Görüntülü iletişim plaftormu 11Sight’ın Dijital Dönüşüm Sohbetleri’ne katılan Prof. Dr. Melih Bulut, pandemi sürecinin uzayacağını, aşı bulunana kadar bu sürecin devam edeceğini belirtirken, "1,5 sene bence böyle aşamalı olarak devam edeceğiz. Bir şekilde bu hastalığı hepimiz geçireceğiz ancak aşıdan umutluyum. Aşı için ciddi gruplar çalışıyor." dedi.
Özellikle sağlıkta dijital dönüşüm şart
Sağlık Gönüllüsü ve Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Melih Bulut, sürecin sonrasında özellikle sağlıkta dijital dönüşümün şart olduğunu açıkladı. Türkiye'de emekleme aşamasını geçmiş girişimler vardı, şimdiden sonra bu girişimlerin önü çok açık. Bu noktada dijital girişimcilerin işbirliği yapmaları lazım. Bunun yolu kooperatifleşme olmalı. Bu krizler fırsatları da beraberinde getiriyor.
Yayından notlar...
1. Dijitale çok hızlı bir geçiş şart: Acil servisler dolup taşıyordu, salgın başladı hepsi bomboş. Demek ki şişirilmiş bir talep vardı. Çıkış dijital sağlık ile olacak. Dijital sağlığı çok hızlı uygulayabilenler ayakta kalacak. Dijitale çok hızlı bir geçiş şart.
2. Yapay zekayı ciddiye almamız lazım: Hem dijital dönüşüm hem de yapay zeka için çok ciddi bir fırsat var. Biz insan kaynağımıza özen göstermiyoruz. Şu anda Türkiye'nin elinde çok potansiyelli bir insan kaynağı var. Yeni yapılanmalar ortaya koyabilirsek çok yararlı bir yol ulaşır.
3. Dijital Sağlık Türkiye için çok iyi bir çıkış: Start-up’ların önünü açma arzusu var. Salgın da gösterdi ki büyük firmaların öyle inovasyon yapmaları çok kolay değil. Dijital Sağlık Türkiye için çok iyi bir çıkış yolu, başka çare de yok ben ümitliyim. Ocak 2020'ye kadar sağlık harcamalarının yüzde 85'i hastanelere gidiyordu. Sağlık, tedariği koruma, geliştirme artık ön plana çıkıyor. Bütün alanlarda çok büyük katkı sağlayacak.
4. Zihniyet dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz: Dijital dönüşümde kendimizi de değiştirmeli ve dijital dönüşüme ayak uydurmalıyız. Zihniyet dönüşümü yaşamalıyız. Aşı gelse de sorunumuz bitmeyecek. Aşı bizi sadece virüsten koruyacak. Zihniyet dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz."
5. Sigorta şirketleri de dijitalleşiyor: Normal şartlarda salgın hastalıklar özel sigorta kapsamına girmez. Fakat Türkiye’de özel hastanelerin de pandemi hastanesi ilan edilmesiyle sigorta şirketleri teşhis ve tedavi süreçlerini poliçe kapsamına almaya karar verdi. Koronavirüsün özel sağlık sigortası kapsamına alınmasıyla sigortacılık sektöründe talepler arttı.
Türkiye’nin en çok tanınan sigorta şirketleri, artan talepleri karşılayabilmek için hizmetlerini dijitalleştirerek hızlandırmaya karar verdi. Şu anda birçok şirket, sigorta yaptırmak isteyen müşterilerine mobil uygulamalar ve web siteleri üzerinden canlı görüntülü destek vermeye başladı.
6. Takip uygulamaları artıyor: Sağlık sektöründe gözlemlediğimiz bir diğer yenilik, COVID-19 ile mücadele sırasında ilk olarak Çin tarafından uygulandı. Şubat ayında piyasaya çıkan “Close Contact Detector” isimli uygulama salgının yayılmasının önüne geçmedeki etkisiyle sektörde öncü oldu. Bireyler yakın iletişim kurdukları kişileri bu uygulama üzerinden belirleyip onların ve kendilerinin risk durumlarını takip edebiliyorlar. Çin bu konuda bir adım daha ileri giderek anlık mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden her bir kişiye risk durumuna göre etiketler oluşturmuştu.
Günlük hayatta girecekleri alanlarda bu etiketlere bakılarak kontrol yapılıyordu.
Dünyanın teknoloji devlerinden Apple ve Google da birlikte çalışarak Koronavirüs takibi yapılacak bluetooth tabanlı bir uygulama üzerinde çalıştıklarını duyurmuştu.
Bu sistemlere benzer olarak T.C Sağlık Bakanlığı da “Hayat Eve Sığar” isimli bir uygulama geliştirdi. Uygulama üzerinden bulunduğumuz il ve ilçedeki yoğunluğu görebiliyor ve aynı evde yaşadığımız aile bireylerini de ekleyerek onların durumlarını takip edebiliyoruz.
Sağlıkta dijital dönüşüm lüksten öte artık gereklilik
Sağlık Gönüllüsü ve Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Melih Bulut, konu hakkında son olarak şunları söyledi:
Türkiye’de online hastane uygulamaları hayata geçmeye başladı. Dünyanın diğer yerlerinde de online randevu sistemlerinden öte, doktorlarla görüntülü görüşme sağlayan uygulamalar mevcut. Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık sektöründe faaliyet gösteren startup’lar 2020’nin ilk çeyreğinde 3,1 Milyar Dolar yatırım aldılar. Bu tür uygulamalar içinde bulunduğumuz dönemde bir lüksten öte gereklilik haline geldi.
Hastaneye gitmek fiziksel temas anlamına geldiğinden insanlar bundan çekiniyor. Bunu fark eden hastaneler, sistemlerini hızla dijitalleştiriyorlar. Hastalar randevularını mobil uygulamalar üzerinden almakla kalmayıp, görüşmelerini de bu platformlar üzerinden sağlıyorlar.