Kitap yazmak senin için bir ihtiyaç mıydı? Nasıl bir süreçten geçtin kitap yazarlığına ulaşana kadar?
Kitap yazmak benim için bir ihtiyaç değildi; doğal bir sürecin gelişiminin sonucuydu. Okumayı masal kitaplarını ve dergileri karıştırarak kendi kendime öğrendiğimde, dört beş yaşındaydım. Beden dersinde rapor alıp millet tepinirken eline ne geçerse okuyan, sürekli bir şeyler yazan bir çocuk olarak hatırlıyorum kendimi. Kitap yazmaya ilk kalktığımda orta ikideydim; çünkü zaten ilkokuldan beri müsamereler için tiyatro oyunları, şiirler filan yazıyor, okul gazetesini çıkarıyordum. Sonrasında hobim işim haline geldi. 19 yaşında Vizon dergisinin editörüydüm. Seks, moda, ilişkiler üzerine makaleler yazıyor, ülkenin en cool adamlarını-kadınlarını röportajlarımla sıkıştırıyordum. Bu yola daha ilk çıktığım gün, ben yazar olacağım sadece yolun keyfini çıkarıyorum diyordum herkese. Dolayısıyla kitap yazmak, kitabının çıkmış olması filan değildi derdim. Yazmam gerektiğini hep biliyordum.