Daily Mail gazetesinin gurme yazarı şef Raymond Blanc
1809-58 yılları arasında yaşayan Soyer İrlanda’da büyük açlık yaşandığı bir dönemde, halka çorba ve et pişirecek mutfaklar kurdu ve maliyetin yarısına lezzetli yemekler pişirdi. Et suyuna çorbanın mucidi de Soyer’dir. Üçüncü sırada yer alan Auguste Escoffier ise (1847-1935), ‘Aşçıların kralı ve kralların aşçısı’ olarak tanınıyordu. Londra’daki Savoy Oteli ve ardından Carlton Oteli mutfaklarını yönetti. Escoffier, dönemde kadınların yanlarında erkek olmadan rahatça yemek yiyecekleri restoranlar açarak, devrim yarattı.
Yirminci yüzyılın en büyük şeflerinden biri olan, yemeği bir inanç olarak gören Fernand Point dördüncü oldu. ‘Nouvelle cuisine’in yaratıcılarından ve gastronomi dünyasının yaşayan en önemli şahsiyeti kabul edilen Paul Bocuse, beşinci sırada yer aldı. Organik tarımın yaygınlaşmasına neden olan Alice Waters, listedeki tek kadın şef olarak altıncı sırayı alırken, İngiliz mutfağında devrim yapan kardeş şefler Alber ve Michel Roux yedinci seçildi. Monaco’da gerçekleşen Kraliyet düğününün şefi Alain Ducasse sekizinci, dünyanın Michelin yıldızını alan en genç aşçısı Marco Pierre White, dokuzuncu oldu. Listenin son sırasında ise moleküler gastronominin en önemli ismi Heston Blumenthal var.