"Gülüş estetiği"ni bozan temel faktörlerden birinin renk bozuklukları, diğerinin ise çapraşıklık olduğunu söyleyen Diş Hekimi Alper Çıldır, “Günümüz diş hekimliği teknolojisi ile her ikisini de 5 gün kadar kısa bir sürede yapılan diş beyazlatma ve lamina (yaprak porselen) uygulamalarıyla çözümlemek ve bembeyaz, kusursuz dişlerle mükemmel bir gülüşe sahip olmak mümkün” dedi.
Birkaç seansta dişler 2-5 tona kadar beyazlatılabiliyor
Gülümsemede en çok dikkat çeken dişlerdeki renk bozuklukları ve diş yüzeyindeki lekeler. Lazer uygulamaları ile bu renk bozuklukları gideriliyor ve 5 gün gibi kısa bir sürede bembeyaz dişlere sahip olunabiliyor. Dişlerin beyazlama derecesi başlangıç renklerine bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Bu konu ile ilgili bilgilendirmeyi dediş hekimi ilk seansta yapıyor. Yeni beyazlatma teknikleri sayesinde 30 dakikalık 1-2 seansta dişler, 2-5 tona kadar beyazlatılabiliyor. Beyazlatma işlemi, bu konuda uzman bir diş hekimi kontolünde yapıldığı sürece dişlere hiçbir zarar vermez ve dişini beyazlatmak isteyen 18 yaş üzerindeki herkese uygulanabiliyor.
Doğal diş görünümlü yaprak porselen
Diş çapraşıklıkları ise dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılan, çok ince yapıdaki porselen yaprakçıklar (Lamina Uygulamaları) ile giderilebiliyor. Yaprak porselenler ile birçok diş çapraşıklığı durumlarında, birkaç ay hatta bazen 1 yıla kadar uzayabilen ortodontik tedaviye (diş teli tedavisine) gerek kalmadan 3- 5 günde düzgün sıralı dişlere ve bu sayede istenilen mükemmel gülüşe sahip olunabiliyor. Yaprak porselen uygulamaları sırasında dişin bütünlüğü hiç bozulmadan ve genellikle dişler üzerinde sadece 0,3 mm kadar pürüzlendirme işlemi dışında herhangi bir kesim işlemi yapılmadan uygulanıyor. Çok ince olmaları ve metal yapı içermemeleri sayesinde tamamen doğal diş gibi görünürler ve estetik görünümleri de son derece başarılı.
Düğüne bir kaç gün kala ağızda oluşan asit erozyonuna dikkat!
Çiftlerin evlilik öncesi mükemmel bir gülüşe sahip olmalarında önemi büyük olan bir diğer önlem de düğüne bir kaç gün kala ağızda oluşan ‘asit erozyonu’na karşı tedbirler almak. Asitli besinlerin başlıcaları: Tüm taze meyveler (en şekerli olanları bile), meyve suları, kırmızı şarap, kahve, turşu, sirke, limon, koruyucu içeren hazır gıdalar ve gazlı içecekler. Önlem olarak asitli gıdalar tüketildikten sonra bol su içmek, üzerine bazik-alkali yiyecekler (örneğin süt ve süt ürünleri) tüketmek, fluorid içerdikleri için bitki çayları içmek, dişleri en az yarım saat-ideali bir saat sonra fırçalamak gerekir.
Sağlıklı ve estetik bir gülüş nasıl olmalı?
Gülüş sırasında dudak kenarları simetrik olmalı ve kaşlar arasından geçen düzleme paralel olacak şekilde geriye çekilmelidir. Üst dudak, dişlerin dişeti ile birleştiği noktaya kadar sıyrılmalı; alt dudak ise alt dişlerin sadece uç kısımları görünecek şekilde açılmalıdır. Ayrıca ağız açık, dil ise üzerinde bir şeker varmış gibi pozisyon almalıdır.