Gökyüzündeki açılar bizi nasıl etkileyecek?
Ortamların enerjisi "atıl kurt!" kıvamında. Tutkunun, beklentinin, ısrarcılığın, nefs ve gurur meselesi edip de peşine düştüğümüz ya da hayat meselesi bilip ucuna asıldığımız her şey için şansları, koşulları ve hatta kendimizi sonuna kadar zorlama eğilimindeyiz.
Olmazsa olmazlarımız, tepemizi didikleyen bir alaycı kuş gibi bizi rahat bırakmıyor ve biz kafamıza koyduğumuz her şeyle ilgili "tutturuyorum istiyorum" kıvamındayız! Ama hayat bizi "olmazsa olmaz" planlarımızın içindeki su kaçıran noktalarla yüz yüze getirmekte. Her şeyin "tam istediğimiz gibi" olmayacağı gerçeğini erken görmekte büyük bir hayır var. Zira adımlarımızı "ille de" beklentilerimize uydurmak için fazla kasarsak, alacağımız sonuçlar ummadığımız ziyanlara yol açabilir. Hayatın bize yol vermeyebileceği noktaları göz ardı etmeyerek güncellemekte fayda var yol haritamızı. Zira "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulguru zayi etmekten" bu şekilde korunabiliriz.
Önceliklerimizi gözden geçirmemizde fayda var. Elbette bunu yaparken ilk başta biraz hayal kırıklığı, biraz "Ama ben çok istemiştim böyle olmasını" ya da "Yine mi hesapta olmayan kısıtlamalar" hüznü olabilir. Ama unutmayın ki, gerçeği olduğu gibi görmek ve olasılıklara duygularımızla değil mantığımızla ve sağduyumuzla yaklaşmak bizi ileride yaşanabilecek sorunlardan koruyacaktır.
Bu dönemde ne yapalım?
Mars & Venüs enerjisini "ille benim dediğim olsun" diye dayatmak için değil, en hayırlı çözümleri bulmak ve bunları cesurca uygulamak için kullanın. Engeller sizi hırslandırmasın. Ama yıldırmasın da! Yılmak, küsmek ya da inatla "bildiğimizi okumak" yerine, gerçekten öncelikli olanlara sahip çıkmak için bulunabilecek en sağlam yolu bulmak lazım. Biz, hayatımızdan sorumluyuz. Bu nedenle de üzerimize düşenin ve elimizden gelenin en iyisini yapmakla yükümlüyüz. Ama başkalarının ya da hayatın yerine kararlar almak ya da olayları belirli bir yönde zorlamak bizim işimiz değil. Bazen, güvendiğimiz ya da güvenmek istediğimiz insanlar beklediğimiz gibi davranmayabilir. Ya da olayların bizim istediğimiz yönde gelişmeyebileceğini gösteren işaretler çıkabilir önümüze. Böyle durumlarda üste gidici olmak yerine sınırlarımızı çizmektir bize kalan. Hayatımızı "zararlı madde" ya da "göründüğü gibi olmayabilir" etiketlerini gözardı ederek ya da kendimizi, çevremizi paralayıp ateşe vererek, düzeltemez, kendimize böyle bir gelecek inşa edemeyiz. Hem günde 4 milyon veriye maruz kalan ama sadece 2.000 veriyi değerlendirebilen bir varlıkken insan evladı, kim "en iyi olanın" ne olduğunu gerçekten bildiğini iddia edebilir ki? Akış yüzümüzü belirli bir yöne doğru döndürüyorsa, olandaki hayrı görmek, cesaretimizi kaybetmek yerine, gücümüzü ve odağımızı daha verimli alanlara ve çözümlere yönlendirmektir öyleyse yapılması gereken. Bugün aşırılıkları, sonradan sorun çıkarabilecek kıl tüy durumları, göz ardı ettiğimiz engelleri fark etmek ve bunlara ilişkin sakin, serin, akıllı çözümler üretmek adına harika bir gün.
Junoastrology.com