İğneler cilt altına ulaşıyor
Üzerinde mikro düzeyde 192 iğne bulunan küçük silindirik bir alet olan ‘dermaroller’, kişisel uygulama kolaylığı ve etkinliği sayesinde dermokozmetik sektörde büyük rağbet göreceğe benziyor. Özel olarak hazırlanmış bu mikro iğneler, deri üzerinde mikro kanallar açarak cilde uygulanan preparatların cilt altına 200 kattan fazla geçmesini sağlıyor. Uygulamanın ardından 10 dakika içinde kapanan bu mikro kanallar aynı zamanda cilt altında bir iyileşme mekanizması oluşturarak, vücudun kendi yapıtaşlarının yeniden oluşumunu hızlandırıyor.
Şah Yaycı yenlik için şunları söylüyor: “Üstünde 192 adet mikro iğne bulunan silindirik küçücük bir aparat dermaroller. Bu aparatı cildinizde artı ve çarpı şeklinde turlarla hareket ettirdiğinizde her bölgede bir yıldız şeklinde tur atıyorsunuz. Ciltte kolajen ve growt faktör salınımını hızlandırıyor. Adeta bir lazer mekanizması gibi işliyor. Cilt daha sıkı ve daha pürüzsüz bir hale geliyor. Brad ve Angelina çiftinin uyguladığı bu pratik çözüme bir artı daha ilave ederek çok önemli bir ipucunu da size vermek istiyorum. Dermaroller’ı cildinizde gezdirip mikro kanalları açtıktan sonra hazır preparatlar halinde temin edebileceğiniz kök hücre ekstrelerini sürdüğünüzde inanılmaz sonuçlar elde ediyorsunuz”.
Estetik sektörü sınır tanımıyor...
Hazırlıklı olun, yakında kendi müdahalelerimizi evde yapabiliriz! Çünkü evde kullanıma uygun profesyonel etkide ürünler piyasaya sürülmeye başlandı bile... Dünya ile eş zamanlı olarak ülkemizde de gelişen bir takım trendler, bazı profesyonel ürünleri evde uygulamaya olanak tanıyor. İleri teknoloji ile üretilen büyüme faktörleri, kök hücre ekstreleri ve biyomimetik peptidler, bildiğimiz dermokozmetiklerden çok farklı çalışıyor.
Diğer aktif maddeler genel olarak cilt altında eksilen bazı yapı taşlarının azalmasını engellemeye ya da onları yerine koymaya çalışırken, bu ürünler bambaşka bir metotla cilde etki ediyor. Cilt altında yeniden yapılanmayı sağlayan yeni formüller, diğer ürünlerdeki destek ve koruma özelliklerini içermesinin yanı sıra cilt altında yeni hücrelerin ve yapı taşlarının oluşmasını da sağlıyor. Üstelik bu ürünlerin etki alanı sadece anti-aging’le sınırlı değil. Birçok kişinin çaresiz kaldığı gözaltı morlukları, saç dökülmesi ve cilt çatlaklarında da etkin sonuçlar elde ediliyor.
Şah Yaycı estetik ve kozmetik sektördeki nanoteknolojik gelişmeleri açıklamaya devam ediyor: “Kök hücre ekstreli ve growth faktörl ürünler genel cilt dokusuyla kalmıyor, her bölge için hazırlanan özel kök hücre ekstreli ve growth faktörlü jellerle gözaltı için hazırlanan preparatlar göz altı morlukları için şu ana kadara geliştirilmiş en önemli tedavi metodu diyebiliriz”.
Nanoteknolojik gelişmeler hangi sorunlarımıza çare olacak?
Gözaltı morlukları: Biliriz ki gözaltı morlukları estetik sektörünü en zorlayan sorun. Dermaroller’ı gözaltında gezdirdikten sonra üzerine kök hücre ekstereli göz altı için hazırlanmış özel preparatı sürdüğünüzde kısa zamanda çok başarılı sonuçları gözlemlemeniz mümkün.
Saç dökülmesi: Nanoteknolojinin bir hayli önem taşıdığı süreçte kök hücre ekstereli ve growt faktörlü hazır preparatlar önemli bir soruna daha çare buluyor. Saç yoksunluğu tedavisi için de geliştirilmiş özel seri yine dermaroller’ın saçlı deri üzerinde mikro kanalları açmasının ardından uygulanıyor. Ayrıca yeni geliştirlen ve nokkin ihtiva eden, nokkini yenileyen renokkin oluşumu vebuluşuna saç yoksunluğu tedavisinde önemli bir çığır açacağa benzer. Öyle ki nokkin vücudumuzda bulunan bir enzim ve saç dökülmesini engelliyor; onun salınımı durduğunda saç dökülmesi baş gösteriyor renokkin sistemi nokkinin salınımını hızlandırıyor. Nobel’e aday olarak gösterilen bu nanaoteknolojik çalışma çok yakında ülkemizde de olacak.
