Li Aizhu da onlardan biri. Kimliğine göre 1900 yılında doğan Li 11 yaşındayken son Çin İmparatoru devrilmiş. Ak saçlı Çinli, bir vantilatörün serinletmeye çalıştığı küçük yatak odasından her gün kalkıp aile çiftliklerindeki ördekleri gözetliyor. Devlet ona uzun yaşından edindiği ün için bir plaket dahi vermiş. Artık 63 euro civarında bir emekli aylığı ve ücretsiz tıbbi bakım hizmeti alıyor.
Ailenin rolü
Küba'da, Yunan adalarında, Japonya’da ve Kosta Rika'da da çok sayıda uzun ömürlü kişi bulunuyor. Uzmanlar bunu yaşam tarzlarında ailenin merkezi rol alması, fiziki aktivite ve bitkilerle beslenme gibi bazı ortak noktalara bağlıyor.
Çin Japon işgalinden iç savaşta komünistlerin zaferine kadar dramatik dönüşümlere sahne olduysa da Chengmai’de değişen bir şey olmamış. Yerlilerin çoğu her zamanki gibi tahıl ekmeye devam ettmiş. Eşi Wu Aihe ile birlikte küçük bir barakada yaşayan 86 yaşındaki Wang Kailu da buna işaret ediyor ve “Tarladaki zor işlerden başka hiç spor yapmadım ki ben” diyor.
Uzun ömür üzerine araştırmalar yapan Amerikalı Jennifer Holdaway adalıların uzun yaşamasında adanın tarımsal niteliğini de hesaba katıyor: “Sanayi çok gelişmiş değil, iklim güzel ve çok hareket ediyorlar. Ayrıca besinler de sağlıklı, yeterince taze sebze ve meyveleri var.”
104 yaşındaki Şu Yuhe ise her gün içtiği biranın uzun ömürde önemli bir payı olduğunu söylüyor. 31 çocuğu ve torunu olan Sheng She de “Her akşam biraz alkol alıyorum, sıcak tutuyor” diyor.
Uzmanlara göre sosyal hayat da uzun ömrün anahtarı. Chengmai’daki kahvehane her gün kart oynayıp sohbet eden yaşlılarla dolup taşıyor. Bilim adamları ayrıca zengin bölgelerde uzun ömürlü insanlara az rastlandığını kaydediyor. “Böyle bir hava ve hayata sahip olduktan sonra insanın kendini iyi hissetmesi için çok da bir şeye ihtiyacı yok” diyor. Holdaway, “Basit bir ev, cibinlik, bir çift bambu saldalye ve birlikte takılabileceğiniz başka insanlar yeter” şeklinde konuşuyor.