Şeytan-ı Racim
Emrah ve Salih üniversiteli ve İstanbul'da yaşayan iki gençtir. Her şey yolunda gibi gözükürken, Salih bir anda "havas" adıyla da bilinen 'büyü ilmi'ne merak sarar. Zamanla Salih'in büyüye olan bu merakı bir saplantı halini alır.
Salih her şeyin kontrolünü kaybedince, gece karabasanlar görmeye başlayan, normal bir hayatı kalmayan Emrah da çareyi İzmit'e ailesinin yanına dönmekte bulur. Burada biraz huzura ermeyi umarken, peşine musallat olanlar onu yine rahat bırakmazlar. Ailesi Emrah'a yardımcı olamayacağını anlayınca çareyi bu işlerle daha önce ilgilenmiş olan Bakırcı Mehmet Efendi'ye başvurmakta bulur.