazinin iki kefesine koymak zamanı. Cevabı bulmak için ne fazla geniş olmaya, ne ”yaparız işte bir şeyler bakalım…” kıvamında açık uçlar bırakmaya izin yok! Gerçekçi ve disiplinli olmak zorundayız. Yani ne Kamikaze Atlayışına izin var, ne de uçağın arkasına saklanmaya. Bir şekilde uçağı hem uçurmayı hem güvenli bir şekilde indirmeyi hem de paraşütle atlamayı öğrenmek ya da pilot olma sevdamızdan temelli vazgeçmek zorundayız!
Saplanıp kaldığımız yerden sökülmek için, boş işlere, kaçamaklara, aldanışlara düşmemek, ya da hayallerimizi somut bir şekilde hayata geçirilecek planlara dönüştürmek zamanı! Yani tamam ise kesin bir tamam, devam ise de kalbimiz, beynimiz ve bedenimizi bir bütün haline getirerek bilinçli bir şekilde devam. Sosyal düzlemde ise, göz boyama, aldatma, israf, kaynakları çarçur etme, geçiştirme yöntemiyle ertelenmiş işler tartışmaya açılabilir. Girilen dar boğazlar ya da sürdürülemeyen projeler olduğu ortaya çıkabilir. Bunların sonuçlarına katlanmak veya çözüm için önerilen yeni düzenlemelere uymak zorunda kalabiliriz. Maddi ya da ahlaki formlara uymayan, kaçamak yapan, yasaları kendine göre eğip büken, sorumsuz davranan insanlarla ilgili haberler gündeme gelebilir.
Belirsizlik, kaçınma, baskılama yöntemiyle hayatı ertelesek de, bu yüzden hayatın bize yaşatacağı maddi manevi sonuçları ertelemek mümkün değildir…
Yeniay, hepimiz için cesur, temiz, dürüst ve verimli başlangıçlara vesile olsun. Bitmesi gerekenler bitsin ki, başlaması gerekenler başlasın.
junoastrology.com