› 
 › 
@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 07.03.2017

Türkiye'de kadın olmak yürek ister!

Engelleniyoruz, tacize uğruyoruz, şiddet görüyoruz ama yılmıyoruz! Pudra olarak tüm kadınların Kadınlar Günü'nü kutluyoruz!

Kadınların uğradığı haksızlıklar, dayaklar, tecavüzler, tacizler her geçen gün artıyor. Son yıllarda ne kadar çok kadın cinayeti duyduk. Onlarca küçük kız çocuğunun taciz edildiğini, tecavüzü uğradığını, zorla evlendirildiğini okudukça yüreğimiz parçalandı. Kadınlar elde ettikleri başarılar, gerçekleştirdikleri hayalleri ya da mutlulukları ile değil, maalesef toplumun kadınlara yüklediği tüm olumsuz sıfatlarda daha fazla medyada yer alıyor artık. Kadın olmak bir kenarda dursun insaniyetimizi, masumiyetimizi ve en önemli ahlaki değerlerimizi (ki centilmenlik de çok önemlidir) her gün hızla yitiriyoruz. Dünya değişiyor, anlayışlar değişiyor fakat 2017 yılında görmek istediklerimiz bunlar değil... Kimimiz 12 yaşında, kimimiz 18 yaşında, kimimiz 25, kimimiz 30, kimimiz 50, hepimiz bu ülkede her yaşımızda ayrı ayrı kadın olmanın zorluklarını farklı şekillerde yaşıyoruz.



Türkiye'de kadın olmak yürek ister!
İşte bizim hikayemiz...

Hikayemiz daha çok küçük bir kızken başlıyor. Eğer ortalama bir ailede doğup, büyüyüp hayatta kalabilmişsek çok şanslı sayılırız. Öncelikle töre cinayeti olmayan bir ailede, çocuk gelin olarak satılmadan doğmayı ve bir şekilde babamızın rızasını alıp okula gitmeyi başarmışsak, ortalama ve şanslı hikayemizi yazabiliriz. Biz de çok istiyorduk ağaçlara tırmanmayı, bisiklete binmeyi, erkeklerle kavga etmeyi. Bunları tam yapmaya başlamıştık ki bize cinsiyet farklarımız hatırlatıldı. "Sen kızsın öyle atlama eteğin açılır", "Sen çok konuşma, erkek misin sen?", "Kızlar süslenir ve bebeklerle oynar". Bunlar gelecek için nasıl programlandığımızın ilk göstergeleriydi. Sonra zamanla insanların ne kadar acımasız olabileceklerini keşfettik. Her yer tehlikelerle doluydu, kendimizi korumayı ve bir adım geride durmak zorunda olduğumuzu maalesef öğrendik. Ergenliğimiz ise bir hayli zorluydu. Regl olmamızdan ve büyüyen göğüslerimizden sürekli utandık, saklandık. Aile büyüğümüz sandığımız kişilerin bile çıkmaya çalışan göğüslerimize devamlı baktığını fark ettik, onların yerine biz utandık. Maalesef yolda yürürken hiç tanımadığımız bizden yaşça büyük adamların elle tacizlerine uğradık. Maalesef sesimizi çıkaramadık. Büyüdük, tecavüze uğradık sesimizi çıkarmadık. (Geçtiğimiz yıl Türkiye’de tecavüze uğrayan kadınların sayısı: 282) Kocamızdan dayak yedik, sesimizi çıkarmadık. İş yerimizde patronumuzun sırf kadın olduğumuz için aşağılamalarına maruz kaldık, yine sesimizi çıkarmadık. Biz sesimizi hiç çıkaramadık çünkü tacize uğrayan kadın suçludur, o istemiştir düşüncesi hakimdi. Maalesef dünyada kadına az değer veren, kadınların aile içi şiddete ve tecavüze sık sık maruz kaldığı ülkelerden birinde yaşamayı öğrendik. Eğer yine o şanslı kesimdensek bir şekilde okuduk, iş güç sahibi olduk. Ama bizim öyle çok da mutlu olduğumuz bir işin peşinde falan olmamıza gerek yoktu. Biz nasıl olsa hep evleneceğimiz güne hazırlanmıştık doğduğumuzdan beri. Bir kadın için çocuk doğurup kocasına hizmet etmekten daha önemli ne olabilirdi? Dünyada ilk kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilen ülkelerden birinin vatandaşları olarak hep susmayı ve haklarımızdan vazgeçmeyi öğrendik. Biz sustukça onlar üstümüze geldi. Kadınsan öyle çok da okuyamazsın, iş hayatında yükselemezsin, hele kocandan yüksek maaş hiç alamazsın, iş yerinde, okulda çok konuşma, göze batma, öyle her aklına gelen fikri söyleme, gülme, ağlama...


