Tutulmalar, hayatımızın daha evvelce karanlık kalmış alanlarını aydınlatırlar. Daha evvelce görünür olmamış şeylerin görünür hale gelmesine neden olurlar. Gizli kalmış şeylerin açığa çıkma zamanlarını gösterirler. Artık ertelenen, bir kenara atılan şeylerin değişmesi zamanının geldiğini gösterirler. Bu aynı bir deprem gibidir. Sarsar ve nelerin temizlenmesi, bitmesi, yıkılması gerektiğini gösterir. Tutulmalar, hayatlarımızda daha iyi şeyler olması için tasarlanmış olaylardır.
Değişim olmadan, gelişme olmayacağını hatırlamak gerekir. Yüzeyde ortaya çıkan şeyler ne kadar karışık veya stresli olursa olsun, her şeyin bir nedeni olduğunu unutmamalıyız. Değişimin heyecanını içimizde hissedersek, bu değişimleri kişisel gelişimimiz için deneyimlenmesi gereken birer vesile olarak görürsek, pozitif kullanma şansını yakalamış oluruz. Ama yine de tutulma sırasında büyük kararlar almamalı, büyük çıkışlar yapmamalıdır. Birkaç hafta sonrasını beklemekte fayda vardır. Kendimiz başlatmaktan ziyade, başkalarının başlatmasını beklememiz daha uygundur. Pasif kalmayı, başkalarını dinlemeyi tercih edebiliriz.
Bu yıl dört tutulma var.
İkizler’de Güneş Tutulması: 21 Mayıs
Yay’da Ay Tutulması: 4 Haziran
Akrep’te Güneş Tutulması: 14 Kasım
İkizler’de Ay Tutulması: 28 Kasım
20-21 Mayıs 2012: İkizler Burcunda Halkalı Güneş Tutulması
Kuzey Pasifik, Asya, Doğu Asya, Kuzey Amerika, Hongkong-Japonya, orta Amerika, merkez ekvatoral güney Amerika, Afrika’dan gözlemlenecek.
Tutulmayı gözlemleyen ve İkizler burcuna düşen yerler olan Amerika Birleşik Devletleri, özellikle Los Angeles, tutulmadan en fazla etkilenecek bölge olarak görülüyor. San Francisco, Los Angeles, Phoenix gibi eyaletler tutulmayı gözlemliyorlar. Tutulma hattı kıyı şeridini takip ediyor. Tutulma Hanoi, hattı HongKong civarından, Tokyo üzerinden de geçiyor. Dolayısıyla, tutulmanın yaratacağı ekonomik, sosyal ve kültürel, politik, jeofiziksel açılardan en fazla bu bölgelerin de etkileneceğini düşünebiliriz.
Tutulmanın Pleiades (Ülker) yıldız kümesi ile aynı boylamda olması çok önem taşıyor. Pleiades, Mayalar için ve diğer pek çok antik uygarlıklar için çok önem taşımaktadır.
İkizler burcu bilgi alışverişi ve öğrenmeyle alakalıdır. Tutulmanın Pleiades yıldız kümesiyle irtibat kuruyor olması, tutulma esnasında Satürn’ün Spica yıldızı ile aynı boylamda gözükmesi, son derece kadersel bir süreçten geçmekte olduğumuzun, bize hediye olarak verilecek çok önemli bilgileri almaya doğru ilerlediğimizin göstergeleri.
Tutulmayı takip eden yakın zaman diliminde, hayata bakışımızı ve inançlarımızı etkileyecek türde önemli şeyler öğrenebiliriz. Bu bilgiler kafamızı karıştıracaktır büyük olasılıkla. Çünkü tutulma Neptün ile dik açıda ve bu türde irtibatlar öğrenilen yeni ve farklı bilgilerin mevcut bilgi ve inançlarla entegrasyonunda zorlanma ve dengesizliklere işaret eder. Bu etkilerin ortaya çıkması 11 Haziran’da Jüpiter’in İkizler burcuna geçiş yapmasıyla tetikleniyor. Bu tarih civarlarında insanoğlu kendi geçmişiyle, kim olduğuyla, Dünya’daki misyonuyla ilgili çok önemli bilgilere ulaşabilir.
Tutulma haritasında en dikkat çeken şeylerden biri, şüphesiz ki Uranüs-Plüton karesi. Bu kare ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerde önemli değişim ve dönüşümlerin en yoğun dönemlerine girecek olduğumuzu göstermekte. 24 Haziran tarihinde bu karenin kesinleşiyor olması Haziran ayının çok hareketli geçeceğine işaret etmekte.
