Sabahın köründe uyandırmadığım, sormadığım insan kalmıyor. Üç beş kişi de "Ben de dün duydum böyle bir şeyi" deyince daha da işkilleniyorum. Tabii bu arada Kenan Doğulu tarafını aramıyor değilim. Kenan'ın en yakını Fikret beni en doğruya götürecek kişi. Ancak sabaha kadar süren reklam çekimleri yüzünden uyuyorlar. Onun uyanıp beni aramasından başka bir şansım yok. Yani telefonundaki sayısız çağrımı görüp aramasını bekliyorum. E ama tabii gazetede baskıya gidecek. O yüzden de durduğum yerde duramıyorum. Ve işte Fikret aradı ve direkt "Evlendiler mi?" diye sordum. Yani bu durumdayız. Kenan ve Beren Allah aşkına evlenin de toplum olarak rahatlayalım. Ama ne olur böyle gizli saklıya gerek yok. Telli duvaklı, davullu zurnalı evlenin. Yani daha ilk evliliğiniz. Ne gerek var gizli saklıya. İşte telefon konuşması aynen böyle sürdü. Yani şu an öyle ani bir evlilik olmamış. Fikret öyle söylüyor. Ama olmayacağı anlamına da gelmiyormuş. Hatta Kenan güzel, şaşaalı bir düğün yapmak için hazırlıklara başlamış bile. Belli mi olur belki yaz sonu güzel bir düğün görürüz.