"Fakat terleme her noktaya aynı oranda dağılmadığı ve bölgesel olarak farklılık gösterdiği zaman, örneğin avuç içleri, koltukaltı ve ayaklar gibi, sosyal yaşamda uyum sorunlarına yol açmaktadır. Yoksa terleme zarar verici bir durum değildir" diyen Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Yusuf Bayrak, aşırı terleme ile ilgili soruları yanıtladı.
El ve ayak terlemesi ne sıklıkta ve hangi yaşlarda görülür?
Toplumda görülme sıklığı, Güneydoğu Asya ülkelerinde daha fazla olmakla birlikte yüzde 1-2 civarındadır. Okul çağı itibarıyla başlamakta, çoğu zaman dönemsel bir farklılık olduğu zannedilmekte, fakat takiplerde hiç azalmadığı görülmektedir.
Terlemesi olanlar ne yapmalıdır?
Öncelikle bir Endokrinoloji uzmanına muayene olmalı ve sistemik hastalıklar açısından araştırılmalıdır. Biliyoruz ki obezite, diyabet ve tiroid bezi hastalıklarının seyrinde aşırı terleme sıklıkla görülmektedir.
Tedavide hangi yöntemlere başvurulabilir?
Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda altta yatan başka bir hastalık yoksa, Dermatoloji ve Göğüs Cerrahisi uzmanları ile görüşülmelidir. En basit olarak geçici ama kolay olan pudralı krem ve deodorantlardan başlanarak, en zahmetli fakat kesin olan ETS ameliyatına kadar birçok alternatifin olduğunu hastamıza anlatmamız gerekir. Hiçbir metot “bu en iyisidir” denerek diğerleri bir köşeye atılmamalıdır. Örneğin İyontoforezi bilmeyen hastamıza direkt ameliyat olman gerekir denmemelidir.
Terlemeyi önlemek için yapılacak bir ameliyat var mıdır?
Kısaca “ETS - Endoskopik Torasik Sempatektomi” olarak tanımladığımız bir ameliyat uzun yıllardır başarıyla uygulanmaktadır. Avuç içi ve koltukaltı ter bezlerine “terleme” uyarısını götüren sempatik sinir dalları, göğüs kafesi içine kapalı (endoskopik) yöntemle girilerek devre dışı bırakılarak yapılır. Günümüzde klipli, klipsiz gibi alt tiplere bile ayrılacak kadar farklı metotlar geliştirilmiştir. Her alt tip genel anestezi altında, cerrahın tercihine göre tek taraflı iki ayrı seans veya çift taraflı aynı seansta uygulanmaktadır. Hedeflenen bölgedeki terlemeyi kalıcı ve tam olarak ortadan kaldırır. Sempatik sinirlerin devre dışı bırakılması felç gibi hareket bozukluklarına yol açmaz. Ayrıca bu aşırı terleyen bölgelerdeki ter bezlerinin vücuttan çıkarılması veya bölgesel Botox uygulaması gibi Dermatoloji/Plastik Cerrahi uzmanlarınca uygulanan yöntemlerde mevcuttur.
Cerrahi müdahaleden sonra yapılması gerekenler nelerdir?
ETS operasyonu sonrasında bir gece hastanede yatmak doğru olan yaklaşımdır. Ertesi gün ağrı, ateş ve solunum zorluğu gibi istenmeyen durumlar yoksa hastamız taburcu olmaktadır.
Ameliyatın yan etkileri veya istenmeyen sonuçları var mıdır?
Ameliyat sırasında açık cerrahi müdahaleye geçme olasılığı az da olsa vardır. Terleme şikayeti daha ameliyat sırasında ortadan kalkar; fakat orta-uzun vadede sırt, göbek çevresi ve ayaklarda terleme artabilmektedir. 500 hasta ve fazlasını kapsayan araştırma makaleleri incelendiğinde bu olasılığında yüzde 3-4 civarında olduğu, fakat hasta memnuniyeti açısından operasyon sonrasında yeniden doğdum diyecek kadar mutlu olanların oranı da yüzde 90’ları bulmaktadır. Göğüs cerrahisi uzmanlarından daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.