Güneş lekesi neden oluşur?
Güneş lekelerinin oluşumunda bir çok faktör yer alır. En önemli iki faktör genetik yatkınlık ve ultraviyole (görünmeyen zararlı güneş ışınları) ışınlarına maruz kalmaktır. Bunun dışında gebelik, doğum kontrol ilaçları, kozmetik uygulamalar, ilaçlar ve guatr hastalığı diğer nedenler arasında yer alır. Güneş ışınları sadece lekelerin oluşumuna değil, oluşmuş lekelerin üzerinde karartıcı etki ile lekelerin artışına da neden olur.
Gebelikteki güneş lekeleri diğerlerinden farklı mıdır?
Pigmentasyon olarak tanımlanan lekeler gebelik döneminde ortaya çıkarsa gebelik maskesi olarak adlandırılır. Tedavi edilmeyen pigmentasyon kalıcıdır, kendiliğinden iyileşmez. Pigmentasyon şikayeti olan hastalar bu lekelerin basit güneş lekeleri olup olmadığı ve oluşum nedenlerinin saptanması açısından doktordan bilgi almalıdır.
Güneş lekesinin tedavisi nasıldır?
Doktor tarafından, özel bir ışık olan wood ışığı incelemesi ile lekelerin derinin hangi tabakasında olduğu, derecesi değerlendirilir ve sonuca göre tedavi seçenekleri hastayla birlikte belirlenir. Genellikle uzun süreli bir tedavi gerekir.
Gebelik ve lohusalık döneminde tedavide güneş korumalar ve bu döneme uygun krem tedavileri ile sınırlı tutulur. Genel önlemler olarak güneşten kaçınılmalı, kozmetik ürün ve güneş duyarlılığı yapacak ilaçlar sınırlandırılmalıdır. Güneşten koruyucu ürün doktorunuzun önerdiği, en az 15 faktörlü, hem UV-A hem UV-B korumalı krem olmalı, yaz ve kış 4 mevsim kullanılmalıdır.
Tedavi amacı ile sıklıkla kullanılan kimyasal soyucular arasında; hidrokinon, tretinoin, azeleik asit ve kojik asit içeren ürünler gelmektedir. Bu ajanlar ile tedavi süresi tek kimyasal ürün kullanıldığında uzun süre alabilmektedir.
Kimyasal peeling de hastalığın tedavisinde etkilidir çünkü derinin üst tabakasının soyulması ile leke nedeni olan melanin pigmenti yavaş yavaş kaybedilir. Tedavide derin peelingler yan etkiler nedeni ile tercih edilmemektedir. Peeling amacıyla kullanılan ürünler arasında alfa hidroksi asitler (AHA), fenol, beta hidroksi asitler, kojik asitler ve salisilik asitler yer alır. Kimyasal peelingler topikal kimyasal soyucular ile birlikte kullanılabilir. Peeling ajanının türüne göre 3-8 seans arasında tedavi uygulanır. En sık görülen yan etki kızarıklık, kabuklanma ve deride hassasiyettir, bu etkiler de 3-10 günde gerilemektedir.
Krioterapi olarak bilinen dondurma tedavisi; likid nitrojen veya karbondioksit karı ile uygulanabilmektedir. Pigmentasyonları azaltabilmektedir. Seans sayısı hastalığın derecesine göre değişebilmektedir.
Lazer uygulama pigmentasyon tedavisinde diğer bir seçenektir. Özellikle dirençli olgularda önerilmektedir. Melanin pigmenti içeren hücreleri yıkarak ve derinin üst katmanını soyarak etkili olur. Hücreler tekrar yenilenir. Bazen lazer ile kimyasal peelingin birlikte uygulanması daha başarılı sonuç verir. Lazer tedavisi sırasında yan etki olarak kaşıntı, ağrı, yanma, kabuklanma ve morarmalar görülebilir.
Sık karşılaşılan bir diğer lekelenme çillenmedir. Bu hastalar özellikle bahar ve yaz aylarında güneşten kaçınmalı ve güneşten koruyucular kullanmalıdır. Bu kişilerde kozmetik nedenler ile lazer iyi bir tedavi seçeneği olabilir.
Yaşlılık veya güneş lekesi olarak bilinen lentigolarda da krioterapi ve lazer tedavisi uygulanabilir. Bazı hastalarda lazer tedavisi ile tek seansta bile sonuç alınabilmektedir.