Akın'ın, kitabında ayrıca, "Annem klasik eğitimciydi, ev ödevlerimizi hep kontrol ederdi. Öğretmendi, okulda iyi bir öğrenci değildim. Sınıfta arkadaşlarımla çok konuşurdum. Özellikle ev ödevleri konusunda her zaman sorunum olmasına rağmen, okulu seviyordum yine de. Gymnasium'da sınıf öğretmenim gerçekten iyi bir insandı. Onu çok severdim. Ailemden çok az harçlık aldım. Babam kendi paramızı kendimizin kazanmasını istiyordu. 12 yaşında çeşitli işlerde para kazanmaya başladım. Diğer arkadaşlarım tatildeyken, ben sabah altıda fabrikada olmak zorundaydım. Yine de babama müteşekkirim. Aldığım disiplin ve kazandığım güvenilirlik bugünkü çalışmalarımda da bana yol göstermekte" ifadesini kullandığı kaydedildi.
Türkiye'yle ilgili olarak da Akın, kitabında şunları kaydetti:
"Lise sonuna kadar Türkiye benim için sadece tatil yapılan bir yerdi. Türkiye'de yaşayanlarla o dönemlerde bir münasebetim yoktu. Çoğunlukla Almanya'dan gidenlerle vardı. Dil, mentalite, sosyal çevre bambaşkaydı. İstanbul, akrabalarımı ziyaret ettiğim bir mekandan başka bir şey değildi benim için. Sonra oradan denize ya da başka bir yere gitmek istiyor insan. Kısa filmim 'Getürkt' ile ülkeyi keşfettim adeta."
Hamburg'u çok sevdiğini ve buranın kendi memleketi olduğunu, Türkiye'nin de ailesinin memleketi olduğunu belirten Akın, "Yeni deneyimlere ihtiyacım var. Eğer bir film yapımcısı bir stil bulmuşsa ve diğer şeyleri kafasında eliyorsa bunu doğru bulmuyorum. Felsefe ve retoriki filmlerime yansıtmak istiyorum" ifadesini kullandı.
Akın kitabında ayrıca, ABD'den de sık sık film çevirmek için teklif aldığını kaydetti. Kitap, perşembe günü piyasaya çıkacak.