Ferdi Tayfur, “Ata Demirer senaryomu çaldı” dediğinde ben de herkes gibi burun kıvırdım.
Neden?
Çünkü sansasyon peşinde koşanların yegane sığınağı haline geldi, “senaryomu çaldılar” iddiasıyla ortaya çıkmak.
Ferdi Tayfur’u da o kapsamda değerlendirdim.
Kendisi beni affeder mi bilmiyorum ama Allah’tan af diliyorum bu önyargım nedeniyle...
Çünkü olayın ayrıntılarına bakınca Ferdi Tayfur’un gayet haklı olduğuna dair işaretler alıyorum.
Düşünün:
Ferdi Tayfur ile Ata Demirer 2009 yılında bir televizyon programında bir araya geliyorlar. Ferdi Tayfur programında bir senaryo yazdığından söz ediyor. Filminin hikayesini üç cümleyle özetliyor. Şöyle diyor:
“Film Almancı, eski bir boksörü anlatıyor. Almanya’dan kesin dönüş yapıyorlar. Annesi, babası, yatılı okuyan bir kızı var. Üst katlarında oturan hatun bir kiracıları var. Bir bağlama icat ediyor. Gurbetçilerimizde vardır böyle bir heves. Sazının peşine düşüyor. Müthiş bir komedi”.
İş burada bitmiyor.
Ferdi Tayfur, Ata Demirer’den filmde başrol oynamasını istiyor, o da “Senaryoyu gönder Ferdi Abi” diyor.
Ferdi Tayfur senaryoyu gönderdi mi bilmiyoruz.
Ata Demirer senaryoyu bire bir çekti mi bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var:
Filmin ana öyküsünün fikri Ferdi Tayfur’dan çıkmış.
Yani bire bir intihal olduğu kuşkulu ama esinlenme olduğu su götürmez gerçek.
En azından ben artık şunun farkındayım:
Ferdi Tayfur hepten boş konuşmuyor ve Ata Demirer gerçekten de töhmet altında.