Gülhane Parkı
Topkapı Sarayı’nın has bahçelerinden biri olan park, geçirdiği bir dizi düzenleme ve restorasyonla kent sakinlerinin temiz hava, ağaç gölgesi ve rengârenk çiçek özlemini gidermek için koştuğu mekâna dönüştü. İstanbul’un her dem kıymetli mücevherlerinden biri olan parkta eski çağlardan kalma Gotlar Sütunu gibi anıtlarla geçmişi, güzel manzaralı çay bahçeleri sayesinde de günümüzü yakalayabilirsiniz. Şehri yönetenlerin bu parkı daha da güzelleştirmek için harcadığı yoğun emek sonuçlarını vermiş, burası Sultanahmet’i saran keşmekeşten kaçmak isteyenlere sunulan bir vaha haline gelmiş. Çevrenizde rengârenk bir tablo oluşturan erguvan dalları, çiçekler, yuva yapan balıkçıl ve muhabbet kuşları var, bunlar semaverde demlenmiş çayınıza eşlik edecek güzelliklerden sadece birkaçı. Gotlar Sütunu’nun civarında dizilmiş çay bahçelerinin hâkim olduğu Sarayburnu manzarası ise şairlere ilham veren görüntüsünü hâlâ koruyor. Erguvanları görmek için hazır buraya kadar gelmişken geçtiğimiz yıllarda açılan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni gezmeyi de ihmal etmeyin. 100 dönümlük alanıyla Gülhane Parkı, ziyaretçilerine en güzel fotoğraf karelerini nisan ayındaki Lale Festivali sırasında sunuyor. Park, 13’üncü yüzyılda Konstantinopolis Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapmış.