Bir Ressamın Bahçe Güncesi, doğa sevgisini insan sevgisiyle, bahçesine gösterdiği özeni tüm canlılara duyduğu bağlılıkla birleştiren, yaşamın anlamını derinden kavramış duyarlı bir sanatçının kaleminden ve fırçasından çıkmış eşsiz bir kitap.Aysun Berktay Özmen'in, sanki sayfaların arasından fırlayıp hayata karışacakmış kadar canlı bir biçimde çizdiği kuşların, balıkların, envai çeşit çiçek ve bitkinin suluboya resimleriyle süslediği bu günce, aynı zamanda içerdiği pratik bilgiler ve tavsiyelerle kendi bahçesini yaratmak isteyenler için de çok yararlı bir kılavuz.
Bir Ressamın Bahçe Güncesi
Aysun Berktay Özmen
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Doğan Hızlan'ın Hürriyet'teki köşesinde bu kitapla ilgili yazdığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:
Resimle bezenen satırlar
Masanın başına oturdunuz, doğanın içindesiniz, aklınızda bir günce tutmak var, ancak yazmakla yetinemeyeceğinize karar veriyorsunuz.
Zira, eliniz hem kalem tutuyor hem fırça.
Haliyle değişen ruh halinizi, her günü yeniden yaşamayı hem yazacaksınız hem de çizeceksiniz.
Nasıl yazılır sorusunun yanıtını merak ediyorsunuz.
Aysun Berktay Özmen’in Bir Ressamın Bahçe Güncesi bu tür bir kitap.
Özmen, İznik Gölü kenarında bir kır evinde yaşıyor, hem yaşadıklarını yazıyor, hem de çevresindeki doğanın, gözlemlediklerinin sulu boya resimlerini yapıyor.
Sadece bu kitabı okuyarak, okuma zevkini tatmin etmeyeceksiniz, kendi bahçenizi yapmak için de bilgiler, tavsiyeler elde edebileceksiniz.
İlk sayfada yer alan Günceye Başlarken hem kitabın özünü hem de oluşum biçimini açıklıyor:
“Bahçeyle tanışmam 1992 yılında olmasına rağmen, bahçe güncesi tutmaya 1997 yılında başladım. Bir birikim ve araştırma sonucu alınıyor bazı kararlar. Yıllar boyunca doğanın içinde yaşamak, ağaçlara, çiçeklere, kuşlara, kebeleklere, doğada yaşayan her türlü varlığa yakınlığımı daha da artırdı.
Kendi çocukluğumun uzak bahçesinden çıkıp geliyorum. Bu bahçe benim mi? Yoksa bir düş mü gördüğüm... Arı vızıldamaları gerçek olduğunu söylüyor. Bir de 1997 yılından 2008 yılının sonuna dek tuttuğum güncem var, o da gerçek olduğunu söylüyor.
Güncemin içinde geziniyorum. Günceden kitabıma aldığım bölüm, 2007 Ekim ayında başlayıp 2008 Eylül ayında biten, bahçenin bir yıllık dönemini anlattığım bir zaman dilimi.”
Sadece doğa karşısında yazılan romantik satırlardan ibaret değil kitap. Elbet dünyaya bakışın notları, gözlemleri, yaşantısı da var okuyacağınız satırlar arasında.
Hayvanlar da eksik değil. Karda dolaşan köpekler, cıvıldaşan kuşlar, arılar, böcekler...
Edebiyatçılardan alıntılar, okumadaki edebiyat zevkinin oranını artırıyor.
Hangi yazarlar ve şairler yer alıyor bu kitapta?
Herman Hesse, Edouard Herriot, Claude Monet, Andre Tattegrain, Susanna Tamaro, Ceyhun Atıf Kansu, Jose-Maria de Heredia, Ataol Behramoğlu, İ. Taner Ateş, Rene Char, Rabindranath Tagore, Georges Delbard, Pam Brown B., Philip Larkin, Georges Duhamel, Orhan Veli, S. Reynolds Hole, Charlotte Grey, Jean-Jacques Rousseau, Mark Nepo, Hikmet Birand, Horace, Gottfried Benn, Nâzım Hikmet, Hufo von Hofmannstahl.
Sevimli, insana doğayı, yaşamayı sevdiren bir kitap.
KİTAPTAN
17 Ekim
Şimdi anlatacağım sarmaşık; ranonculaceae familyasından clemantis. Benim bahçeme gelinceye kadar kısacık bir hikâyesi var onun.
Ona ilk bir göçmen evinin bahçesinde rastladım. Aylardan mayıstı; iri, mor renkli çiçekleri açabildiğince açmış, yeşil, yürek şeklinde narin yapraklarını gölgelemişti. İnce, narin dal yapısı ve buklelere benzeyen kollarıyla ona destek olan iplere sıkıca sarılmıştı, orada büyülenmiş gibi kalakaldım.
Kendi kendime klemantis diye fısıldadım, hiç bu kadar güzelini görmemiştim. Mayıs ayı geçti, ardından yaz, sonra kış. Mart ayında kapısını çaldım o göçmen evinin. Yaşlı bir kadın açtı kapıyı, evet şu mevsim henüz canlanmadı, köklerinden ayırabilirim dedi.
Benim gözlerimdeki ışığı fark etmiş olmalı, ana gövdeden ayırdığı bir parça kötü toprakla birlikte bir kaba koydu. (...) Bu sene bahçemizdeki üçüncü senesi, her mayıs inanılmaz güzel çiçeklerini açıyor. Ekim ayında ana gövdeyi 30-50 cm bırakarak buduyorum onu, bir sonraki sene daha sağlıklı ve güzel çiçek veriyor.
