Her açıdan sıradışı bir aktris olan Julia Roberts, gerçek bir sinema ikonu. En çok beğenilen, en çok sevilen, aynı zamanda en gizemli olan. Göz kamaştırıcı bir güzelliğe ve eşsiz bir kişiliğe sahip…
Oyunculuk yeteneğini tüm duyguları ustaca yansıtma becerisi ile birleştiren Julia Roberts, dünyanın en başarılı yönetmenleri ile çalıştı ve günümüzün en büyük aktörleri ile başrolde oynadı. Bu benzersiz yetenek 2001 yılında ödüllendirildi : Steven Soderbergh’in “Erin Brockovich” filmindeki rolü ile En iyi Aktris Oscar’ını kazandı.
Kendini sinemayla sınırlamayan Julia Roberts, Broadway’de de sahne aldı. Ayrıca animasyonlu çocuk filmlerinde de seslendirme yaptı. 2010’da iki büyük yapıt ; yönetmenliğini Gary Marshall’ın yaptığı “Valentine’s Day” ve Ryan Murphy’nin “Eat, Pray, Love” adlı filmleri ile beyazperdede olacak.
Başarılı ve son derece kararlı bir kadın olan Julia Roberts, hiç tereddüt etmeden ününü yardım kuruluşlarına destek olmak için kullanıyor. Hasta çocukların barındığı dünyanın en geniş merkezler ağı olan Hole in the Wall Gang ve Aids ile savaşan Red kampanyası gibi.
Lancôme Uluslararası Başkanı Youcef Nabi şöyle diyor: “Dikkat çekici kişiliği ve kariyeri ile Julia Roberts bugünün kadınının amblemi. Olağanüstü yeteneği, parıltısı ve kendini adadığı işler ve kişiliği Lancôme’un değerleri ile muhteşem şekilde örtüşüyor. Markamızı mümkün olan en görkemli şekilde temsil edeceğine yürekten inanıyoruz.”