4 Haziran 2012: Yay Burucunda Parçalı Ay Tutulması
Pasifik Okyanusu, Hawaii, Yeni Zelanda, merkez ve doğu Avustralya, Kanada, Amerika’dan gözlemlenecek.
Yay burcu farklı kültür ve inançlarla, uluslararası iş ve girişimlerle, seyahatler ve turizmle, eğitim ve hukuk sistemiyle, yasal konularla ilişkilendirilir. Bu burçta gerçekleşen tutulmalar saydığımız konularda daha fazla haber yer alacağını, önemli gelişmeler yaşanacağını göstermektedir.
Tutulma esnasında Venüs geçişinin de yaşanıyor olması dikkat çekici. Venüs ile birleşen tutulma, insan ilişkilerinin önemini anlayacağımız, birbirimizle bağlı olduğunuzu fark edeceğimiz ve birlikte hareket etmemizin gereğini fark edeceğimiz bir döneme gireceğimizi gösteriyor.
14 derece Yay burcundaki bu tutulmanın, Mars ile T-kare oluşturmasından dolayı, çok sert etki edeceğini belirtmeden geçemeyeceğim. Tutulma günü, Güneş ile birleşmekte olan Venüs’ün de, Mars ile çok yakın dereceden karesi var. Bu yerleşimler, insan ilişkilerinde gerginlikler anlamına da geliyor. Doğal afetlerde artış riski ve var bu dönemde. Venüs geçişi Güneş aktivitelerini de arttıracak gibi gözüküyor.
13 Kasım 2012: Akrep Burcunda Tam Güneş Tutulması
Avusturalya, Yeni Kaledonya, Yeni Zelanda, Güney Amerika, Antarktika’dan gözlemlenecek. Tutulma hattı ise güney Amerika sahili açıklarına kadar uzanacak. (Santiago)
Tutulmayı gözlemleyen ve Akrep burcuna düşen yerler yine Amerika Birleşik Devletleri güney sahilleri ve Avustralya’nın kuzey kısımları tutulmadan en fazla etkilenecek bölgeler.
Akrep burcundaki bu tutulma ülkemiz açısından çok önem taşımakta. Bu tutulma esnasında transit Satürn Güneş’imizin üzerinde olacak ve tutulma derecesi, haritamızdaki Venüs-Jüpiter orta noktası üzerine düşecektir. Bunlar, ülkemizin hem büyük sorumluluklar alacağı, hem de bu geçiş sürecini doğru yönlendirmek açısından önemli şans ve fırsatlar elde edeceğini göstermektedir. Bu tutulma Avrupa Birliği’nin de bundan sonraki dönemde kaderini tayin edecek olayların belirginleşeceği zamanları göstermekte.
28 Kasım 2012: İkizler Burcunda Ay Tutulması
Alaska, Hawaii, Yeni Zellanda, Avustralya, Asya’nın büyük bölümünden gözlemlenecek. Ülkemizin de olduğu bölgeden tutulma Ay doğarken gözlemlenebilecek. Bu açıdan bu tutulma ülkemiz için önemli gözükmekte.
İkizler burcundaki bu tutulma civarından itibaren adeta bilgi bombardımanına tutulabilir, yoğun bilgi akışına muhatap kalabiliriz. İkizler burcunda tutulmalar, sosyal alanda ve politikada komplike taktiklerin hareketlendiği dönemlerdir. Hile, kandırma, yanlış yönlendirme riski taşır. Uluslararası bilgi akışları hızlanır, asparagas haberler, söylentiler artar. Bu tutulma civarındaki günlerde bilgi karmaşası yaşanması olasılığı çok fazla. Medya ve yayıncılık alanında hızlı gelişmeler yaşanabilir.
Tutulma esnasında Neptün-Kiron’la kavuşumuyla gergin açısal bağlantı içerisinde olacak. Uranüs-Plüton karesi yine iş başında ve bu kez kare açıya Mars da dahil oluyor. Mars ve Plüton’un 8 derede Oğlak’ta Facies sabit yıldızıyla birleşiyor olması oldukça dikkat çekici. Facies sert karakterde bir yıldızdır ve Mars-Plüton ikilisiyle birleşiyor olması sert ve şiddetli kitlesel olayları tetikleyebilir. Jüpiter ile birleşmekte olan tutulma Neptün-Kiron ikilisiyle gergin açıda gerçekleşiyor. Karmaşa ve kararsızlık etkisinin ön plana çıkacağı zamanlarda olacağımız görülmekte.
Venüs Geçişi
2012 yılında en önemli gökyüzü olaylarından birisi de Venüs geçişi kuşkusuz. Nadir görülen Venüs geçişleri, ortalama her yüzyılda iki kez ve çiftli geçişler halinde, 8 yıl arayla gerçekleşir. Bir önceki geçiş, 8 Haziran 2004’te gerçekleşmiştir. Ondan önceki son geçişler 9 Aralık 1874 ve 6 Aralık 1882’de olmuştur. 20. yüzyılda hiç geçiş olmamıştır.
