HAFTA 1: Problemleri yok edin
1. Bir dermatoloğa danışın. Çok basit bir yöntem gibi görünüyor olabilir ancak kendi başınıza alacağınız yanlış kararlar cildinize fayda sağlamak yerine daha büyük zarar verebilir. Bir uzmana danışmak işinizi kolaylaştıracak, size en garantili ve etkili çözümü sunacak.2. Çekmecenizi gözden geçirin. Bakım rutininizi, kullandığınız ürünleri etraflıca inceleyip değerlendirin. Son dönemde canınızı sıkan akne ya da cilt hassasiyetlerinin sebebi bakım ürünlerinizdeki alerjenler, tahriş edici maddeler olabilir. İçinize sinmeyen, kullanmaktan keyif almadığınız ürünleri ayırın.
3. Sivilcelerinize nazik davranın. Akneyle savaş zorlu bir mücadele gerektiriyor. Belki de bu mücadeleyi kolaylaştırmak için yöntemlerinizi değiştirme zamanı. Yüzünüzü sert granüllü bir peeling ile değil, nazik bir temizleme sütüyle temizleyin. Tedavi edici ürünlerinizi talimatlarına göre kullanın ve sabırlı olun. Kat kat ürün uygulamak cildi iyileştirmek yerine yıpranmasına sebep olabilir. Bunun yerine cildinizin yapısına uygun bir rutin tercih edin.
4. Nemlendirmeyi ihmal etmeyin. Mevsim geçişlerinde cildimiz problem yaratmaya meyilli oluyor ancak bunun tek sebebi kuruluk değil. Yağ üretiminde de artış olabiliyor. Bu elbette yağlı ciltlerin nemlendiriciye ihtiyacı olmadığı anlamına gelmiyor. Nem ve yağ birbirinden oldukça farklı. Nemden vazgeçmeden yağı önleyebilmek için yağ emici kağıtlar ve matlaştırıcı ürünleri tercih edin.
5. Elinizi yüzünüzden çekin. Gün içinde elimizde biriken bakterileri yüzümüze transfer edersek akneyle başa çıkamayız.
6. Elektronik aletlerinizi temizleyin. Telefon gibi çok mikrop taşıyan aletler yüzünüzle direkt temas ettiği için temizleyicilerle sık sık silinmesi gerekiyor (Bakteriler evinizde en çok nerelerde bulunuyor? haberimiz de ilginizi çekebilir).
7. Yastık kılıfınızı haftada bir kez değiştirin. Yastığınızda üreyen bakteriler sabahleyin aniden çıkan kocaman sivilcenin sebebi olabilir.
8. Fırçalarınıza iyi bakın. Kirli makyaj fırçaları cilt problemlerinin gizli sebebi olabilir. Her gün makyaj ürünlerine batırıp çıkardığımız, tüm yüzümüzde dolaştırdıktan sonra çantaya attığımız o masum görünüşlü fırçalarda aslında çok çabuk bakteri üremeye başlıyor. Fırçalarınızı haftada en az bir kez, bebek şampuanıyla nazikçe yıkayın ve bir yüzeye yaydığınız kağıt havluya dizerek kurumaya bırakın.
9. Makyaj ürünlerinizi yenileyin. Sadece cilt bakım ürünleri değil makyaj ürünleriniz de cildinizle uyumlu olmayabilir. Stick ya da krem allık gibi ürünler gözenekleri tıkayarak cilt problemlerini arttıracaktır.
HAFTA 2: Yeni bir rutin keşfedin.
10. Planlı olun. Sonbahar organize olmak için en iyi dönem. Maske, peeling ve bakım uygulayacağınız günleri belirleyin. Böylece cildinizi bir anda çok fazla ürünle yormayacaksınız.11. Düzen esastır. Cilt bakımında genel kural en hafif ürünlerden başlayıp daha yoğun ürünlere doğru gitmektir. Sıralamayı tonik, serum ve nemlendirici adımları şeklinde yapabiliriz. Eğer bunların hepsini gece uygulayacaksanız bir anda fazla yükleme yapmamak için adımların arasında boşluk yaratın ve cildin ürünleri emmesi için zaman tanıyın.
12. Tazeliğe önem verin. Tarihi geçmiş ya da sizinle 2 yıldan fazla beraber olmuş bakım ürünlerinizden ayrılmanızın artık vakti geldi. Taze olmayan içerikler faydasını kaybeder (Kozmetiklerimizin son kullanma tarihinin geldiğini nasıl anlarız? başlıklı haberimizi de okumanızı öneriyoruz).
