Birlemiş Milletler'e üye 193 ülkeden yaklaşık 2 bin, sivil toplum kuruluşlarından yaklaşık 6 bin temsilcinin katıldığı konferansta kabul edilen sözleşme, devletlere kadın ve kız çocuklarına erkeklerle eşit haklar sağlanması yükümlülüğü getiriyor. Bunun yanı sıra 17 sayfalık sözleşmeye göre, devletlerin ayrımcı yasa ve uygulamaları kaldırması ve aile içi şiddete karşı mücadeleyi artırması gerekiyor. Metinde ayrıca herkese kendi cinsel davranışlarını belirleme hakkı tanınması öngörülüyor.
İslam ülkeleri ve Vatikan'ın itirazı
Konferansta, metin üzerinde uzlaşmaya son dakikada varıldı. Zira İran, Sudan, Libya gibi çok sayıda İslam ülkesinin yanı sıra Rusya ve Vatikan, metinde kadınlara karşı şiddet konusunda daha yumuşak ifadelerin yer almasını istiyordu. Özellikle de, “kadınlara karşı şiddet gelenekler, görenekler ve dini görüş nedeniyle haklı çıkartılamaz” şeklindeki ifadeye itiraz geldi. Bunun yanı sıra bazı ülkeler, kadınların kürtaj hakkına karşı çıktı.
Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütü, metni “İslam'a aykırı” olarak nitelendirdi. Ancak iki hafta süren görüşmelerin ardından, bu ülkeler geri adım attı. Buna karşılık, İskandinav ülkeleri de eşcinsellik ve jinekolojik muayene hakkı ifadelerinin metinde yer alması konusundaki ısrarından vazgeçti. Böylelikle, sözleşme üzerinde uzlaşma sağlanabildi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, sözleşmenin hayata geçirilmesinin devletlerin sorumluluğu olduğunu belirtti.