Neden yaşlanmanın ilk izlerini göz çevresinde görüyoruz?
Göz çevresi derisi zamanın ve yorgunluğun izlerini hemen gösteriyor. Göz çevresindeki deri vücudumuzdaki diğer bölgelerden çok daha ince ve narin. Buradaki derinin kalınlığı 0.02 mm. Göz çevresi devamlı kırışma, göz açıp kapama, gözleri sıkıca yumma, kaşlarımızı çatma gibi tekrarlayan mekanik hareketlere maruz kalıyor. Gençken cildimiz taze kolajen ve elastin dokusu nedeniyle elastik bir yüzey gibi hemen kendini toparlıyor ve eski haline dönüyor. Yaşlandıkca kolajen ve elastin çabucak üretilemiyor ve göz çevresinde elastikiyet kaybı başlıyor. Devamlı yaptığımız göz çevresi hareketleri de zamanla etkisini gösterip ince çizgiler, kırışıklıklar, kaz ayakları veya sarkma olarak belirebiliyor. Cildin elastikiyetini kaybetmesi gözlerimizi yorgun ve zamanından önce yaşlanmış gösteriyor.
Göz çevresinin genç ve güzel görünümünü korumak için ne yapabiliriz?
1- Güneş gözlüğü kullanın. Güneşin UVA ve UVB ışınları cildimizi yaşlandırıyor. Artık hepimiz biliyoruz ki güneş dostumuz değil. Üstelik güneşli havalarda gözlerimizi daha fazla kısıyoruz. Tekrarlanan göz kısma ve kaşları çatma hareketleri kırışıklık ve kaz ayaklarının oluşmasını hızlandırıyor. Güneş ve bu tekrarlayan hareketler ciltte bulunan elastine zarar veriyor. Hassas göz çevresi derisini güneşten korumak için UVA ve UVB ışınlarını bloklayan güneş gözlüğü kullanın. Güneş gözlüğünüzün göz çevresinizi tamamen çevrelemesine, gözün altından kaş kemiğine kadar göz çevrenizi kapsamasına dikkat edin. Mutlaka yıl boyunca güneş kremi kullanın.
2- Kolajen desteği verin. Kolajen göz çevresinin sağlıklı ve genç görünmesini sağlar. Yaşlandıkça ciltteki kolajen üretiminin yavaşlaması nedeniyle cilt canlılığını ve sıkılığını kaybeder. Derideki kolajen dokusunu desteklemek ve korumak için öncelikle iyi bir güneş koruyucu krem kullanın. Göz kreminizde kolajeni destekleyecek antioksidanların (C vitamini, Niasinamid ya da B3 vitamini) ve yaşlanma karşıtı aktif içeriklerin olmasına (peptidler gibi) dikkat edin.
3- Nemlendirin. İçten ve dıştan cildinizin nemini destekleyin. Bol su içerek vücudunuzun su dengesini koruyun ve cildi içeriden destekleyin. Göz kreminizde su tutma özelliği olan hyaluronik asit gibi nemlendirici ajanların ve bitki kökenli nemlendiricilerin, cildinize uygun iyi yağların olmasına özen gösterin. Koyu halkalara karşı cilt aydınlatıcı özelliği olan kojik asit, C vitamini, arbutin, meyankökü (licorice) ekstresi veya alfa lipoik asit gibi maddeleri içeren ürünleri tercih edebilirsiniz.
4- Bakıma ara vermeyin: Disiplin ve sabır, taze ve genç görünümlü göz çevresine kavuşmamızda önemli etkenler. Göz kreminizi gece ve günduz uygulamayı ihmal etmeyin. Makyajinızı yatmadan önce temizleyin. Uykunuzu yeterince almanız, cilt ve gözlerinizin kendilerini yenilemeleri için oldukça önemli. Mümkün olduğunca bol şekerli ve karbohidratlı yiyeceklerden uzak durun.