Kolajen insan vücudunda bulunan en yaygın proteindir ve toplamda ise vücudun yüzde 25-30’unu oluşturur. Kıkırdağın yüzde 50’si, korneanın yüzde 68’i, derinin yüzde 72’si kolajen içerir. Bununla beraber kaslar, kemikler, kan damarları, sindirim sistemi ve tendonlarda da kolajen bulunur. Kolajen, doku ve organları şekillendirerek yapısal güç sağlarken cildimize de sağlamlık ve esneklik kazandıran temel yapıtaşıdır. Bu sebeple de yaşlanma sürecinde cildimizde kırışıklıklar, sarkmalar ve eklem ağrıları meydana gelir.
Kolajen miktarımız 25 yaşından itibaren azalmaya başlıyor
25 yaş itibariyle vücudun kolajen üretimi her yıl yüzde 1,5 oranında azaltmaktadır. Vücutta bulunan kolajen miktarının azalması ile birlikte ciltte kırışıklıklar meydana gelir ve cilt zamanla canlılığını kaybeder. Kolajen kaybına uğramış cilt, nemini muhafaza edemez ve kurur. Kırışıklıklar derinleşmeye başlar. Cilt yaşlı bir görünüme bürünür.
Cildi koruyor
Sağlıklı, genç ve esnek cilt temel olarak kolajen ile korunur. Kolajen uygulaması ile cildin yeniden yapılandırılması ile elastikiyet ve parlaklığın yeniden sağlanması, kırışıklıkların açılması hedeflenir. Kolajen cilt altı dokuya enjekte edildiğinde fibroblastlar uyarılır ve yeni kolajen üretimi tetiklenir. Bu sayede de hyaluronik asit üretiminin artışıyla birlikte cildimiz daha esnek, sağlam ve pürüzsüz olur.
Kolajen mucizesi: Cilt çatlakları, yara izleri ve diş eti tedavisinde de etkili
Yaşa bağlı olarak meydana gelen nem kaybı, sarkma ve kırışıklık gibi durumları mümkün olduğunca ileri bir tarihe ertelemek isteyen herkese kolajen aşısı uygulanabilmektedir. 25 ve 30’lu yaşlarda önlemek amacıyla yani koruyucu amaçlı, 40 yaş üzerinde ise mevcut problemlerin ilerlemesini önlemek durdurmak amacıyla yapılabilmektedir. Kolajen aşısında yaş sınırımız 25 ila 65 yaş arasıdır. Yüz, boyun, dekolte, eller ve diz bölgelerine uygulanarak cilt ve cilt altını onarır, yeniler ve her şeyden önemlisi cildin doğal güzelliğini geri kazandırır. Aynı zamanda cilt çatlaklarını azaltmak, yara izleri, akne skarları tedavisi ile diş eti tedavisinde de güvenle kullanılabilir.
Bu işlem cildin durumuna göre 3-4 hafta ara ile 4 seans uygulanır. Seans sayısı ve aralığı cildin durumuna, hastanın yaşına ve uygulama amacına göre değişiklik gösterebilir. Uygulama alanına lokal anestezik krem sürülür ve sonrasında ince ve kısa bir mezoterapi iğnesi ile 1-3 cm aralıklar ile cilt altına uygulanır.
Uygulama sonrasında ilk 24 saat için uyarılar
Kolajen uygulamasını ardından 24 saat içerisinde:
- Yıkanılmamalıdır.
- Spor yapılmamalıdır.
- Solaryum, hamam ve sauna gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır.
- Ayrıca alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
- Direkt olarak güneşe çıkılmamalıdır.
Diğer yandan, kolajen uygulaması sonrasında bol su içilmeli ve işlem bölgesine buz uygulanmalıdır. İlk seanstan sonra uygulamanın etkisi 7-14 gün içinde hissedilir ve tedavi süresi boyunca da gelişmeye devam eder. Bu süreçten sonra cildin parlaklığı, sıkılığı ve diriliğinde görünür farklılıklar oluşur.
Kimlere, hangi dönemde kolajen uygulaması yapılmamalıdır?
Emzirme döneminde, hamilelikte, bağışıklık sistem hastalıklarında, şeker hastalığı, keloid oluşma eğiliminde, bölgede enfeksiyon varsa, kanser tedavisi sırasında, kanama bozukluğu teşhisi varsa, aynı seansta lazer tedavileri ile birlikte ve derin kimyasal peeling sonrasında uygulanmaz.
Metinde belirtilen işlemlerin uygulanması ve sonuçları her kişinin anatomisine, fizyonomisine ve yaşam kalitesine göre değişiklik gösterebilir. Bahsedilen uygulamadan önce konunun uzmanı bir doktorla görüşülmesini öneririm.
Op. Dr. Evrim Uçkunkaya Sosyal medya hesapları
Facebook: drevrimuckunkaya
Instagram: @druckunkaya
YouTube: druckunkaya