Johannes Kepler, 7 Aralık 1631’deki Venüs geçişini önceden tahmin etmiştir. Kepler ayrıca, Venüs geçişleri için 120 yıllık bir dönem bulmuştur. Venüs geçişlerinin genellikle Haziran ve Aralık aylarına denk geldiği saptanmıştır.
21. yüzyılda ilk Venüs geçişi, 8 Haziran 2004’te yaşandı. O tarihten bu yana, doğa olaylarında artışlar, politik ve ekonomik değişimler de hızlanmış durumda. Bilgi akışı ve teknolojik gelişmeler de aynı şekilde. Bu iki geçiş arasındaki dönemin, insanlığın yeni bir çağa hazırlandığı “geçiş” dönemi olduğu söylenmektedir.
Mayalar’ın Venüs transitinin güneş lekeleri döngüsünü başlatıp bitiren bir olgu olduğunu ve bunun Güneş-Ay-Dünya-Venüs sistemi üzerine etkilerini biliyor oldukları öne sürülüyor. Venüs geçişinin 5. güneşin sona erişini tetikleyecek ve bir sonraki döneme geçişe zemin hazırlayacak olduğu düşünülüyor. Venüs’ün geçişlerini tarihsel perspektifte ele alarak, yaşayacağımız 2012 geçişi hakkında fikir de edinebiliriz. 1518-1526, 1631-1639, 1761-1769, 1874-1882 yıllarındaki ikili Venüs geçişlerinde ve 2004 yılındaki geçişte yaşanan ortak temaları maddeler halinde sıralayarak, Venüs geçişinin nasıl sonuçlar orta çıkarttığı hakkında genel bir fikir edinebiliriz:
Bilimsel gelişmeler, yayıncılıkta, iletişimde ve bilgi alışverişlerinde ilerlemeler
Paranormal olaylar, UFO-USO’larla bağlantılı olaylar
Doğal felaketler, hava koşullarında, ısıda değişimler
Huzursuzluklar, ayaklanmalar, savaşlar
İnançlarda reform, yeni düşüncelerin ortaya çıkması
Ekonomik çalkantılar
Venüs’ün bundan sonraki Güneş’in önünden geçişi 5-6 Haziran 2012’de olacak ve dünyanın çoğu yerinden izlenebilecek. Kuzey Amerika, Hawai, batı Pasifik, kuzey Asya, Japonya, Kore, doğu Çin, Filipinler, doğu Avustralya ve Yeni Zellanda tüm transiti görebilecek. Kuzey Amerika, Karibanlar, Güney Amerika’nın kuzeybatısında Venüs transiti devam ederken Güneş batacak. Merkez Asya, Orta Doğu, Avrupa ve doğu Afrika’da ise Güneş doğduğunda transit çoktan ilerlemiş olacak. Portekiz, İspanya’nın güneyi, batı Afrika, Güney Amerika’nın güneydoğu üçte ikisi transitin hiçbir bölümünü izleyemeyecek.
2004 Haziran geçişinde Venüs transiti Güneş’in güney yarıküresi önünden geçti. 2012’de ise kuzey yarıküresinin önünden geçecek.
Venüs geçişi için hazırlanmış astroloji haritasında ilk bakışta dikkat çeken şey, Uranüs-Plüton karesinin Ay ile irtibatıdır. Ay, 7 derece 46 dakika Oğlak burcundadır. Klasik astrolojide, astroloji haritalarında sabit görünür durumda olan gezegenler, hareketli olarak düşünülürdü ve onların derecelerinin ilerletilmeleriyle, olayların nereye varacağı saptanırdı. Bu haritada Uranüs, Plüton ile kare açıya yaklaşmaktadır. Ama onun bu kareyi kesinleştirmesinden önce, daha hızlı hareket eden Ay, Uranüs ile kare yapacak, daha sonra da Plüton ile kavuşum yapacaktır. Buna ışığın taşınması denir ve olayların beklenenden önce gerçekleşmesine, hızlanmasına sebep olur. Bu şartlarda, 24 Haziran 2012’de kesinleşecek Uranüs-Plüton karesinden önce, bu karenin uyandırıcı, değiştirici ve dönüştürücü etkilerini yaşamaya başlayacağız demektir. Venüs geçişi civarında yaşanması muhtemel salgın hastalıklar riski Uranüs-Plüton karesinin etkinleşmesiyle artabilir. Yaz aylarında sağlığımıza özen göstermemiz gerekiyor. İlerleyen zamanlarda bu konuyla ilgili detaylı bilgiler paylaşacağım.
