İlki 2007 yılında gerçekleştirilen ve 2009 Mayıs’ında ikincisi düzenlenen iDANS’da 20 ülkeden yaklaşık 40 eser sunuluyor. ‘Zamanın Dansı / Dansın Zamanı’ temasının işlendiği festivalde, ‘zaman’ kavramını sorgulayan yapıtlar izleyiciyle buluşuyor.
Gösteriler Fransız Kültür Merkezi, garajistanbul, Notre Dame de Sion Lisesi, Pera Müzesi, ÇATI Dans Stüdyosu, Roxy Müzik Kulübü ve Tütün Deposu gibi çeşitli mekanlarda gerçekleştiriliyor. Performanslar sonrasında ise sanatçılar ve seyirciler arasında bir soru-cevap bölümü düzenleniyor.
Çok boyutlu bir festival olan iDANS’ta dans gösterilerinin yanı sıra video çalışmaları, konserler ve enstalasyonlar da yer alıyor.
Festivalde neler var?
Hiç hareket bulunmayan ödüllü dans gösterisi: Festival performansları arasında Hırvat asıllı İvana Müller’ın, içinde hiç hareket bulunmayan dans gösterisi yer alıyor. Hareketsiz dans gösterisi nasıl olur denilebilir ancak bu eser Hollanda’nın en prestijli ödüllerinden Prens Bernhard Kültür Fonu tarafından verilen Charlotte Köhler Ödülü’nü kazanmasıyla da öne çıktı.
Tarih yazımı sorgulanıyor: Walid Raad, 1975-1991 yıllarındaki Lübnan iç savaşında uzaktan kumandalı araba bombalarının kullanılması etrafında gelişen olay ve deneyimlerle ilgili Atlas Group tarafından sürdürülen olan bir araştırmanın parçasını, sunum-performans niteliğindeki çalışmasıyla sunuyor.
İngiliz Kraliyet Balesi eski başdansçısı: İngiltere’nin en önemli koreograflarından olan Kraliyet Balesi eski başdansçısı Jonathan Burrows, Matteo Fargion ile birlikte minimalist bir bakış açısıyla hazırladığı gösterisinde bir anlamda sözcüklerin dansını ortaya koyuyor.
Kamboçya dansı: Singapur’lu ünlü küratör ve tiyatro yönetmeni Ong Keng Sen, Kamboçya’daki “ölüm tarlaları”ndan kurtularak sağ kalan son geleneksel Kamboçya dansı ustası, 76 yaşındaki Em Theay’ı sahneye taşıyor.
Dans ederek müzik üretiyor: Belçikalı film yönetmeni Thierry de Mey, Fransız perküsyonist Jean Geoffroy ile birlikte yarattığı, eleştirmenlerce ‘olağanüstü ve zekice’ olarak tanımlanan, ‘Light Music’ adlı eseriyle iDANS’a katılıyor. Harekete duyarlı özel bir teknolojinin kullanıldığı gösteride, Jean Geoffroy, boşlukta oynattığı elleriyle müzik üretiyor. Eşzamanlı olarak hareketler, arkadaki ekrana yansıyarak görsel bir şölen sunuluyor.
Film meraklılarının kaçırmaması gereken eser: Hırvat sanatçı Andrea Bozić, ‘Nothing Can Surprise Us’ adlı eserinde, bir felaket sonrasında kurtarma sahnesi çeken bir ekibi sahneye taşıyor. Ancak bu çalışma, başka filmler tarafından sürekli kesintiye uğratılıyor. Bozic, bu sıra dışı performansını hazırlarken Wolfgang Petersen’in ‘Das Boot’, Ridley Scott’un ‘Blade Runner’, Andrei Tarkovsky’nin ‘Solaris’ ve Alfred Hitchcock’un ‘Kuşlar’ filmlerinden esinlenmiş.
Biletler biletix’de!