13. Ağır içerikleri güvenli hale getirin. Bazı ürünler akneyi gidermede ya da kırışıklıkları azaltmada çok etkili olabilir ancak bunlar kimi zaman cildimiz için fazla yıpratıcı olabilir. Ürünü problemli bölgeye uygulayıp en fazla 10-15 dakika bekletmek daha iyi bir çözüm olabilir. Böylece cildinizde tahriş ya da kızarıklık yaratmadan bakım yapmış olacaksınız.
14. Nemlendiricinize güç katın. Akne ve cilt rahatsızlıkları yaşamayan şanslı grubun içindesiniz ancak her zamanki nemlendiriciniz işe yaramıyor mu? Daha yoğun bir nemlendiriciye ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Cilde nem çeken, zengin bir krem cildinize ihtiyacı olan nemi verebilir.
15. Bakımınızı bir profesyonel gibi uygulayın. Her şey sadece doğru ürünleri seçmekten ibaret değil, uygulama teknikleri de kritik bir önem taşıyor. Hangi ürün olursa olsun cilde zarar vermemek için yüzümüzü ovalamayı bırakmalıyız. Temizleyiciler yukarı ve dışa doğru dairesel hareketlerle cilde nazikçe masaj yaparak uygulanmalı. Göz ürünleri gözün dış köşesinden iç tarafına doğru hafifçe daireler çizerek uygulanmalı, en az baskı yapan yüzük parmağı kullanılmalı. Kremler parmakların çok hafif vuruşlarıyla uygulanmalı.
16. Korumaya öncelik verin. Güneş koruyucuları sadece plaj çantasına özel bir ürün değil, tüm yıl boyunca düzenli olarak kullanılmalı. Hava bulutlu, hatta yağmurlu olsa bile zararlı UV ışınları cildinizi hasara uğratabilir. Eğer günlük rutininize güneş koruyucusu için ekstra bir adım atmak size zor geliyorsa güneş koruması (SPF) içeren nemlendiriciler gibi çok fonksiyonlu ürünlere yönelebilirsiniz.
HAFTA 3: Mevsime uyum sağlayın
17. Yazdan çıkan cildinizin değerlendirmesini yapın. Bol güneşli bir yaz mevsimini atlatan cildinizde normalden daha fazla çil ve leke fark edebilirsiniz. Bu güneş ışınlarına fazla maruz kalmış ciltlerin ekstra melanin üretmesinden kaynaklanır. Hidrokinon içeren serumlar cildi aydınlatmaya yardımcı olabilir.18. Su sıcaklığını dengeleyin. Havaların soğumasıyla çeşmelerden sıcak su akmaya başladı. Fakat cildi sıcak su ile durulamak onun doğal ve besleyici yağlarının kaybolmasına sebebiyet verebilir. Soğuk su ise gözenekleri kapadığı için cildin temizlenmesine yardımcı olmayabilir. Kilit nokta ortalama sıcaklığı tutturabilmek.
19. Buhar makinesine yatırım yapın. Nem özellikle sonbahar ve kış aylarında en çok ihtiyacımız olan şey, adeta en iyi arkadaşımız. Soğuk havalarda yaşanan cilt hassasiyetleri çoğunlukla havadaki nem azlığından kaynaklanıyor. Ev ve ofislerimizdeki ısıtıcılar içerideki nemi yok ediyor. Tüm bu unsurların cilde nem kaybı yaşatmasını önlemek adına çevreye ihtiyacımız olan nemi yayacak buhar makinelerinden yardım alabiliriz.
20. Pullardan kurtulun. Soğuk hava sert ve pul pul dökülen bir cilde sebep olabilir. Pulları yok etmek için sadece nemlendiricinize güvenmeyin. Salisilik asit ya da glikolik asit içeren ve cildi nazikçe ölü deri tabasından arındıran kimyasal peeling kullanarak pullu görünümü yok edin.
21. Multi-nemlendirmeyi deneyin. Birden fazla maskenin birlikte uygulandığı multi masking trendinden daha önce bahsetmiştik. Multi nemlendirme de buna benziyor, cildin farklı bölgelerine ihtiyaca göre değişen farklı ürünler kullanıyoruz. Yağlı T-bölgesine ve kuru yanaklara mı sahipsiniz? T-bölgesine jel kıvamında hafif bir nemlendirici, yüzünüzün geri kalanına yoğun ve zengin bir krem uygulayın.
