New Yorklu Harvey Shine (Dustin Hoffman) zaten gelecek vaat etmeyen ‘jingle’ yazarlığı işini de kaybetmenin eşiğindedir. Patronu tarafından son bir şansı olduğu konusunda uyarılan Harvey, kızının (Liane Balaban) düğününe katılmak üzere hafta sonunda Londra’ya gider ama Pazartesi sabahı önemli bir toplantıya katılmak üzere geri dönmeye, aksi takdirde sonuçlarına razı olacağına söz verir.
Harvey Londra’ya gelir, ama kızının kendisini nikah masasına götürmesi için üvey babasını (James Brolin) seçtiğini öğrenir. Uğradığı hayal kırıklığını gizlemeye çalışan Harvey, havaalanına zamanında varmayı umarak nikah kıyılmadan önce düğünden ayrılır ama yine de uçağını kaçırır. Durumu açıklamak için patronunu arayınca, patronu o anda onu işten atar.
Bunun üzerine havaalanındaki barda içerek dertlerini bastırmaya çalışan Harvey, Milli İstatistik Kurumu’nun 40 yaşlarındaki, duyarlı bir çalışanı olan Kate’le (Emma Thompson) muhabbete koyulur. Hayatı işle, utandırıcı tesadüfi flörtlerle ve her gün sayısız kez telefonla arayan annesiyle sınırlı olan Kate, karşılaştığı kadının zekası ve sevecenliği karşısında yeni bir güç bulan Harvey’den etkilenir.
Bu ikili birbirlerinin hayatlarını beklenmedik bir şekilde değiştirdikçe, aralarındaki güçlenen bağ ikisinin hayatına da yeni bir soluk ve heves katar.
Filmden notlar…
- Hoffman ve Thompson daha önce ilk kez Lütfen Beni Öldürme’de birlikte çalıştılar. “O filmde sadece birkaç sahnede birlikte oynadık.” diyor Hoffman. “Sokaklarda yürüyüp repliklerimizi ezberlerdik. İnsanların kulak misafiri olduğu gerçek bir sohbet ettiğimizi sanmasını sağlayacak şekilde söylemeye çalışırdık. O filmin sonunda, belki günün birinde birlikte oynadığımız sahnelerin daha çok olduğu bir filmde bir araya gelebiliriz belki dedik birbirimize. Sonra, yaklaşık bir senenin üzerine beni aradı. Yönetmen Hopkins’le tanıştığını ve onun bir şey yazdığını söyledi. Ben de senaryoyu okudum ve muhteşem, birlikte çalışabiliriz diye düşündük.”
- Yönetmen Joel Hopkins “Bence orta yaşlı karakterler çok daha ilgi çekici” diyor. “Çok daha fazla şey yaşamışlardır ve omuzlarında çok daha fazla yükleri vardır, bu da film için oldukça elverişlidir. İnsanın omuzlarındaki yükler her zaman ilgi çekicidir.” Hoffman da bu fikri paylaşır: “Bence bir evlilik yürümeyince gün ışığına çıkan şey bildiğinizi sandığınız şeyi bilmediğinizi fark etmenizdir. Söz konusu kişinin hayatınızdaki en önemli kişi olarak bilirdiniz, veya bildiğinizi sanırdınız; işte bu sizin bütün inançlarınızı alt üst eder ve kendinizi dış dünyaya kapatırsınız. Bu filmi ilginç kılan şey, artık gençlik coşkusu duymayan bu iki insan bence.”
- Yapımcı Perell iki yıldız oyuncunun oyunculuk tekniklerindeki farklılıktan adeta büyülendi. Emma oyunculuk süreci bakımından Dustin’den daha farklı olamazdı. İzlemesi insana son derece sıradışı gelen bir sakinliğe ve ağırbaşlılığa sahip. Bir sahneye girdiği an, ne yapacağı üzerine, bütün ayrıntısıyla, söyleyeceği replik üzerine, bir hayli düşünmüştür. Ve gerektiği kadar farklı şekilde canlandıracaktır ama o sanki bu kadar farklı canlandırmaları hiç zorlanmadan gerçekleştiriyor gibi görünüyor.