Dolmabahçe Sarayı’nın da mimarı olan Balyan ailesinin eseri
Ortaköy’deki The House Cafe’nin denize bakan cephesinde konumlanmış olan The House Hotel’i diğerlerinden ayıran birçok özelliği var. Bunlardan en önemlisiyse binanın, Osmanlı saraylarının mimarları olarak ün kazanmış Balyan ailesinin eseri olması. Binanın inşa tarihi tam olarak bilinmiyor, 1800’lerin sonu olarak kabul ediliyor.
Otelin müdürü Bahar Karaca “Uzun aramalar sonucunda otel yetkilileri Balyan ailesinin bir üyesini Fransa’da bulmayı başardı ve otelde ağırlamak üzere davet etti” diyor. Buna ek olarak otelin konumunun da benzerlerinden ayrılmasında payı çok büyük. İstanbul’un alametifarikalarından Boğaz, Ortaköy Camii ve Anadolu yakasını aynı karede bulabileceğiniz otelin manzarası saatlerce izlenebilecek güzellikte.
Restorasyonuna yaklaşık bir sene önce başlanan binanın mimarları Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar. Diğer otellerinde olduğu gibi, burada da Autoban Mimarlık ile çalışmayı tercih eden House Hotel Bosphorus, binanın orijinaline sadık kalınarak karakterini yansıtacak şekilde dekore edilmiş. Otelin tasarım formülü “klasikleşen eski ve yeniyi buluşturma” olarak özetleniyor. Odaların kapı ve pencere doğramalarının orijinaline uygun olarak renove edildiği otelde, mobilya ve aydınlatma elemanlarının da Autoban’a ait parçaların otelin tasarım anlayışına adapte edilmesiyle elde edildiği belirtiliyor.
Kahvaltı otelden, öğle ve akşam yemekleri House Cafe’den
Haziran ayı başında hizmet vermeye başlayan otelin toplamda 23 suit odası bulunuyor. 1000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan otel, Simon Kalfa ve Fescizade binalarının birleşiminden oluşuyor. Çatı katıyla birlikte beş katlı olan otelin, en özel odaları çatı katında.
Balyan ailesine gönderme yapılarak Fescizade, Balyan ve Simon Kalfa olarak adlandırılan bu çatı katı suitlerinin her biri diğerlerine göre daha büyük ve gösterişli.
Odaların fiyatları ise konumuna göre değişiyor. Standart odaların gecelik ücreti kahvaltı servisi de dahil olmak üzere 279 avro. Çatı katındaki suitlerin fiyatları ise 1000 avro.
Küçük bir spor salonu bulunan otelde istenildiği takdirde misafirlerin odalarında pilates yapabilmesi için özel hocalar gönderiliyor. Ayrıca otelin masaj salonu, konferans salonu ile barı ve restoranı mevcut.
Otelin lounge kısmında otel misafirlerinin yanı sıra dışarıdan gelen ziyaretçilere de hizmet veren açık büfe kahvaltı servisi mevcut. Uluslararası lezzetlerin yanında peynir, zeytin, reçel gibi yöresel lezzetlerin de sunulduğu kahvaltı servisinde, menemen çok kısa zamanda yabancı misafirlerin en çok rağbet gösterdiği yemek haline gelmiş. Öğlen ve akşam yemekleri ise İstanbulluların gözde lezzet mekanlarından biri olan House Cafe’nin mutfağından çıkıyor.
AYDİL DURGUN, Milliyet