Çatlaklar: En önemlisi diğer bir çaresiz kalınan sorun ise çatlaklar! Yine bu sorun için geliştirilmiş hazır preparat ürünlerle %50’nin üzerinde bir başarı sağlanabiliyor.
Şah Yaycı’ya göre teknoloji ve nanoteknoloji, yaşımızın iyisi olmak adına ve iyi yaşlanmak adına ‘well aging’ konseptiyle can alıcı şekilde göz kırpıyor.
Deriye 200 kat daha işleyen etki...
Sağlık ve Estetik Sektörü Danışmanı Şah Yaycı, yüksek düzeyde aktif molekül içeren Dermaheal serisini anlattı.
İlerleme yönünde sınır tanımayan estetik sektöründe; artık hekim odaklı ürünlere ek olarak, evde, hasta kullanımı için profesyonel ürünler de oluşturulmaya başlandı. Büyüme faktörlü kök hücreler, aslında tıbbi terimler literatüründe olsa da artık güzellik ile anılıyor. Çünkü artık biz, vücudumuzun yağ dokusu içindeki kemik iliğinde bulunan kök hücreyi ilerleyen tıp sayesinde dışarıdan da elde edebiliyoruz ve kök hücre tedavisi adeta bir gençlik aşısı gibi çalışabiliyor. Caregen de, bu amaçla kök hücre bakımından zenginleştirilmiş büyüme faktörleriyle desteklenmiş Dermaheal serisini, kırışıklıkların giderilmesi, cildin daha parlak ve daha gergin hale getirilmesi için kullanılması adına piyasa sundu.
İlk hedef yaşlanma etkilerinin olumsuz izlerini silmek
Dermaheal’in içerdiği faktörler, ciltte eksilen molekülleri yerine koymak yanında, bunların işlenip kollojen elastin haline gelmesini sağlayan sinyalleri içeriyor. Bundan önce cilt altına enjekte edilen ya da sürülen kremler, ciltte eksilen moleküllerin yapı taşını içeriyordu; ama cildin üretim kapasitesini arttıran etkin molekülleri içermiyordu. Şimdi ise hem eksilenler hem de çalıştırıcılar içeren bir teknoloji var karşımızda. Caregen Dermaheal ürünlerinde, yaşlanma etkilerinin olumsuz izlerini silmek ilk hedef alındığından dolayı bu ürünler eksiksiz oluşturulmuş. Ayrıca göz altı morlukları, saç dökülmesi serumu gibi çok spesifik çalışılan ürünler de bu seride var.
Dermaroller bakım modeli
Caregen Dermaheal serisi, sadece doktor odaklı ürünlerden oluşmuyor. Kişi, bu ürünleri kendisi de kullanabiliyor ve tam da bu noktada devreye Türkiye’ye Dermaheal ürünlerini getiren Lotis Pharma’nın başka bir ürünü Dermaroller denilen, yeni tanıştığımız bir bakım modeli giriyor. Dermoroller, üzerinde 192 adet mikro iğnesi olan küçük bir makaranın etrafına dizili, uygulama sırasında hafif kaşıntı ve yanma hissi yaratan bir yardımcı. Bu alet sayesinde cilde uygulanan serumlar, çok daha derinlere iletilebiliyor ve sorunun kaynağına inip iş görmesini sağlıyor. Dermaroller’ın uygulama alanları arasında cilt gençleştirme, akne skarları, cilt çatlakları, yanık izlerinin hafifletilmesi gibi zor cilt problemleri yer alıyor. Dermaroller’ın bir başka etkisi de deriye topikal olarak sürülen cilt bakım formüllerinin deriye 200 kata kadar fazla geçişini sağlamak. Dermaroller iğnelerinin açtığı mikro kanallardan bu tip topikal formüller, normal uygulamaya göre çok daha yoğun miktarda deriye geçiş sağlıyor ve dolayısıyla daha fazla etkinlik sunuyor.
Dermaroller özellikle Dermaheal ürünleri ile mükemmel kombinasyon sağlıyor. Dermaheal ürünleri, nano teknolojiyle formüle edildiğinden deriye geçişi yüksek olmasına rağmen Dermaroller ile kombinasyonu eşsiz sonuçlar vaat ediyor. Dermaheal ve Dermaroller’ın önümüzdeki yıllarda cilt bakım anlayışı değiştirmeye aday ürünler olan kabul görüyor.
