Cilt gençleştirmede uygulanmaya başlayan dermapen yöntemi, geçmişi Antik Çin tıbbına dayanan mikroiğne sistemini 21. yüzyıl teknolojisiyle buluşturarak, cildin kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçiriyor ve daha sıkı, gergin ve parlak bir cilt elde edilmesini sağlıyor.
Dermapen yöntemi, genişlemiş gözenekler, ince çizgi ve kırışıklıklar, ağız etrafındaki çizgiler gibi yaşlanma bulgularının belirginliğini azaltmak, cildi sıkılaştırmak ve daha dinç bir görünüm elde etmek için tercih ediliyor. Bu yöntemin, cilt gençleştirme dışında akne ve su çiçeği izlerinin, çatlakların ve cerrahi sonrası izlerin belirginliğini azalttığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Sadiye Kuş, dermapenin cildin değerli üst tabakası epidermise zarar vermeden, soymadan, tahriş etmeden uygulanan bir yöntem olduğunu belirtiyor.
İşlem nasıl uygulanıyor?
Uygulama öncesinde ciltteki makyaj artıkları temizleniyor ve cilt dezenfekte ediliyor. Dermapen uygulanacak bölgeye saf hyalüronik asit uygulanıyor. Dermapen cihazının cilde dik olarak hızla girip çıkan ultra ince mikro iğneleri sayesinde deri yüzeyinde mikroskobik kanallar açılmasıyla cildin iyileşme mekanizmaları tetikleniyor.
İşlemden sonra yatıştırıcı bir peptid maskesi uygulanıyor. Dr. Kuş, yaklaşık 30-40 dakika süren dermapen işlemiyle cildin sıkılığı, elastikiyeti için vazgeçilmez olan “kollajen” ve “elastin” sentezinin sağlandığını ve kan dolaşımının arttırıldığını belirtiyor. Bu yöntemin, 4 hafta arayla minimum 4 seans olarak uygulanması öneriliyor.
Dermapen yönteminin avantajları nedir?
- Cildin üst tabakası hasar görmediği için yaz aylarında da rahatlıkla uygulanabiliyor.
- Yanık, leke ya da iz oluşma riski yok.
- Tüm deri tipleri için uygun.
- Lazerle cilt gençleştirme uygulanamayan koyu tenli hastalarda başarı sağlıyor.
- Derinin en ince olduğu ve pek çok uygulamada çekinilen boyun, kol içleri gibi bölgelerde de uygulanabiliyor.
- Bburun kenarı, göz çevresi, dudak çevresi gibi ulaşılması güç bölgelerin tedavi edilebilmesini sağlıyor.