
Kate (Sofia Vassilieva) ve Anna (Abigail Breslin) pek çok kız kardeşten daha güçlü bir bağı paylaşmaktadırlar. Kate daha büyük olsa da kız kardeşine gereksinim duymaktadır—aslında, hayatı Anna’ya bağlıdır.
Genç hayatları boyunca, kız kardeşlerin katlanmak zorunda kaldığı çeşitli tıbbi işlemler, birbirine sıkı sıkıya bağlı ailenin normal yaşamının bir parçasıdır. Kızına bakmak için avukatlık kariyerinden vazgeçmiş sevecen bir eş ve anne olan Sara (Cameron Diaz), bazen Kate’i kurtarmak için dönüştüğü sabit fikirli hastabakıcı kimliğinin içinde kaybolmaktadır. Güçlü, destekleyici kocası Brian (Jason Patric) karısının gücü ve kararlılığıyla güçsüz ve pasif bir duruma düşmektedir. Tek oğulları Jesse (Evan Ellingson), Kate ve Anna’nın ilgi odağı olmasıyla neredeyse unutulmuştur.
Ta ki şimdi 11 yaşında olan Anna hayır diyene dek. Tıbbi açıdan özgürlük isteyen Anna, bir avukat (Alec Baldwin) tutarak aileyi bölen ve Kate’in hızla tükenen vücudunu kaderin ellerine teslim edebilecek bir dava açar.
Jodi Picoult’nun çok satan kitabından uyarlanan “Kız Kardeşimin Hayatı/My Sister’s Keeper” insanın aile sevgisi ve sadakat anlayışı konusunda ezber bozan ve iyileşme sözcüğüne yeni bir anlam kazandıran şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkarıyor.
Duygusal filmlerin başarılı yönetmeni (The Notebook’tan hatırlayabileceğimiz) Nick Cassavetes’in yönettiği “Kız Kardeşimin Hayatı/My Sister’s Keeper” 14 Ağustos Cuma günü vizyona giriyor…