Kitaba adını veren "Pepsis ve Tarantula”nın hikayesiyse şöyle: “Pepsis adı verilen dev bir yaban arısı türü, üremek için dünyanın en iri ve en zehirli örümceği olan tarantulayı kullanır. Yaban arısı tarantulayı bulduğunda savaş başlar. Tarantulanın en büyük silahı öldürücü zehridir ancak pepsis, tarantulanın zehrine karşı özel bir panzehirle korunmuştur ve örümceğin kuvvetli zehrinden etkilenmez. Arı örümceği karnının sol üst tarafından sokar ve zehrini boşaltır. Arının zehri, tarantulayı öldürmez ancak onu felç eder. Hareket edemeyeceği kadar dar olarak önceden hazırlanan beton yuvaya tarantula taşınır. Tarantulanın karnında bir delik açan yaban arısı buraya tek bir yumurta bırakır. Birkaç gün içinde yumurtadan pepsisin yavrusu çıkar. Yumurtalar için gerekli ısı ve larvalar için besin hazırdır. Yavru değişim geçireceği koza dönemine kadar tarantulanın etini yiyerek beslenecek ve onun vücudu içinde korunacaktır.”
Yüksek Mahkeme'nin işkence, kaçakçılık ve bilişim suçlarına bakan dairesinde görevli hakim Erkan Özkaya bu ilk kitabını yazarken tecrübelerinden yararlanmış. Sonuç olarak "Pepsis ve Tarantula" gibi elinizden bırakmak istemeyeceğiniz sürükleyici bir roman ortaya çıkmış.