2012 Yılında Gezegenlerin Önemli Yıldızlarla İlişkileri
Ağır hareket eden gezegenlerin ilişki içerisinde olduğu sabit yıldızlar, önümüzdeki dönemde hangi enerjilerin öne çıkacağı hakkında bilgi vericidirler. Bunlardan en dikkat çekici olanlar hakkında bilgi vermekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Uranüs Scheat (1-9 Ocak): Bu kavuşum önümüzdeki yakın süreçten itibaren doğal afetlerin artacağını gösteriyor. Öte yandan farklı fikirlere açık olduğumuzu, hızlı düşünme, imkansızı düşünmeye ya da yapmaya cesaret etme döneminde olduğumuzu da işaret ediyor. Bu kavuşum içinde bulunduğumuz yakın süreçte alışılmışın dışında zihinsel kapasiteye yol açabilir.
Plüton-Facies (Yıl geneli): Bu yıldız kötücül nitelikte görülür, şiddete ve yıkıma sebep olan olaylarla ilişkilendirilir. Plüton, yılın büyük çoğunluğunda bu sabit yıldızla birleşme halinde olacak. Gökyüzündeki en zorlu ve şiddete yönelik sabit yıldızlardan biri olarak nitelendirilen Facies’in, Plüton gibi sert karakterde ve kitlesel travmalar yaratacak bir gezegenle birleşiyor olmasını, oldukça tehlikeli bulduğumun altını çizmek istiyorum. Facies savaşın karanlık gölgesini temsil eder. Başkalarına ne olacağını dikkate almadan harekete geçme ve şartları zorlamayla ilgilidir. Bu sert etkileşim, diktatör liderler ortaya çıkartabilir.
Satürn-Arcturus (19 Nisan-11 Haziran, 7 Temmuz-28 Ağustos): Bu kavuşum yeni bir yöntem ve yol denenmesi, yeni fikirler ve yollar bulunması ve hayata geçirilmesi döneminde olduğumuz anlamına geliyor.
Satürn-Spica (24 Nisan-24 Ağustos): Bu kavuşum, son derece kadersel bir süreçten geçmekte olduğumuzun, bize hediye olarak verilecek çok önemli bilgileri almaya doğru ilerlediğimizin göstergelerinden biridir. Gökyüzündeki en muhteşem yıldızlardan biri olan Spica, en şanslı sabit yıldızlardan birisidir aslında. Astrologlarca bu yıldız, iyicil ve yapıcı olarak tanımlanır. Spica için “saygı gören bilgi ve içgörü” tanımlaması da yapılır. Bu da bize yaratıcı esinlerimizin ve sanatsal becerilerimizin yanı sıra, bilgi ve bilgelik enerjisi taşıyan önemli bir süreçte olacağımızı göstermektedir.
Neptün-Fomalhaut (18 Nisan-24 Temmuz): Neptün’ün Fomalhaut’la birleşiyor olmasını, çok önemli ve ayırt edici olarak görüyorum. Zira bu yıldız, dört önemli kraliyet yıldızından biridir. Berdadette Brady, Fomalhaut için şöyle diyor: “Diğer üç Kraliyet Yıldızı gibi, bu yıldız da başarı vaat eder; fakat kişi, bu yıldızın yol açtığı tuzaklara düşmemelidir. Bu yıldız, idealler ve hayallerle ilişkilidir. İdealler ve hayaller asilse, büyük kişisel mutluluklar elde edilebilir. Buna karşın, idealler ve hayaller bir şekilde yozlaşmış ise, o zaman büyük kayıplar ve kafa karışıklığı yaşanacaktır. Büyük yaratıcılık ve esinler getirir. Kişi sahip olduğu mistik gücü sadece kendisi ve şöhreti için değil, başkaları için de kullandığında büyük başarı getirecektir. Bu yıldız etkisi altındaki kişi dürüst hareket etmek zorundadır.” Astrolog Alvidas da şöyle demiş: “Bu yıldızın çok şanslı ve güçlü olduğu söylenir; fakat büyük kötülüklere de yol açabilir ve maddi ifade şeklinden maneviye dönüşebilir.” Demek ki bu dönemde, istediklerimizin asil ve idealist amaçlara hizmet eder şeyler olması çok önemlidir. Bu şekilde, hem daha mutlu olabilir, hem de ideallere hizmet etmiş olabiliriz. Maddi olandan çok, manevi olanın önem kazanacağı bir sürece doğru ilerliyoruz. Yani maddi şanslar beklersek yanılabiliriz.
Öner Döşer
Astroloji Uzmanı