Soluk görünümden kurtulun
Kış boyunca soğuk hava ve çevresel kirlilikten etkilenmiş ciltler için yine nemlendiricilerin kurtarıcı olduğu görüşünde Baysal: "Yalnız yazın gelmesiyle UV'nin hasarlarına maruz kalınmaması için filtre içerikli olan nemlendiriciler tercih edilmelidir. Yine meyve asitleri, A,C,E vitaminleri, antioksidan özellikli yüz kremleri yıpranmış, soluk görünümü engelleyebilir. Aralıklı olarak yaptırılan peeling (yüz soyma) yüzün daha canlı, pürüzsüz ve genç görünmesini sağlar. Botox ile kırışıklıklar yok edilirken, dolgu maddesi enjeksiyonu da genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırır. Mezoterapi ve lazer tedavileri ile ciltte dolgun ve parlak görüntü sağlanır. Çatlamış, pullanmış ciltler için en ideal tedavi yöntemi, yağ içerikli, üre, lanolin ve gliserin ihtiva eden nemlendiriciler kullanmaktır. Deri tipine uygun nemlendiriciler, mutlaka uzman hekimlerce planlanmalıdır."
Saçlarınız ışıldasın
Parlak ve biçimli saçlar herkesin hayalidir. Çevresel koşullardan etkilenen saçlar için dengeleyici ürünler bu hayali gerçekleştirmeye yardımcı oluyor. Zerrin Baysal, yaz boyunca herhangi bir koruyucu ürün kullanılmadan saçların, özellikle de boyalı saçların, uzun süre güneşe maruz kalmasının son derece zararlı olduğuna dikkat çekiyor: "Çok fazla güneş ışınlarına maruz kalan saç telleri kısa sürede kurur, çatallaşır, donuk ve mat bir görünüm alır. Yazın ortalarına doğru süpürgeye benzeyen saçlarla kalakalmanız işten bile değil. Hele bir de güneşin zararlı ışınlarına, deniz ve klorlu havuz suyunun yıpratıcı faktörü ekleniyorsa... Kısaca, tıpkı cildinizi koruduğunuz gibi saçlarınızı da güneşten korumalısınız. Peki saçlarımızı güneşten korumanın yolu ne? Bunun en garantili yolu, bir şapka ya da eşarpla onları tamamen kapatmaktır. Son yıllarda, kremden şampuana pek çok çeşidi bulunan saçlara özel güneş ürünleri de, tıpkı bir şapka gibi saçların güzelliğini, parlaklığını garanti altına almaktadır. Ancak güneşe çıkarken bileşiminde alkol ya da formaldehit olan ürünleri kullanmaktan kaçınmak gerekir."
Bronz bir ten güzel ama...
Hepimiz her yaz olduğu gibi, hemen bronz bir tene sahip olmak isteriz. Ama yaz tatilinde özellikle dikkat etmemiz gereken noktalar var. Öncelikle cildimizi sürekli temiz tutmaya özen göstermeliyiz. Bunun için de her gün düzenli olarak duş yapmak gerekiyor. Güneşe çıkarken temiz bir ciltle, doğru koruma faktörlü bir ürün kullanarak güneşlenilmesi gerektiği konusunda da uyarıyor Baysal: "Koruma faktörü konusunda mutlaka bir cilt doktoru kontrolünde ve takibinde daha sağlıklı bronzlaşabiliriz. Belki de bilmemiz gereken en önemli nokta her cilt tipinin farklı olduğu ve farklı bakılması gerektiğinin bilincine varmaktır. Kullanılacak ürünlerin kişinin cilt tipine uygun olması gerekmektedir. Bazı ciltler kimyasal veya fiziksel içerikli koruyuculara alerjik reaksiyon gösterebilir. Bu durumda mineral içerikli koruyucular kullanılmalıdır.
Koruyucu kullanılmazsa, cildin kolajen ve elastin tabakası etkilenir, erken kırışıklığa, lekelenmeye ve ciltte matlaşmaya neden olur. Cilt kanserine yatkınlık ortaya çıkar. Güneşe çıkış saatine dikkat edilmelidir. Sabah saat 11.00 ile öğleden sonra 15.00 saatleri arasında güneşe çıkılmamalıdır. Plajda şemsiye altında oturulsa dahi gerek atmosferde saçılan ultraviyole (UV) ışınları, gerekse de yansıyan UV ışınları nedeniyle güneş yanığı oluşabilmektedir. Günümüzde de tüm uyarılara rağmen güneşlenme sürmekte, en popüler tatil mekanları deniz kıyıları olmaktadır. UV ışınlarının geç etkileri arasında bulunan melanom ve melanom dışı deri kanserlerinin görülme sıklığı ozon tabakasının incelmesi nedeniyle artış göstermiştir."
Selülit korkulu rüyanızsa...
Yaz aylarında en sık karşılaştığımız yakınmalardan biri de hiç şüphesiz ki selülitler. Doğru beslenerek ve düzenli spor yaparak selülitlerden korunabilirsiniz. Kadınların sıkça sorduğu sorulardan biri ise kremlerin selülit tedavisinde etkili olup olmadığıdır. Zerrin Baysal kremlerin selülit tedavisine etkilerinin çok az olduğunu söylüyor: "Selülit tedavisinde kullanılan en etkili yöntemler lipoliz, mezoterapi ve karboksiterapi yöntemleridir. Lipolizde deri içerisine, soyadan elde edilen yağları yakan lesitin adlı bir madde enjekte edilir. Mezoterapi yönteminde ise cilt altına, dolaşımı hızlandıran, ödemi azaltan, yağ hücrelerinde yıkımı hızlandıran maddeler verilir. Karboksiterapide de deri içerisine özel bir cihazla, yine yağları parçalamak için karbondioksit gazı verilir. Doğru ve dengeli beslenerek, metabolizmayı hızlandırmak, tuzlu ve yağlı gıdalardan uzak durmak, bol su tüketmek ve spor yapmak da selülitle savaş için vazgeçilmez bir önem taşır."
Bebeksi topuklar için
Kış aylarında kapalı ayakkabıların içinde kalan ayaklarımızın derisinde kalınlaşma kaçınılmaz. Kalınlaşan el ve ayak derisine uygun çok etkili tedaviler olduğunu belirtiyor Baysal: "Özellikle peeling etkisi yaratarak deriyi soyan, ölü derinin atılmasını kolaylaştıran ürünlerle kolaylıkla ince derili topuklara kavuşmak mümkündür ve yaz gelmeden tedaviye başlamak gerekir. Yine kalınlaşmış ve sararmış tırnaklar kontrolden geçmeli, mantar hastalığı açısından değerlendirilmelidir. Mantar hastalığı varsa, yaz gelmeden mutlaka tedavi edilmelidir."
Neslihan Tunç