Ünlü şarkıcı Sertap Erener, geçtiğimiz aylarda Ayşe Arman’a verdiği röportajda, daha genç ve daha güzel görünmesinin sırrının, Almanya’da yaptırdığı “kök hücre tedavisi” olduğunu söylemişti.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tuncel, ülkemizde pek bilinmeyen ve dünyada son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlayan kök hücre tedavisinin bir çeşidi olan ve Sertap Erener’in de başvurduğu kulak arkasındaki dokudan alınan hücre tedavisi yöntemini anlatıyor:
Kulak arkasındaki dokudan alınan hücre tedavisi nedir?
“Fibrocell yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntemde, kulak arkasından alınan dokunun içinden elde edilen hücreler, laboratuvar ortamında saflaştırılıp çoğaltılarak aktif hallerine dönüştürülüyor. Bu sayede yapılan kolajen sentezi yüze nakledilerek ciltte gençlik etkileri oluşturuluyor.
Bu tedaviye niçin ihtiyaç duyulur?
Op. Dr. Alper Tuncel, yaşlandıkça cilt altı dokularında azalma olduğunu ifade ederek, dokularda yer değiştirmeden dolayı özellikle yüzde belirgin çizgilerin çıktığını belirtiyor. Bu çizgilerin ve kırışıklıkların içinin doldurulması için bugüne kadar, sıvı silikon, kolajen, hyalüronik asit gibi maddelerin kullanıldığını, zaman içinde bu maddelere bağlı sorunların gözlendiğini söylüyor. İnsanın kendi dokusu ile uyumlu olan fibrocell uygulamalarının çok daha iyi sonuçlar doğurduğunu belirtiyor.
Tedavide neden kulak arkası tercih ediliyor?
Tuncel, kulak arkasını görünmeyen bir bölge olması sebebiyle tercih ettiklerini söylüyor. Bunun haricinde hastanın eğer mevcut izleri varsa (sezeryan, apandist izleri gibi) buradan da doku parçası elde edilmesinin mümkün olduğunu ekliyor.
Bu yöntemin diğer yöntemlerden farkı nedir?
Op. Dr. Alper Tuncel, diğer maddelerle yapılan operasyonlardaki olası risklerin tamamen yok olduğuna değinerek, kişinin kendi dokusundan alınan hücrelerin reaksiyon veya enfeksiyon gibi komplikasyonlar oluşturmadığını belirtiyor. Vücudun görünmeyen yerinden alınan dokunun, enjekte edilen yerin karakteristiğini aldığını, yani dudak kenarı çizgilerini yok etmek için kullanılıyorsa ağız kenarındaki doku gibi davranmaya başladığını söylüyor. Bu yöntemin, hem kırışıkların giderilmesinde hem de cildin daha gergin ve parlak hale getirilmesinde kullanıldığını anlatıyor.
Fibrocell yönteminin hücresel bir tedavi yöntemi olduğunu fakat “kök hücre tedavisi” olarak adlandırılmaması gerektiğini de özellikle sözlerine ekliyor. Vücutta bulunan problemli dokunun, kişinin kendi hücresiyle tamamlanmasını sağlayan bir yöntem olduğunu vurguluyor. Ayrıca kök hücre tedavisinin gün geçtikçe geliştiğini, yağ hücrelerinin, kan hücrelerinin ve kemik iliği hücrelerinin birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaya başladığını belirtiyor.