
Kamuoyunda “internet yasası” olarak bilinen 5651 sayılı yasada değişiklikler yapan torba yasanın internetle ilgili hükümleri TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kabul edilen tasarı halihazırda cumhurbaşkanından onay bekliyor.
Kimileri bu yasayı basın özgürlüğüne vurulan büyük bir darbe olarak nitelendirirken kimileri de internetin bu yasa sayesinde daha güvenli hale getirildiğini söylüyor.
Peki, hukuki açıdan bakıldığında durum ne? Bu yasa özgürlükleri perçinliyor mu yoksa yeni bir sansür yasasıyla mı karşı karşıyayız?
Erişimin engellenmesi nasıl gerçekleşecek?
Kabul edilen tasarı da özellikle önem arz eden iki husus var: Bunlardan ilki, TİB başkanının doğrudan mahkeme kararı olmaksızın erişimin engellenmesine karar verebilmesi. Diğeri ise, Erişim Sağlayıcılar Birliği’nin kurulması ve erişim sağlayıcıların kendilerine bildirilen içeriğe ilişkin erişimi engellemek zorunda olması.

TİB hata yaparsa…
Görevlerini yerine getirirken suç işledikleri iddia edilen TİB personeli hakkında cezai soruşturma yapılması için, TİB başkanının izni, TİB başkanı hakkında cezai soruşturma yapılması için ise bağlı olduğu bakanın izni gerekecek.
Ve yine kabul edilen maddelere göre, internette yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Ayrıca erişim sağlayıcı, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak.
AİHM’e rağmen internet yasası
Peki bu düzenlemeleri, hukukun temel ilkeleri karşısında nasıl anlamak gerek?
Yürürlükteki 5651 sayılı kanun düzenlemesinde sadece katalog suç olarak tarif edilen belli suç tiplerinde TİB’in doğrudan erişimin engellenmesi kararı vermesi olanaklı. 8. maddede belirtilen suçlar dışında kalan diğer tüm suç tipleri açısından erişimin engellenmesi ancak mahkeme kararı ile olabiliyor.

Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2012 tarihli bir kararında, 5651 sayılı kanunun erişimin engellenmesine ilişkin 8. maddesini AİHS madde 10’a aykırı bulmuş ve kanunun demokratik hukuk devletinin teminat altına alması gereken hukuki korumayı sağlamadığına hükmederek, Türkiye’yi tazminata mahkûm etti. Bu karar karşısında tüm kamuoyu daha özgürlükçü ve demokratik bir yasa beklentisi içerisindeyken, mevcut değişiklikler tam anlamıyla sağ gösterip sol vurmak oldu.
Zira yapılan değişikliklerle, idari kararla internet erişiminin önlenmesinin yolu, ölçüsüz bir biçimde ve soyut ifadelerle genişletiliyor. Öngörülen Erişim Sağlayıcıları Birliği ise yeni bir “sansür birimi” endişesi yaratıyor.
Büyük birader bizi izliyor
URL adreslerine erişim engelleme yöntemiyle kullanıcıların tüm internet trafiği izlenebilir ve gözetlenebilir bir hale getiriliyor. IP adreslerine erişim engelleme yöntemiyle birçok site ve servis çalışamaz ve yayın yapamaz hale getiriliyor. Tüm bunlar internet kullanıcılarının hareketlerinin TİB aracılığıyla fişlenmesi olasılığını akla getiriyor.
Özetle tüm bu düzenlemeler yürütmenin, yargının anayasal yetki alanına açıkça müdahalesi anlamına geliyor. Kuvvetler ayrılığı sisteminden ciddi bir sapma olarak değerlendirilebilecek bu değişikliklerle demokratikleşme değil, olsa olsa otokratik bir sistem yönünde hızla ilerlendiği söylenebilir. Şimdi gözler kulaklar cumhurbaşkanında. Hayırlı haberler dileklerimle…