Emirgan Parkı
Bu sene 2 milyona yakın lalenin ekildiği park, çiçek açan erguvan ağaçlarının keyfini sürmeye gidenlerin gözde mekânı oldu. Tıpkı Yıldız Parkı gibi, Emirgan Parkı da bir tepenin üzerine konuşlanmış ve muhteşem bir manzaraya hâkim. İsimlerini renklerinden alan tarihi köşklerse Beltur tarafından kafe
olarak işletiliyor. Pek çok seçeneğin sunulduğu kafelerde alkol servisi yok ancak fiyatlar bölgeye oranla ucuz. Emirgan Parkı ışık oyunları yapan gölün manzarası ve 19’uncu yüzyıl köşklerinin misafirperverliğiyle ağırlıyor konuklarını. İlkbahar geleneksel coşkusunu bir başka sunuyor burada. Rengârenk laleler ve erguvan ağaçlarıyla dolan park, İstanbul’un tartışmasız en güzel ve en huzur veren mekânlarından. Emirgan’ın ismi İranlı bir asilzade olan Emir Güne Han’dan geliyor. Emir Güne 1635’teki Revan Seferi sırasında kalesini Sultan 4’üncü Murad’a savaşmadan teslim edince, İstanbul’a getirilmiş, parkın bulunduğu bu alan verilmiş. 19’uncu yüzyılda Sultan Abdülaziz koruyu Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya bağışlamış. İsmail Paşa sahile muhteşem bir yalı yaptırdıktan sonra koruya da Sarı, Beyaz ve Pembe köşkleri inşa ettirmiş.