Van’da görev yapan öğretmenlerin ve öğrencilerin moral motivasyonuna katkıda bulunmak ve 14 Kasım sabahı, eğitim-öğretim kurumlarının sorunsuz bir şekilde derslere başlamasını sağlamak isteyen Dinçer, “14 Kasım’da ilk dersi vermek üzere vaktiyle öğretmenlik yapmış, sanatçılarımızdan, ünlü isimlerden bazılarına ilk dersi verdirmek istiyoruz” dedi.
Sorunlarını çözmüş ilk il olsun
Enkaz altında can veren öğretmenler adeta Van depreminin sembolü haline geldi. Depremde 17 okulunu ve 65’ten fazla personelini kaybeden Milli Eğitim Bakanlığı da bir taraftan ölen öğretmenlerin yakınlarını ve yaralı öğretmenleri yalnız bırakmamaya çalışıyor, diğer taraftan da Van’da eğitim- öğretimin aksamaması için geride kalan öğretmenlerin moral motivasyonunu artıracak projeler üstünde çalışıyor. Okul sorununa geçici çözüm için yapılması gereken prefabrike okulları 14 Kasıma kadar tamamlamayı hedefleyen Milli Eğitim Bakanlığı, bir yıl içinde kentin eğitim sorunlarını çözmeyi hedefliyor.
Vekillerden de destek
“Van’da ilk dersi sen ver” önerisini değerlendiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Evet, kafamızdan öyle bir şey geçiyor. Vaktiyle öğretmenlik yapmış, sanatçılarımızdan, ünlü isimlerden bazılarına ilk dersi verdirmek istiyoruz. Şimdi aklımda bir isim yok ama kim gelmek isterse kapımız açık. İlk derslerden birini kendim vermek istiyorum” dedi. Öte yandan öğretmen kökenli milletvekillerinden AKP’li Fikri Işık, CHP’li Muharrem İnce ve BDP’li Mülkiye Birtane de, Milli Eğitim’den teklif gelmesi halinde seve seve ilk dersi vereceklerini söylediler.
Programımızı ayarlayıp geleceğiz
Yaşar Kemal: Sağlığım elverirse tabii ki giderim.
Derya Alabora: Seve seve katılırım.
Mert Fırat: Orada olmaya çalışacağım.
Feride Çetin: Tabii ki orada olmak isterim. Programı ayarlayıp geleceğim...
Ahmet Mümtaz Taylan: Şimdiye kadar duyduğum en manalı kampanya.
Çağan Irmak: Çok güzel bir kampanya, sette olmasam orada olurdum.
Burhan Öçal: Bunu bir görev sayarım ve orada olmak isterim
Mehmet Aslantuğ: New York’ta olacağım ama seyahatimi erken bitirip, gelmek isterim.
Mustafa Erdoğan: Seve seve böyle bir şeye katılırım.
Halil Ergün: Ben de gideceğim.