Büyükelçi Sezgin, hakkında 100'den fazla kitap yazılan dünyaca ünlü şair Nazım hikmet hakkında yeni bir söz söylemenin son derece zor olduğunu belirterek, ''Nazım'ın uğradığı haksızlığı, cezaevlerinde yaşadığı mutsuzlukları, aşkları, insanlık sevdası, Türk halkına olan tutkusu, yurtseverliği, özlemleri, barışa ve kardeşliğe olan inancını ayrıntılarıyla biliyoruz'' dedi.
Türkiye'nin yakın tarihinin Nazım Hikmet'e hak etmediği bir kader yaşattığını kaydeden Sezgin, ''Yakın tarihimiz ona hak etmediği bir kederli kader yaşattı ve ülkesine hasret içinde öldü'' diye konuştu.
Nazım Himet'in çıkarıldığı vatandaşlığa 2009'da geri döndüğünü ifade eden Büyükelçi Sezgin, ''Nazım Hikmet olgusunun bir erdemi de ona yaşatılanların bizleri, kendimizi de ve dünyadaki her noktayı sorgulamaya zorlamasıdır. O artık kurşun gibi ağırlığıyla görkemli bir simgedir'' dedi.
Memleket toprağı serpildi
Konuşmaların ardından 4 küçük kız Nazım Hikmet'in mezarına karanfil bıraktıktan sonra Türkiye'den getirdikleri toprağı kabrinin etrafına serptiler.
Anma törenine bir kafes için de getirilen barışın ve özgürlüğün sembolü olan beyaz güvercinler törene katılan sanatçılar ve Büyükelçi Sezgin tarafından havaya uçuruldu.
Yavuz Bingöl de Nazım'ın mezarına karanfil bıraktıktan sonra kaval eşliğinde törene katılanlarla birlikte, ''Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor'' şarkısını seslendirdi.