Şehirli Savaşçı
Podyumdakiler (soldan sağa): Max Mara, Marc Jacobs, Chloe
Geçtiğimiz sezonun Rock Chic trendine oldukça benziyor. Bu yüzden de çabuk sıkılma ihtimaliniz var. Pek yaza göre bir trend değil, o yüzden beğendiyseniz ilkbaharda giymeye bakın. Anahtar ifade “savaştan çıkmış gibi”. Balmain’in yırtık tişörtleri ve zincir metalden gece elbiseleri, Chloé’nin haki, düz kesim gömlekleri, Marc Jacobs’ın uzun elbiseler üstüne bile giyilen trençkotu en güzel örnekleri.
Çağdaş Minimalizm
Podyumdakiler (soldan sağa): YSL, Celine, Chloe
Düz kesimler, sade kumaşlar, akıcı minimal silüetler ve nötr renkler deyince aklınıza bu trend gelsin. Sakın bu trendi o 90’lardaki minimalizmle karıştırmayın. O zamanki gibi androjen bir görüntüden bahsetmiyoruz. İncecik yazlık deriler, bolca ten görmemizi sağlayan kesimler, seksi ayrıntılar minimalizmi bu defa pek bir feminen yapıyor. En iyi yansımaları Stella McCartney ve Phoebe Philo’nun ilk sınavını verdiği Celine’de görmek mümkün.
Sportif Şıklık
Podyumdakiler (soldan sağa): Alexander Wang
Bildiğiniz kapüşonlu üstler, eşofmanlar, dalgıç tulumları, tenis şortları öyle bir değişime uğradı ki şaşıracaksınız. Onları hiç bu kadar şıkgörmediniz. Öyle kadife eşofman altına topuklu giymekten bahsetmiyoruz. Balenciaga’daki teknoloji harikası yeni kumaşlarla yeniden yorumlanan parçalar gece çıkarken bile giyilebilecek türden. Gündüz bu şıklığı yaşamanın en iyi formülünü ise Alexander Wang’in deri detaylı sweatshirt ve eşofmanları sunuyor.
Kompakt Pudra
Podyumdakiler (soldan sağa): Oscar De La Renta, Christopher Kane, Bottega Veneta
Pudra renkleriyle birlikte pudranın romantizmini, yumuşaklığını ve en önemlisi nostaljisini hissedeceğimiz bir trend. Tatlı pöti kareler, önlük kesim elbiseler, şifon, nakış, kroşe ve renk tonlarıyla ruhumuzu okşayacak. Bottega Veneta’nın elbiselerinden birini giyip bir piknikten yeni dönmüş gibi görünebilirsiniz. Aynı şey Christopher Kane’in koleksiyonu için de geçerli.
Desenler Buluşması
Podyumdakiler (soldan sağa): Givenchy, Marc by Marc Jacobs, Dries Van Noten
Bu kadar çok deseni aynı anda görmedik. Uygulaması zor bir trend çünkü bu defa desenleri ayrı ayrı değil birarada kullanmak gerekecek. Çiçekler, çizgiler, ekoseler, soyut desenler, fütüristikler, hayvan desenleri...tüm bunları ya da en az ikisini bile birarada düşünmek zor. Dries Van Noten her zamanki gibi desenleri karıştırmakta usta, üstelik bunu en zıtları kullanarak başarıyor. Metalik bir ceketle çiçekli bir pantolon, geometri ve soyut desen onun kombinlerinde hayranlık uyandırıyor.
İçli Dışlı
Podyumdakiler (soldan sağa): Marc Jacobs, Dolce Gabbana, Jean Paul Gaultier
İç giyimi anımsatan parçalar – hatta anımsatmak hafif kalır – 2010 ilkbahar/yaz defilelerinde en ilgi çeken ama pek de kullanışlı olmayan trendin habercisiydi. Korse kesim elbise üstleri, transparan bluzların içinden görünen sütyenler hatta o bluzların üstüne giyilen sütyenler, romantik danteller bu trendin en belirgin özellikleri. Akla ilk gelen tasarımcı bu trendi yıllardır tasarımlarının bir parçası haline getiren Jean Paul Gaultier olsa da ondan daha abartılı şekilde kullanan isimler arasında Marc Jacobs, Dolce&Gabbana’yı görmek mümkündü.
Fırfırella
Podyumdakiler (soldan sağa): Valentino, Stella MacCartney, Marc Jacobs
Bu trend bana küçük bir kız olduğum günleri hatırlatıyor. Koca koca fırfırlar, yumuşak, parlak kumaşlarda, havada uçuyor hissi yaratan volanlar, hoplayarak yürüme isteği uyandıran tasarımlar. Stella McCartney neredeyse tüm elbiselerini bu trende ayırdı. Marc Jacobs fırfırların küçük halini kullanarak onların şımarıklığını ortaya çıkarttı, Valentino ise beklenmedik soyut tasarımlarda kullandı, Givenchy ise fırfırın bile fütüristik olabileceğini gösterdi.
Renk trendleri
Mücevher renkleri – en çok da mor
Beyaz
Gri
Sarı
Nötr renkler – krem, bej, toprak tonları, fildişi
Zeynep Tayalı
fashistanbuller-tr.blogspot.com
İlkbahar Yaz 2010 podyumlarından görüntüler için tıklayın.