22. Sabırlı olun. Hevesle aldığınız yeni ürünlerinizden hemen harika sonuçlar elde etmek istiyorsanız biraz daha bekleyeceksiniz. Bakım rutininizde değişikliğe gittiğinizde alışma sürecinden geçersiniz. Sıradan bir nemlendirici krem etkilerini hemen gösterir ancak aydınlatıcı, leke giderici ya da akne karşıtı ürünlerin etkisini göstermesi birkaç ayı bulabilir. Cilt hücrelerinin yenilenmesi zaman alan bir süreçtir ve ürünlerinize biraz şans vermeniz gerekebilir.
23. Su içerek cildinize nem kazandırın. Bol bol su içmemiz gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Gün içinde ekstra birkaç yudum su içmek cildinizin de nemini dengeleyerek düzgün çalışmasını sağlayacak. Toksinleri cildimiz yoluyla atıyoruz. Yeterli su almayınca bu süreç engelleniyor, sağlıksız ve solgun bir görünüme sebebiyet veriyor. Günde almanız gereken su miktarının hareket kapasiteniz ve vücut kütlesine göre değiştiğini unutmayın. Mesela sürekli egzersiz yapan ve bol ter atan biriyseniz çok daha fazla suya ihtiyacınız olacak.
HAFTA 4: Kendinizi Şımartın
24. Mistlerden yardım alın. Bir sprey şişesini temiz suyla doldurup birkaç damla gül suyu ve lavanta yağı damlatarak kendi nemlendirici spreyinizi yaratın ve soğuk ortamdan sıcak ortama ani geçişlerde yıpranan cildinize canlılığını ve nemini geri kazandırın.25. Cildinize çay molası verin. Bir havluyu ılınmış bir yeşil çay ile ıslatıp yüzünüze yerleştirin ve bunu her hafta tekrar edin. Cildiniz çayın içindeki antioksidanları emerek serbest radikallerin yıkıcı etkisiyle savaşacak. İçindeki kafein sayesinde damarları daraltarak şişkinliği azaltması hafta sonları için ekstra bir avantaj yaratabilir!
26. Cildiniz için beslenin. Ceviz, badem, fındık, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler ve balıkta bulunan Omega-3 vücuda sağladığı faydaların yanı sıra cilt için de yararlı. Omega-3 yağ asitleri hücre zarını besleyerek daha dolgun ve yumuşak bir cilt sağlıyor.
27. Enerjinizi farklı kaynaklardan alın. Eğer sabahları ayılmak için kafeine ihtiyaç duyuyorsanız kahve yerine yeşil çayı deneyin. Yeşil çayda daha az kafein bulunur ama algılarınızı açık tutacak enerjiyi size verecektir. İçindeki antioksidanlar hem cildinize fayda sağlar hem de kahvenin aksine sıvı kaybına sebep olmaz. 28. Güzellik uykusunu atlamayın. Kaliteli bir uyku enerji sağlıyor, daha iyi odaklanmaya yardımcı oluyor ve ruh halini yükseltiyor. Tüm bunların yanı sıra göz altı torbalarını ve morluklarını uzak tutması bir başka avantajı.
29. Sizi mutlu eden aktivitelere yönelin. Stresin tetiklediği kortizol hormonu bağışıklığı etkiler ve hem vücudun hem cildin iyileşmesine imkan tanımaz. Ayrıca bazı hormon düzeylerinde değişiklik yaratarak akneye ve cilt problemlerine sebep olabilir. Stresten uzaklaşmanızı sağlayacak uğraşlar bulup bunları hayatınızın bir parçası haline getirin. Egzersiz, yoga, dans, tırmanış ya da arkadaşlarla toplanıp vakit geçirmek bile size yardımcı olacak.
30. Sadece yüzünüze odaklanmayın. Boynunuz, omuzlarınız, elleriniz de dış faktörlerden aynı şekilde etkileniyor fakat yeterince ilgi göremiyorlar. Bakım rutininizi devam ettirirken biraz daha ürün alın ve işiniz bitince elinizde kalan fazlalığı boynunuza, göğsünüze ve ellerinize yaydırın.
Kaynak: refinery29.com