Nereden geldiğimizi ve gücümüzü hatırladık! 

Derken bazılarımızda kıvılcımlar çakmaya başladı. Onlar korka korka da olsa istediklerinden vazgeçmedi, yılmadı. Okudu, çalıştı, güçlü oldu, başardı. Bu mücadelenin aslında erkeklere karşı olmadığını gördü. Sorun bu düşünceleri yaratan zihniyetteydi ve bu zihniyeti yetiştiren yine maalesef, biz kadınlardık... Bu kıvılcım gitgide yayıldı. Kadınlar ne kadar güçlü olduğunu biliyordu ama sadece hatırlamıyordu. Aslında biz çok güçlü kadınların ve adamların soyundan geliyorduk. İşte bazılarımız bunu hep hatırladı. Mutlu olduklarının, yapmak istediklerinin peşinden gitti. Herkesten destek göremedik elbette. "Ben tiyatrocu olmak istiyorum" dediğimizde komşu teyzeden "Olsun, n’apalım..." cevabını almış bir nesildik ne de olsa. Fakat mücadele bitmiyordu, bu yol bir hayli zordu. Türkiye’de kadın olmak her zaman yürek istiyordu. Biz bunu yaptık, kılıcımızı çekip Jeanne d’Arc gibi kendimizi savaş meydanına attık fakat aynı zamanda bir yandan bebeğimizi emzirdik, bir yandan evimizi temizledik, iş yerimizdeki işimizi hakkıyla yerine getirdik, kendi alın terimizi hak ettik, bir yandan etrafımıza ışık olduk. Biz bu işe yüreğimizi koyduk çünkü sırf kadın olarak yaşamak bile bir mesaiydi.
 

Güçlü ve emekçi kadınların günü

Popüler kültür medya gücünü kullanarak, sürekli aşk acısı çeken ve yalnızca bir "tek taş" ile mutlu olabileceği sanılan bir kadın imajı yaratmaya çalışıyor. Bu yüzden 8 Mart, çoğunlukla kadınların bol bol alışveriş yapıp rahatlamak(!) zorunda oldukları bir gün gibi empoze ediliyor. Biz ise bunun aksini düşünüyoruz: 8 Mart güçlü, bağımsız ve emekçi kadınların günü. Biz bugünü, ister evimizde çocuklarımıza bakıyor olalım, ister öğretmen, ister işçi, ister çiftçi, ister iş kadını, ister bir reklam ajansında sabahlıyor olalım bizden sonra gelecek kadınlar bu zorlukları hatırlayıp daha güçlü olsunlar diye kutluyoruz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.


Konuyla ilgili diğer yazılarımız
8 Mart'ın anlamı ne?
Bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü daha geldi çaldı kapımızı. Gerçekte neyi kutladığımızı anımsamak için, 8 Mart’ın dünü ve bugününe ışık tutalım.

Kadınları koruyun, cinayetleri durdurun!
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi kadın cinayetlerine karşı yürüttükleri mücadeleyi ve etkilerini panellerle tartışıyor.

Kadınlar hakkında 7 klişe
“Kadınlar sulugözdür, sarışınlar aptaldır, kadın şoförlerden korkulur, kadınlar zengin erkekleri beğenir", vesaire... Pudra.com kadınlarla ilgili klişelerin altında yatanları su yüzüne çıkardı.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER