Junoastrology.com 31.12.2014

2015 yılı astrolojik olarak bize neler getirecek?

Her yeni başlangıç gibi, 2015 yılı da umudumuzu tazelemek için bir vesile. 2015'in astrolojik olarak bizi nasıl etkileyebileceğini Juno Yıldız Gözlemcisi yorumladı.

Hepimiz için kapsamlı değişimlere sahne olan 2011-2014 sürecinin ardından, 2015 yılına umutla bakmak ve bu yılı hayat yolumuz için "hayırlı bir geçiş süreci" olarak hatırlamak istiyoruz. İnsanı ayakta tutan umuttur ve her yeni başlangıç gibi yeni bir yıl da umudumuzu tazelemek için bir vesile.

2015 yılı astrolojik olarak bize neler getirecek?

Elbette biz ne umarsak umalım, hayatın bizim için hep daha farklı ve illa ki hayırlı bir planı vardır. Yine de gönül, her başlangıç aşamasında nefsine hoş gelen iki tatlı söz, bir güzel vaat duymak ister göklerden. 2015 yılının bize ne getireceği hakkında fikir edinmek için, astrolojik göstergelere baktım ve şöyle bir görünüm ortaya çıktı.

5 Ocak’ta Oğlak-Yengeç aksında ve 1.-7. evler arasında yaşanacak bir Dolunay ile giriş yapıyoruz yıla. Bu dolunay bizi "ben ve ötekiler" konusundaki iç çatışmalarımızla yüzleştirecek ve belki de ilişkilerdeki duruşumuzu kalıcı olarak değiştirmemizi sağlayacak adımlar atmamıza vesile olacak.

20 Ocak Yeniay'ı ise, hayat yolumuza dair "duygulardan ziyade, alınmış derslere dayalı" yeni kararlar vermemize yol açacak.

21 Ocak’ta Ay ile kavuşum, Jüpiter ile karşıt konumdayken yılın ilk Retro sürecine giren Merkür, 17 derece Kova’da başladığı yolculuğunu, burç değiştirmeden 11 Şubat’ta 1 derece Kova’da bitirecek ve aslında 20 Ocak Yeniay’ıyla hayatımıza girmiş olan dinamikler konusunda, son gözden geçirmeleri yapmamıza, içimizi ve etrafımızı derleyip toplamamıza zemin sağlayacak.

Şubat’ın sonuyla birlikte "bu kez Uranüs retrosu olmadan yaşanacak" son Uranüs-Pluto Karesi’nin etki alanına gireceğiz. Uranüs’e üçgen, Pluto’ya 150 derece açıda duracak olan retro Jüpiter, son derece nadir görülen ve yaklaşık 3 yıllık bir süreç boyunca hayatlarımızı kişisel ve toplumsal boyutlarda dönüştüren Uranüs-Pluto karesinin şemsiyesi altında yaşananları, bir daha değerlendirmemize neden olacak.

16 Mart’ta Uranüs-Pluto karesi son kez tam halini alacak. İstesek de istemesek de kabullenmemiz gereken değişim dalgasına son noktayı koyacak. 20 Mart Güneş Tutulması ve 4 Nisan Ay Tutulması ile de, son adaptasyon çalışmalarını yapacağız.

4 Mayıs’taki Akrep Dolunay’ı ile birlikte, o güne dek kayıp olarak gördüklerimize yepyeni bir gözle bakacağız. Enerjimizi toplayacak, iyimserliğimizi ya da en azından farklı bir bakış açısı ile hayatımıza yeni açılımlar getirme şevkimizi geri kazanacağız.

18 Mayıs-11 Haziran arasında İkizler Burcu’nda ikinci Merkür Retro’su yaşanacak. Retro’nun İkizler’de olması, hem iletişim hem fiziksel hareket anlamında "sakarlıklara" neden olabilir. Başlangıç günü tam 12’inci evde Boğa’da yaşanacak bir Yeniay’a denk geldiği ve Merkür haritanın yöneticisi olduğu için, "güvenilir, muhafazakar, koruyucu" görünümler altında çevreyi kandıran kişilerin asıl niyetlerinin bazı iletişim sakarlıkları nedeniyle ortaya döküldüğü bir süreç olabilir. Bizim de bu süreçte, samimiyetsizliğimizle yüzleşmemiz, sakladığımız gerçekleri ya da kırılganlık maskesiyle ertelemeye çalıştığımız sorumlulukları masaya yatırmamız gerekebilir.

16 Haziran'da son derece dinamik bir enerji taşıyan İkizler Yeniay’ını, Haziran’ın 20’si ve 22’sinde önce Satürn-Pluto 45 derece, sonra da Uranüs-Jüpiter üçgen açılarını yaşayacağız. Bu süreç, zamanın ruhu ile kavga edenlerin iyice sıkıştığı, değişimi kanatlarının altına rüzgar yapanların ise rekor yükseklikte uçmaya başladıkları bir zaman olabilir. Hayırlara vesile olsun.

Temmuz sadece yaz tatili.

Ağustos ise tam bir "saçmaladığımız yerleri fark etme" enerjisi yansıtıyor. Venüs Aslan’da retro… Jüpiter, Satürn ile tam kare yapıyor ve Başak’a giriyor! Boşuna umut bağlamış, bile isteye ya da bir yanılsamanın etkisi ile yakayı kaptırmış olduğumuz bütün konular, masanın üzerine serilebilir. Kurumlu tavus kuşlarının tüy dökme vakti. Bu süreçte nostaljik olmak yerine, gözümüzü ve zihnimizi açık tutmayı becermemiz gerekiyor. Gereksiz detaylarda kaybolmamak da, şeytanın gizlendiği detayları kaçırmamak da eşit ölçüde önemli!

Eylül’de ise çok şükür dengeyi ve ortayı buluyoruz. 13 Eylül’deki Yarım Güneş Tutulması da 28 Eylül’deki Ay Tutulması da, netlik getiren yargı süreçlerine yol açacak. Hem iç dünyamızda hem de sosyal platformlarda adalet ve herkese hak ettiğini verme kavramları gündemimizin tepesine oturacak. 3’üncü Merkür gerilemesi de bu sürece denk gelecek.

9 Ekim’de Merkür düze çıkıyor. Jüpiter ise Pluto ile tam üçgen yapıyor. Ekim tam bir netlik ve toparlanma zamanı.

Kasım ayı Chiron-Jüpiter Karşıtlığı, Jüpiter-Uranüs 150’lik açısı ve Satürn-Neptün Karesi’nin ikinci tam açısı nedeniyle günah çıkartmalar, son pişmanlıklar, hesap dökümlerinin ardından gelen vicdan ve cüzdan muhasebelerine sahne olabilir. Bu aşamada, abartıdan ve beklentiden uzak, adil ve ılımlı olmak, çok büyük avantaj sağlayabilir.

Noel gününe denk gelen 25 Aralık Dolunay’ı, yılı "ne beklediğini ve bunun için ne yapması gerektiğini bilen" enerjilerle kapatacağımızı gösteriyor. Şikayet eden değil, dersini almış ve yolunu çizmeye kararlı bir görünüm çiziyor gökyüzü. Güvende kalmak için alıştığımız mevzilere çekilmek, tanıdık insanlarla, bildik sularda yüzmek ve savunmacı söylemlerin arkasına saklanmak yerine, değişime açık, sebatkar ve dürüst olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Umut diye girdik yazıya, umutla bitirelim. İnsan umut sözcüğü ile beklenti sözcüğünün anlamlarını birbirine karıştırır! Beklenti, belirli şekilde davranarak, belirli sonuçları elde edeceğimize dair inancımız ve bazen de inadımızı tanımlayan bir sözcüktür. Umut ise yaşanan her ne olursa olsun ışığımızın karardığını düşünmemek, yolun bittiği sonucuna varmamaktır. Bizim dünyevi kazanımlara dayalı bir takım hayat planlarımız vardır. Göklerin ise bize manevi düzlemde performans kazandırmaya dayalı planları… Ve biz hangi yolu seçersek seçelim, senaryolar göklerin planlarına yönelik olarak güncellenir. Yani merkez bizden umudunu hiç kesmez!

Zira insan Yaratan’ın umut projesidir. Bize ruhundan üflemiştir. Bu nedenle insanın, dünyevi varlığı ne kadar zorlansa da manevi özünün galebe çalması ve feleğin oyunları içinde yine de ışığı bulup tutunması umulur. Oyunun içinde kaybolup, karşılanmayan beklentilerinin hayal kırıklığı ile savrulan insan, ne kadar değerli olduğunu unutup, kendi elleriyle seçtiği bir kaderin rüzgarlarıyla savrulur durur. Oyunun her hangi bir yerinde, neden burada olduğunu hatırlayan ve ruh ile can bulmayı talep eden insan ise nur ile sarılıp, bizi sevgisinden Yaratan’ın eliyle korunur.

2015 yılında hayatımızın bir umut projesi olduğunu hep hatırlamak dileğiyle...

Junoastrology.com


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER