Tırnakların uzaması saçlar gibi dönemsel değildir. Kesintisiz olarak ömür boyu sürer. El tırnaklarının uzayıp tamamen yenilenmesi 3-4 ay sürerken, ayak tırnaklarında ise bu süre 6-8 ayı bulabilir.
Tırnakların uzama süresi kişinin genetik yapısına, yaşına, beslenmesine, bakım şekline ve yaşanılan mevsime göre değişiklik gösterebilir. Yaş ilerledikçe tırnak uzama hızı da azalır.
Vitamin eksikliği, aşırı yorgunluk, aşırı zayıflık, beslenme bozuklukları, bazı kronik hastalıklar ve ilaç zehirlenmeleri tırnak uzamasını yavaşlatabilirken hamilelik dönemlerinde, bazı hormonal rahatsızlıklarda ve tırnak düşmeleri halinde tırnaklar daha hızlı uzayabiliyor.
Tırnaklarda sık görülen bozukluklar
Tırnaklarda en sık görülen bozukluklardan biri tırnakların kalınlaşıp, kabalaşmasıdır. Tırnak, kalınlığının yanı sıra; sert kuru, kolay parçalanır bir haldedir, esnekliğini kaybetmiştir. Tırnağın rengi de sarı-esmer, kahverengi bir görünüm alır.
Bu tür değişikliklere, daha çok tırnakları tutan mantar hastalıkları neden olur. Uzun süren ayak mantar hastalıkları sonucu bulaşma olabilir.
Mantar hastalıkları, ortak kullanılan törpü ve tırnak makası gibi aletlerle bulaşır. Sedef hastalığı tırnaklara yerleştiğinde, diğer belirtilerin yanı sıra, mantar hastalığını çok andıran bir kalınlaşma da yapar ve ayırımı çok zor olabilir.
Ayrıca bazı kalıtsal bozukluklarda da tırnak kalınlaşmaları görülebilir. Tırnak plağının yatağından ayrılması, yani tırnak plağıyla tırnak yatağı arasında bir boşluk oluşması da sık görülen bir durumdur.
Başta sürekli bulaşık ve çamaşır yıkamak olmak üzere; ev işleri, hamur yoğurma, macun ve kil yoğurma, çiğ köfte yoğurma gibi tırnağı zorlayıcı işlemler bu durumun oluşmasına kolaylaştırıcı etkenler arasında yer alır.
Boşluk, serbest uçtan başlar ve içerisine dolan kirlerden dolayı koyu renkli görülür. Bu kirlerin temizlenmesi için sivri ve sert bir cisim kullanılması, boşluğun daha derinleşmesine yol açar ve bu boşluğa bakteri ve mantarlar da yerleşebilir. Ayrıca sedef hastalığı, mantar hastalıkları, egzamalar, bazı ilaçlar ve genel hastalıklar da bu boşluklara neden olabilir.
Tırnak batmaları, genellikle dar ayakkabıların baskısına bağlı olarak ortaya çıkarlar ve ayak başparmaklarında görülürler. Başparmak tırnaklarının çok dipten kesilmesi de batmayı kolaylaştırır.
Tırnak çevresi iltihaplanması, zedelenme sonucu bakterilerin ve uzun sürerse mantarların devreye girmesiyle oluşur. Ev işleri, sık ıslanma ve kuruma, manikürde zedelenme gibi unsurlar bu problemin ortaya çıkmasına kolaylaştırıcı nedenler arasında yer alır. Şişme, kızarma ve cerahatlenme görülür. Tırnakların zedelenmeden korunması, özellikle manikürde dikkatli olunması ve ev işlerinde eldiven kullanılması önemlidir.
Tırnaklar için evde kolaylıkla yapılabilecek bakım önerileri
- E vitamini kapsüllerini kremlere karıştırıp tırnaklara yedirerek günlük bir bakım sağlayabilirsiniz.
- Hindistan cevizi yağı ile tırnaklarınızı besleyebilir ve nemlendirebilirsiniz. Birkaç damla Hindistan cevizi yağı alın ve emilene kadar tırnaklarınıza masaj yapın. Bunu yapmak tırnak yataklarınızı iyileştirir ve onları güçlendirir.
- Haftada bir peeling yapın.
- Tırnakların uzun süre suyla temas etmesi; aşırı derecede sabun, deterjan ve bunlar gibi kimyasal maddelere maruz kalması da tırnak kırılmalarına neden olabilir. Yıkama sonrasında ellere besleyici yağlar içeren kremler sürülebilir.
- Özellikle C ve E vitamini gibi antioksidan vitaminler içeren nemlendiriciler tercih edilmelidir. Bu sayede hem tırnakların kırılmaları önlenir hem de bakımlı görünen ellere sahip olunur.
- Biotin de tırnak sağlığı için önemli bir kaynaktır. Tırnaklarınızın daha hızlı uzamasını sağlamak için, bir tür B vitamini olan biotin açısından zengin gıdaları tüketmek önemlidir. Biotin içeren besinleri sıkça tüketerek güzel bir destek sağlayabilirsiniz.
B vitamini içeren bazı yiyecekler:
- Fındık
- Karnabahar
- Yumurta
- Muz
- Mantar
“Metinde belirtilen işlemlerin uygulanması ve sonuçları, her kişinin anatomisine, fizyonomisine ve yaşam kalitesine göre değişiklik gösterebilir. Bahsedilen uygulamadan önce konunun uzmanı bir doktorla görüşülmesini öneririm.”